Educational trip

“Seni ben bile kurtaramam”
Böyle diyor hatırı sayılır, mevki sahibi bir dost…
“Vaz geç bu işten, vaz geç, sus!”

Evlat…
Ve evlattan vaz geçilmez, kendinden geçersin ama evlattan asla vaz geçemezsin!

Evlat siyaset ve ticaret okuyor, taktı sıpa yoksa çoktan mastere başlamıştı…
Utanç vesilem ama gelip bana danışmadı, müdanası yok pezevengin, gelseydi…
Bildiğimi, hele bilişimi öğretmez miydim can ile baş ile?
Diplomasi benim “hedefim” onu diplomasiye yönlendirmek, özel ilgi alanı Ortadoğu…
Tutturdu Israil diye ki hâkli, İkinci dünya savaşından sonra Israil hesaba katmadan Ortadoğu siyaseti
düşünülemez bile. Eskiden, hani AKP öncesi…
Türkiye Cumhuriyetinindi bir ağırlığı vardı coğrafyada, bir yere kadar söz sahibiydi. Özellikle silahlı kuvvetleri sayesinde. Kafası basmaz hayvanlar, hele sözde liderleri, göt yalayıcısı…
Aklınızın bile alamayacağı, hayal dahi edemeyeceğiniz zorluklar çıktı…
Bana kalsa ki biliyorum Allah yanımda, >>> anında vaz geçeceğim <<<, tek başına yollamak istemedim, tehlikeli yerler. Hadi dedim ailecek gidelim, hem Kudüs’ü ziyaret ederiz. Üç Hak dininin kutsal toprakları. Niyet ve kısmet…
Hanımı bırakmak zorundayız Almanya’da, baba – oğlu gideceğiz, kısmetse bir daha hafta Salı. Hotel, kiralık araba, uçak biletleri hepsi ama hepsi, aklınıza ne gelirse alındı, rezervasyonu yapıldı, parası ödendi. Ne para görüyor gözüm ne pul…
Bana kalsa anında vaz geçeceğim. Educational trip denilen, eğitim gezisi, evladın istikbali için olmasa…
Ne Mekke ne Medine, çocukluğumdan beri aklımda Kudüs…
Her şeyin başladığı ve bittiği nokta. Allah hayırlara çıkarsın, batıl inanç demeyin, tecrübe…
Ne zaman zorlasam başım belaya girer, Yaratana sığınırım…
Kalbimle, sevdiklerimle, tüm kalbimde olanlarla Allaha sığınır onun takdirine boyun eğerim.

Hep derim…
Üç beş sene, niyet ciddi, ben samimi, kalp temiz…
Yürek papatyada, gülde, akıl hep yanında, onda…
Önce Allah’a sonra bana inanıyor, güveniyorsan biliyorsun gerisini…
İçime bir korku girdi, gerçekten kokmaya başladım, hayra alamet değil tüm bunlar, son günlerde yaşadıklarım, gördüklerim, korkuyorum!!!

Ben bilmiyor muyum, beni gerçekten geri zekâlı mi sandın?
Olmasa…
Olmasa ama oldu…
Verdiğim sözden dönmem, tutamayacağım sözü vermem.

Ama korkunun ecele faydası yok. Takılacağım evladın peşine, yalnız bırakmam imkânsız…
Anla, anla beni ve dikkatli ol, kendine, evlada çok dikkat et. Etraf sapık dolu, araba, kamyon, bıçak, balta demiyorlar. Ve ben her yerde aynı anda olamam. Ruhum dedim, gerçek bu, beni yeter ki yüreğinde his et, hep yanında, hep çevrende, hep gözüm üzerinde!