Diyarbakır

Gidip görmem lazım…
Bana çok yakın olanlar, sevdiklerim…
Anca Mardin’e gidebildiler, anlattıkları kafamı kurcalar…
Yıllar oluyor yıllar.

Çocukken, gitmişiz…
İkaz etmiş millet babamı, yanında kadın var…
Çocuk var…
Gitme, dinlememiş rahmetli, düşmüşüz yollara…
Uzun yıllar oluyor çok uzun yıllar.

Gidip görmeliyim Diyarbakır’ı…
Görmeliyim…
Yaşamalıyım, belki o zaman anlarım!

Anadolu’yu…
Bir boydan bir boya…
İnsanımız…
İnsanlarımız, kötü değiller, saflar…
Saf olmakla birlikte cehalet, kanıyorlar…
Kafamı kurcalar…
Anlamalıyım, anlamaya çalışmalıyım, öğrenmeliyim, bilmeliyim…
Kafamda sorular…
Cevap arar, niçin, neden ve nasıl geldik bu günlere…
Bir tarafta bölücüler diğer tarafta dinciler…
Ve tam ortasında…
Bunca menfaatperest nasıl böyle palazlandılar?

Konuşmalıyım…
Evet eminim bulacağım Diyarbakır mahpushanesinde gün sayıp, çile dolduranları…
Yok, yok buralarda olanlardan öğrenemem öğrenmek istediklerimi, göremem görmem gerekenleri…
Eninde sonunda gidip görmeliyim, yaşamalıyım Diyarbakır’ı!

Geldim ama…
Gitmeliyim yine, Yol filmini ancak ölük bölçük izleyebiliyorum…
Çocuklar gelsin, Jack’i teslim edeyim esas ondan sonra işlerim.