Dost bildiğim Sayın Necati Doğru’ya açık mektup

Kusura bakmayın, gazeteleri gecikmeli okuyabiliyorum. Özellikle son zamanlarda…
Özelim(!)

Sevgili dostum, izin verin, müsaade edin size böyle hitap etmiş olayım…
Bu mektubu olduğu gibi sitemden yayınlayacağım; biliyorsunuz…
Arada yazarım size, tepkiliyimdir…
Tepkili ve kimi şeyde, yerde etkili!

Durum değerlendirmelerinize her zaman katılmasam bile…
>>> Çok önemli bir yanlışta, yanlış değerlendirmede olduğunuzu / bulunduğunuzu <<<
Dile getirmek için size yazıyorum!

BIR BILEN OLARAK YAZIYORUM…
Bilişimciyim bir, ikincisi teknoloji ile çok ama çok yakından ilgiliyim…
Saç kurutma makinesinden tutun, bilgisayar, bilişim geneli, güvenlik, yazılım zaten…
Ağır silahlara kadardır ilgi VE bilgi alanım!

Israil’i…
“Küçük timsah” olarak görmeniz, değerlendirmeniz “neredeyse af edilemeyecek bir hata”
Askeri…
Teknolojik AMA ve fakat ILLA…
İstihbaratıyla…
Neredeyse en büyükler liginde, devler ilginde oynayan küçük bir devlettir Israil…
AMA…
INANIN BUNA neredeyse her yönden çağımız teknolojisinden 2 belki 3 yıl ileride…
EN SON…
Bundan birkaç gün önce Amerika’yla birlikte geliştirdikleri “ağır bir silahı” başarıyla denediler!

Sonra…
Güzel kardeşim, dostum…
Sonra kafalı adamlar, ilaç sanayisinden tut, doğal kaynakları iyi ve yerinde değerlendirmeyi…
Çölü…
Cennete çevirmeyi bildikleri gibi iş ortaklıkları “efsanevidir”
En son Israil…
Aloooooooooo…
Mısır, Filistin Sayın Doğru, Filistin ile yaptıkları doğal kaynaklar iş birliğini ne etmeli?
Doğalgaz vesaire…
Israil’i küçük timsah olarak görmeniz yanlıştır Efendim…
Yanlış!

Bilişimciyim dedim ya…
Eğer ben, karşımdakileri yani Hackerleri…
Yanlış değerlendirseydim, olduklarından güçlü veya güçsüz…
Ne müşterim kalırdı ne özelim!

Saygılarımla, başarılarınızın devamını dileyerek

Önder Gürbüz
Almanya

http://wordpress.gurbuz.net/

Timsahlar bizi gözlüyor!
24 Ocak 2019

Yeni ihtiyaçlar, yeni durumlar doğurur. Yeni durumlar da yeni eylem biçimlerini. Yeni bir durum çıktı. Ülkemizin sınırında, yanı başımızda büyük timsahlar, küçük timsahlar ve yavru timsahlar bizi gözlemeye başladı.
Büyük timsahlar:
ABD, Rusya, AB.
Küçük Timsahlar:
İsrail, İran, Mısır.
Suudi Arabistan.
Yavru timsahlar:
IŞİD, PKK, PYD, YPG, ÖSO, Hizbullah, El Nusra, El Kaide, Ahraru’ş Şam ve diğerleri.
7 yıl bitti.
8 yıla girdik.
Suriye perişan oldu.
Suriye halkı acılar çekti.
Biz şunları gördük:
Büyük timsahlar, yavru timsahları da yemleyip saldırtarak; bölünüp küçülmüş ve ordusu zayıflatılmış, ekonomik çıkarlarını koruyamayan “bağımlı bir Türkiye” kurguladı. Ortadoğu’nun yeni haritası yıllar ötesinden beri “küçülmüş Türkiye, bölünmüş Irak, parçalanmış Suriye, ikiye çatlatılmış İran” hesabı üzerine yapılıyordu. Türkiye suya girerek bu oyunu kendi açısından bozmak için “Fırat Kalkanı”ndan sonra “Zeytin Dalı” harekatını yapmak zorunda kaldı.
Şehitler verdik.
Oyunu bozduk.
Beklemeye geçtik.
Biz beklerken; büyük timsahlar bizi gözetime aldılar. Türkiye ne yapacak? Büyük timsahlar Türkiye’yi safına çekmek için “hem havuç hem sopa” göstermeye başladılar. Uçak düşürme krizi, füze satma krizi, ekonomiyi vurma krizi yaşadık…
★★★
Ortadoğu bataklığında büyük timsah ABD, diğer iri timsah Rusya’ya dişini gösterir gibi yapıyor, bir ileri hamle yapıp, bir geri çekiliyor. Yavru timsah Esad’ı korumasına almış Rusya’ya karşı Ortadoğu’da büyük savaş ilan edecekmiş belirtileri gösteriyor, sonra da sakinleşiyor. Bir gün şahinleşiyor, ertesi gün yanıt alınca yumuşuyor. Bir sonraki gün Akdeniz’e yeni savaş gemisi gönderiyor.
Bir yalan vardı.
Bu yalan hep ısıtıldı.
Yalan hep tekrarlandı:
Kimyasal silah kullandı.
Saddam’ı vuralım.
Kimyasal silah kullandı.
Suriye’de Esad’ı vuralım.
Büyük timsahlar ABD, İngiltere ve Fransa “en iyi Ortadoğu, bölünmüş, parçalanmış, sürekli yıkım yaşamaya vidalanmış coğrafyadır…” planlaması yaptılar.
★★★
Ortadoğu’ya ölümcül silahları, üstün parasal, teknolojik, diplomatik, gizli istihbarat güçleri, şeytanı ve yıkıcı planlarıyla gelen ABD, İngiltere ve Fransa’ya karşı Rusya, kendi yavru timsahları Esad ile İran’ı yedirmeyeceğine göre bugün olmasa da yarın, yarın olmasa da yakın bir gelecekte “batı (ABD-AB) ile doğunun (Rusya-Çin) kapışması” sürecek gibi görünüyor.
Biz ne yapabiliriz?
İki timsah arasında kaldık.
Suriye bütünlük bulsa!
Biz de rahatlayacağız.
Bölgeyi yakından bilen emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’un özetlediği cümle ile “Fırat’ın doğusunu ABD ile batısını Rusya ile şekillendirelim” yeni yaklaşımı çıktı.
Timsah!
“Güvenli Bölge planı” üretti.
Yem midir?
Zoka mıdır?
Ona güvenilebilir mi?
KALEMİN GÖR DEDİĞİ
Bir danışmanın son sözleri!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzun süre danışmanlığını ve metin yazarlığını yapan, TÜBİTAK Yönetim Kurulu üyeliğine de atanan, eski AKP Milletvekili Aydın Ünal, son bir yazı yazarak Yeni Şafak Gazetesi’ndeki yazarlık görevinden ayrıldı. Hep Erdoğan’ın yanında dimdik durduğunu anlatan Aydın Ünal yazısına “Kaçıyor muyum? Evet, kaçıyorum” diye başladı ve “Lakin kaçışımız çürümeden, seviyenin düşmesinden, tahammülsüzlükten kaçıştır. Kaçışımız düşmandan değil ‘dost‘ görünenden kaçıştır. Kaçışımız korkudan değil, pervasızlıktan; tehditten değil aldırmazlıktan, gözü dönmüşlükten, hırstan kaçıştır. Dostça uyarılarımızı sınırsız iştahlarının ve kifayetsiz ihtiraslarının önünde mani olarak görenlerin iftiralarından, ithamlarından kaçıştır” dedi.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/necati-dogru/timsahlar-bizi-gozluyor-3244546/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger