Allah’a çok şükür, milyonlarca kez şükürler olsun Mevla’ma

Cümlemizin en kötü günü, günleri böyle olsun…
Dünkü Düello başlıklı yazımın devamı niteliğinde…
Evlat halasında, birazcık vaktim var yani…

Refleksler…
Reflekslerim, her şey çürük çarık olsa bile anlaşılan reflekslerim yerinde…
Dün yazdım; ben ve…
Makine…
Arada 25 metre mesafe. Yokkk…
Hani filimler de görüyoruz elinde silah oda oda geziyorlar, parmak tetikte…
Ateşe hazır vaziyette…
Öyle değil…
Kurşun sürülmüş namluya, silah elde AMA…
Yanında, namlunun ucu aşağıya doğru gösteriyor, kol en fazla kırk beş derece açıda…
BIRDEN…
Birdenbire hedef beliriyor, TAM 3 saniye…
21, 22, 23…
Siz sayıları okuyana kadar geçen süre!

Kol kalkacak, hedef belirlenecek…
Parmak tetiğe basacak…
Beş atış, tekrar 5 atış…
Atış başı 3 Saniye, sonrasında kol yine iniyor yana!

Düello modunda beş atıştan dördü hedefte…
Bakma on ikiden değil ama gerçek bir durumda karşımdakini yamulttum mu?
Yamulttum…
Tekrar…
Askerlik yapmadım, anlayan anladı beni.

Diğeri…
18 atıştan, hatırlatmakta fayda var 25 metre…
Dört gözün tekiyim, bir çeyrek…
11’i hedefte!

Unutmamışım…
😊
Olurda gerçekten insanlar dökülürse sokaklara…
Adıma laik bir şekilde en önde, KESIN önlerde!