Önce…
Küçüklerimin gözlerinden, büyüklerimin ellerinden öper herkesin bayramını kutlarım.
Yeni geldim, test saatler sürdü. Daha doğrusu sonucun alınması…
%99 öldü dediler, yüzde bir yaşama şansı verdiler…
Geberemedim…
Şeker komasında olmam lazım, ayaktayım…
Kurşun yedim, bıçak yedim ölmedim…
Arkadaş…
Ne yaşıyorum ne ölebiliyorum, Araf’tayım…
Her zamanki gibi…
İki dere bir aradayım.
Doktor değilim, söyledi tıbbi terimi ama aklımda tutamadım…
Söyle anlatmış olayım…
“Çökertme testi”
Sağlıklı bir insanın kanı 1-2 milim çökermiş bir saat içinde…
Hasta olanın, iltihap varsa 3-4 milim…
Yüzde altmıştan sonrası kendi başına tehlikeli, bende yüksek şekerle birlikte zaten TEHLIKE…
Yüzde otuz civarında, ne mi?
Ne bileyim ya, bir şeyler işte!
Doktor çok sık sıkı tembih etti…
Kan sulandırıcıya devam, Metha ev doktorum…
Tam gaz sarımsak. Vallahi billahi böyle dedi, tabii Almanca…
Tatilde şimdi, gelsin onunla konuşmalıyım…
Soru “nasılsın?”
Dedim hafif, hafif yanma var. Kafam, tepesi. Hani atıyor ya ikide birde…
Sol taraf sağdan sıcak. Bazen resmen yanıyor…
Allahtan o şakaklarımdaki basınç, beynimin fokurdaması, delirecek gibi olmam yok …
Dedi…
“Takip et, yine başlarsa hemen gel” AKSI…
“Ekim ayında MUTALAK geleceksin yine kontrol edeceğim”
Unutmasam bari, anlayacağınız…
Lafın kısası var bir şeyler ama ne, bilmiyorlar!