Düşürüyor işte şeytanın sol bacakları insanı, Ademi tuzağa

Benim…
Hiç evlenmemem gerekirdi, hiç…
Nerede akşam orada sabah…
Kadın, çocuk…
Hareket ve harekât kabiliyetini bütünüyle sınırlandırıyor…
Felç ediyor adamı.

Kalbini verdiysen emanete…
Emanetteyse…
Kendini ölmüş bil, yaralı. Her an savunmasızsın, savunmasız.

Tamam…
Yuvan, kalen…
Hele içeridekiler gerçekten sendense…
Ama hayatin gerçekleri çok farklı şeyler öğretiyor bize…
Atalar bile der, yastık düşmanı, yastık. Var mı ötesi? Söyle!

Evlat telefon etti İspanya’dan…
Mutlu, neşeli. Üç arkadaş gitmişler, sordum kızları…
😊
Ah oğlum bakıyorum gözünün içine evlen diye, torun…
AMA…
Galiba vur patlasın, çal oynasın daha iyi galiba.

Bekârlık sultanlıkmış, bilemedim, anlayamadım…
Ben ne ettim…
Ben ettim, sen etme!

Geçenlerde PKK geldi…
Ne zamandan beri gelmiyordu, girmesiyle, YEMINLE…
Seninle öyle fena kavga edeceğim ki!!! Dedim…
Öyle şaşırdı ki, afalladı…
“Ben sana ne yaptım?” diyebildi sadece…
Sert bir şekilde…
Nerede BENIM sarı pipim, özledimmm?

Ağzı…
Yayıldı, bir gülümseme. Görülmeye değerdi…
Dedi kavga ediyoruz, gelip kaçırdılar çocuğu…
Alman…
Dede, anneanne…
Böyledir torun, böyledir bebe…
Sen…
Yine de evlenme!