Dün, Jack dahil haşlama tuzlama

Tüm gece vicdan azabı, sabah olmasını iple çektim…
Çocuklardan sonra özür diledim, gönüllerini aldım ama Jack…
İlk defa çok fena bir tokat yedi k.çına.

Kalıtımsal olmalı, genetik…
Rahmetli babam sormuşmuş anneme, oradan geldi aklıma…
Bende dün sordum kardeşe:
Mecbur muydun dünyanın en aptal çocuklarını doğurmaya?
Babamda sormuşmuş; “Mediha, mecbur muydun bana dünyanın en aptal çocuklarını dünyaya getirmeye?“

Neyse, çok şükür sabahtan ehliyet işlerini hal ettim…
Türkçülük meselesi, yok bitmedi henüz. Yayınlayacaklarım var daha…
Jack ile uzun, uzun bir yürüyüşten geldik. İşler sormuyor, ilgilendirmiyor İşleri…
Önder…
İyi misin, kötü mü, var mı yapacak halin, gücün?

Yapılacak…
Nokta!

Dün…
Yayınladığım haritaya dikkatinizi çekerim, WikiPedi haritası…
Anla ya anla!
Neyse karnım acıktı, biraz dinlenmeliyim. Sonra Türkçülükle devam!

Yorulunca veya tepem adamakıllı atınca…
Hanım hep der “katil suratlı!”
Gerçekten de kendim, kendimden korkarım, sanki şuurumu kaybediyorum…
Elimden çıkacak bir kaza, yeminle isteyerek değil…
Öfke…
Ama kontrolsüz cinsinden. Çok üzüldüm, çok aptallıklar yaptılar…
Sinir olurum kafasını çalıştırmayan insana…
Önce düşün sonra konuş!