### Sadece bir soru ###

Demirören Medyası…
CNN-TÜRK…
Aslında Türk kelimesi fazla…
Bu heriften çok söz eder oldu son zamanlarda!

Hani olağanüstü stratejiden bahis ediyor ya…
ZIBIDI…
Yok yazmadım geri zekâlıya, yazsam ne olacak?
Sanki görüşleri değişecek(!)

YALAKA…
Öylesine alışmışlar ki g.t yalamaya…
Resmen olmuşlar bağımlı…
Sormak lazım kimin iktidarı zamanında bu oluşum bu kadar güçlendi, palazlandı…
Kim sordu bu soruyu, dedi…
“Ne istediniz de vermedik?”

Sonra…
Neden saklıyor, neden anlatmıyor gerçeği…
Kime nasip olmuş bugüne kadar devlet temsil hakkı olmadan beyaz sarayda ağırlanmak?

Bush’un piçi dediğimde hâksız mıyım?
Yazıyor O Mehmet Soysal denilen zibidi, salıyor…
Nasılsa BILIYOR okuyan…
Salağın teki(!)

Kim…
AB(D)’nin maşası?
Kim ulan kim???

Önce bunu oku ki hafızan tazelensin:
oku

Sonra Beyaz Saray, George W. Bush vakti zamanında >>> misafir listesini incele <<<

incele

Bak birde bu sayfaya ve İngilizcen varsa oku…
Sırıtmaya bak sırıtmaya, pişmiş kele gibi!

oku

TEKRAR SORUYORUM…
F. Güllen’de ne, kim ya kim?
Sen bak Amerika’nın kimi senin başına SIK GIBI DIKTIGINE…
Söyle ulan vatan hanini, satılmış, maşa, kukla kim???

Ne diyorum hep???
Mesele rahip meselesi değil…
>>> eş başkan <<< hizadan çıktı, verdiği sözleri unuttu, yan çizmeye başladı…
Kendini gerçekten „dünya lideri“ sanmaya başladı…
Böyle s.kerler, hizaya getirirler yaratığı…

Anla ulan ANLA!

Konsolide boşluklar

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la üç gün boyunca Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teydik.
Elbette anlatılacak, yazılacak çok şey var, ülke ve dünya gündemine dair.
Kırgızistan ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri aynı zamanda FETÖ terör örgütünün de güçlü olduğu yerler.
Türkiye’deki gibi, devlet yapılanmalarına sızmaları aynı.
Ve buralara da yine masum bir maskeyle girmeyi ve büyümeyi başarmışlar…
O da eğitim…
***
Eğitilenler ise o ülkelerin askeri, istihbarat ve bürokrasi kadrolarına yerleştirilmiş.
Tabii ki mahrem imamlar yönlendirmesiyle ve olağanüstü bir gizlilik içerisinde.
Para ve güç koridorlarına gizlice hükmeden bu kripto yapı, Amerika ve Batı ülkelerinin etkisi altında hizmet sektörü olarak sunularak, yine bu ülkeler tarafından palazlandırılmıştır…
Kırgızistan da bu kripto örgütün güçlü olduğu bir ülke…
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kazakistan, Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan gezilerine katıldığımda, birinci önceliğin FETÖ olduğuna şahit olduk.
Neden?
Çünkü böylesine hain ve tehlikeli bir yapının ülkemizde yaptıklarını bu kardeş dediğimiz ülkelere de anlatarak farkındalık oluşturmaya çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkelerdeki askeri ve istihbarat yapılanmalarına dikkat çekiyor.
***
Türkiye’den bu ülkelere kaçanların kimlikleri, nerede ve ne iş yaptıkları ve hangi adreste oturduklarına kadar tüm gizli bilgileri ve yapılanmalarına dair kripto çalışmaları bu ülkelerin en tepelerine ulaştırarak olası bir felaketi engellemek isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gittiği her ülkeye bunları anlatıyor…
Peki, bu kripto yapı hangi boşluktan ortaya çıkmıştır?
Bu olayın belki de kırk nedeni vardır ama mesele birinci nedeni bulabilmektir.
Bin yıldan bu yana 16 Türk devletinin tarihine iyi bakıp incelendiğinde şu gerçekle karşılaşılacaktır…
16 devletin hiçbirinde iktidarın yönetim ve siyasi anlayışında hedef tahtasına din oturtulmamıştır.
***
Oldukça önemli, tarihi analizler Ankara’da yapılan güvenlik zirvelerinde elbette dile getiriliyor…
Ve deniliyor ki Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren dine karşı başlayan karşı duruşlar ve Batılılaşma hareketleri ve cumhuriyetin kuruluşuyla tetiklenen ve hedef tahtasına konulan din, herkesin üzerinde olağanüstü travmatik sonuçlar doğuruyor.
Eskiye dönüşü engelleyebilmek adına da yapılan bürokratik ve siyasi baskıların getirdiği hamleler elbette Allah için dünyada yaşayan samimi Müslümanların üzerinde olumsuz bir etki bırakıyor.
Ve son yüzyıl boyunca, zamanla merkez sağdaki siyasi partilerin iktidara gelmesiyle bu durum hedeften çıkartılmaya çalışılsa da dini eğitim konusunda olağanüstü boşluklar oluşmasına ve böylece, samimiyetten uzak, kendi kendilerini kutsallaştıran tarikat ve uyduruk liderlerinin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Yapıları benzer durumda olan bu tarikat ve liderlerinin samimiyetten uzak olanları dış güçlerin yönetimlerine girmekte sakınca görmez.
AK Parti’nin iktidara gelmesiyle son yüzyıl boyunca barışamayan devlet ile din olağanüstü bir stratejiyle bunu başardı; içerideki statükocu yapı aynı oranda büyük direniş gösterse de, oyunlar oynasa da barış gerçekleştirildi.
Bu durum olağanüstü bir radikalleşme tehlikesi olan dini cemaatlere at oynatacağı alan bırakmamaya başladı.
Cuma günkü yazımızda devam edeceğiz…

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/mehmet-soysal/konsolide-bosluklar-2735882/