Affedersiniz

Efendiliğin, terbiyenin, görgünün…
Ne mensubu olduğun milletle ne dinle bir ilgisi, alakası var…
Doğrudan insanla, sadece insanla…
Yüz vermeyeceksin şırfıntıya, paçavraya…
Yoksa gelir sıçar ağzına!

Engelliyim, özürlü, hem de ağır, yüzde yüz sakat ile aynı durumda…
Park yeri komşum diyeyim…
Sağım ve solum…
İkisi de gençten çocuklar, 30 en fazla kırklarında…
Ben aralarında, solumda kalana neredeyse yaşam hakkı tanımıyorum, yok arabadan çıkamıyorum…
Utanıyorum, sıkılıyorum, ortaya park edeceğime yanaşıyorum sola…
Alman, ikisi de.

Geçenlerde solumdakini gördüm, sordum vaktin var mı, seninle bir şey konuşmam lazım…
“Tamam” dedi…
Dedim, bak engelliyim, böyle böyle, istersen engelli pasomu göstereyim sana, kusura bakma…
Ne dedi biliyor musunuz?
Elin Almanı, muhtemelen Hristiyan…
Yeminle yüzde yüz tercümesi, aynen böyle:
“Anlamıştım zaten bir şeyler olduğunu, göstermenize gerek yok. İsterseniz haftada üç gün ben dışarıda (yani yol kenarı) park edeyim daha rahat iner, binersiniz!”
Yürekten, anlıyor musunuz yürekten teşekkür ettim ve dedim…
Sizi zahmete sokmak istemem, siz bilin yeter diyerek, tekrar teşekkür ettikten sonra yanından ayrıldım.

Sadece…
İnsan!

Ve geçenlerde de yazmıştım ya…
Bakıyorum bir tarafları kalkanlara, çatanlara…
Erkekliğin lanetidir…
Kayar aklımız kimi zaman bacak aramıza…
Başlarız bacak aramızla düşünmeye ve his etmeye…
Bazen akıl “iki adım” öteye giderek kalbe dayanır, yürek sancır…
Hem öyle hem böyle akıl, olduğu yerde kalmalıdır!

Atalar boşuna dememiş:
“Anasına bak kızını al” diye…
Babasına bak oğlunu al da denilebilir aslında…
Seçeceksin karşındakini, seçeceksin, ince eleyip sık dokuyacaksın…
Yüz vermeyeceksin şırfıntıya, paçavraya…
Yoksa gelir sıçar ağzına…
Ancak hayat bu, bilemezsin kim çıkacak karşına!

Çok yoruldum dostlar, çok yoruldum, mücadeleci ruhumu yitirdim…
Beden çoktan öldü, gömülemedi…
Ruh ki güçlüydü, yıkıldı, manevi gücüm inanılmazdı…
Önder sonunda onu da yitirdi!

Bir dert ki Allah kimsenin başına vermesin…
Recep Tayyip Erdoğan şerefsizin bile başına gelmesin…
Öylesine büyük bir dert, öylesine bir sıkıntı ki bitirdi…
Birde bunlar…
Üstüne tuz biber ekti!

Polisler, savcılar, avukatlar…
Ne oluyor ya ne oluyor?
Cinayet mi işledim, katliam mı yaptım ne oluyor?
Sadece ve sadece…
Düşüncelerim ve duygularımı dile getirdim o kadar!

Ben…
Kime ne yaptım?