Gel de yaz, kafam DUMAN. Eve geldim

Felç geçirecektim…
Savcılıktan mektup gelmiş, bana, benim adıma…
Hem de ne yüzden biliyor musunuz?
Aklımı oynatacaktım ya…
Dolandırıcılıktan(!)

Böyle polis, savcılık, mahkeme gibi yerlerden bir mektup geldi mi benim elim ayağım karışır…
Öyle yüksek sesle bağırmış olmalıyım ki koşa koşa hanim geldi yanıma…
“Ne oluyor Önder?”
Ya ben kimi dolandırdım???

Aldı kâğıdı elimden, o da heyecandan doğru okumamış olmalı…
Elim ayağım zangır zangır titriyor. Alışık değilim ben olayım, ailemden birisi olsun…
Adımıza böyle şeyler gelsin.

Meğer…
Şikâyetçi benmişim…
2016 yılından…
Bu ne ya, bu ne???
Ben niye birisini dolandırıcımla itam edeyim, gidip polise şikâyet edeyim?
Adetim değildir şikâyet etmek, kendi işimi kendim hal ederim…
Ya arkadaş ne büyük başım var benim?

Yeminle…
Allah inandırsın, hala elim ayağım titriyor!
Dolandırıcılık ya, Allah korusun, Allah yazdıysa bozsun.