Ters – BEN –

Kadın milleti…
Sülale boyu çarsıya gittiler. O be, kafa rahat…
Geldim eve, yaptım makarnayı…
Çocukluğumda ki gibi alacağım tencereyi iki bacak arasına…
Ya Allah ya bismillah.

Yok eve geldim, mecburi…
Of güzel olmuş, rospi karı mantısı gibi…
Bastım yoğurda sarımsağı…
Neyse…
Onlar çarşıya ben eve gideceğim ya, iki torba hazırlamış…
Ne diyorsun ya, ben kendimi taşıyamıyorum…
Neyse aldı anahtarları torbaları “araba nerede?”

Dur bir tabak daha…
Hm, hmm, hmmm…
Çok hoşafıma gitti, SARIMSAK resmen beden istedi…
Iki tabak, daha fazla gitmiyor. Mideme taş gibi oturdu…
Üst üste…
Az kalmış olmalı, az. Neyse baktım gitti gelmiyor, anahtarda yok…
Çıktım dışarıya, teee uzaklarda bağırdım, belki duydu veya arabayı göremedi….
Bende ona doğru yürümeye başladım, yürümek kelimesi fazla…
Frankenstein halt etmiş yanımda…
Araba…
Düz yolda, geçti yanından…
“Ters park etmemişsin” gülerek bana doğru geliyor…
Düz park ettim ya, HERKES GIBI…
Demedim mi…
Hesaplayamazsın beni ne zaman ne yapacağımı…
Nasılı…
„30 senelik“ avrat…
Sen, siz…
Haydi haydi!