Milliyetçi Hareket Partisine gönül verenlere davet

Yok…
Yeni – CHP’li arkadaşları bu davete maalesef dahil edemiyorum…
Kemal Kılıçdaroğlu gibi birsine başkanım diyebilen, onun ardından giden, Atatürk ilkelerinin yeniden yorumlanması gerektiğine inanan veya inandırılan insanlarla hangi >>> ortak müşterekte <<< buluşabileceğimizi bilmiyorum.

Sen…
Kendine milliyetçi diyen…
Sen vatanperver kardeşim, sen vatansever dostum…
Sözüm sanadır…
İnsanız, yanlışını görüp, yanlışından dönebilenlerdensen sözüm sana da…
Şu an için kendine MHP’li diyenlere, dokuz ışık doktrininde yazılanları okuyup…
Anladıysan…
Eğer merak edip Atatürk’ün altı ilkesiyle kıyasladıysan…
Gördüğün, görmüş olman gereken, dokuz ışığın temelinde altı ilkenin yattığıdır…
Üç madde, evet üç madde süslenmiş, püslenmiş altıya eklenmiş…
Maksat fark yaratmak, farkındalık, fark olmayan yerde(!)

O bilinç kardeşim, O bilinç…
O istek, O azim…
Eğer ortak bir geçmişimize olan inancın, ortak bir geleceği de şekillendirebileceğimize olan itimadın kadar güçlüyse, eğer bir müşterek bayrak ve dil ile kişinin, bireyselliğini, görüş, düşünce ve inanç hürriyeti ve farklılıklarını bağdaştırabiliyorsan, kısaca >>> birlikte <<< yaşama azmindeysen seni…
Atatürkçü düşünce çatısı altına davet etmek istiyorum!

Yok ne derneği ne onlarca yıldır “hüküm” süren Cumhuriyet “Halk” Partisi kisvesi…
Hele YENI – CHP çatısı hiç değil…
Seni Atatürk’ün emanetine sahip çıkmaya, Onun hayallerini gerçekleştirme…
Yani tam bağımsız, çağdaş bir hukuk devleti temelinde, vicdanı hür, kendi hür insanlar topluluğunu gerçekleştirmeye, eşitlik ilkesi çerçevesinde, kardeşlik anlayışında ve hür insan olmaya davet etmek istiyorum. Kendini, kişiliğini…
Kan bağında, “kafatası” bağlamında ifade etmiyor, tanımlamıyorsan…
Benim gibi…
Ortak değerlere inanıyorsan mesela Anadolu medeniyetine, hoş görüsü ve değerler yelpazesine…
O zaman sığın bu çatının altına…
Güç ver, destek ol, güç kazan, destek kazan.

Laiklik ilkesi…
Şu an utanarak, sıkılarak izlediğimiz din kisvesini ve şemsiyesini altında, ZORLA…
Ki biliyorsun yüce dinimizde ZORLAMA YOKTUR, zorla, baskıyla, ZORBALIKLA gerçekleştirilmeye çalışılan düzene karşı dur. Laiklik, basit kelimelerle anlatılacak olursa, sadece din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil, başlı başına bir yaşam tarzı, hayat anlayışıdır.

Davetime iştirak etmek istersen…
Nasıl ki, Allah’ın gök kubbesi, kendisi her yerdeyse…
Göğsündeki iman, yüreğindeki vatan ve millet sevgisi de seninle, her yerde, her an…
Olduğun yerde nasıl ki Tanrına hitap edip dua edebiliyor, dilek dileyebiliyorsan…
Kendin, çocukların, istikbalin, inançların, vatan ve milletin içinde olduğun yerden mücadele edebilirsin. Bir elin nesi…
İki elin sesi var. Sesin duyulsun, inletsin daği – taşı, sağır etsin, deli etsin Tayyip p.zevengini.