Dijital kapitalizm iki, kutsal inek meselesi

Dünya çapında ama özellikle dijital kapitalizmin anavatanı sayılan Amerika’da gözlemleyebildiğimiz…
Orta sınıf gittikçe kaybolmakta ki orta direk diye tabir edilen toplumsal kesim bir devletin emniyet sibopu gididir, düdüklü tencerenin düdüğü. Sosyal ve ekonomik basınç çoğaldığında alarm verir. Güvencedir güvence. 2017 verilerine göre düz hesap 326 milyon Amerikalıdan 47 milyonu fakir, yardıma muhtaç!

Ve bu rakam gün geçtikçe artmakta…
Şeytan denilen varlığın en büyük başarısı olduğu söylenir…
İnsanlar…
Varlığına inanmazlar!?

Kendini yok saydırmıştır(!)
Halbuki…
Iman sahibi bilir ki Allah olduğu gibi, cenneti, melekleri cehennemde vardır…
Cehennemîn zebanileri ve isyankâr melek, şeytanın kendisi.

Yeryüzü zebanileri, tatlı dili cin fikirli…
Toplumun her katmanında gösterirler kendilerini…
Kimisi…
Kuzu postunda kurt misali yardım kurum ve kuruluşlarında kendi menfaatleri peşinde…
İçlerinde en iğrençleri…
Yardıma muhtaç insanları, engellileri, çocukları kendi cinsel hayvanlıkları için kullanmaya çalışanlar…
YETMEDI…
Siyasete soyunup SÖZDE toplumsal fayda adına, vatan – millet namına kendi gizli, çoğu zaman hastalıklı, sapık ajandalarını gündeme getirmeleri ama gönüllü, kandırarak…
Veya zorbalıkla kabul ettirmeleri…
Bunlardan biri, devletin en yüksek makamında bir işgalci…
Sonra değineceğiz ona…
Önce bir düne ve yaklaşık yârim saat, bir saat öncesine bir bakalım ve ardından konumuza dönelim…
Dikkat edin bak…
İçlerinden birisine bir şey olduğunda, sanki dünya batacak…
Kızılca kıyametler kopacak. Sözbirliği etmişçesine TÜM HABER KANALLARINDA o mesele…
Ölmüşün ardından kötü konuşulmaz, konuşmayacağım sadece kimi saptama…
En son Demirören diye bir kimse, gebermiş…
Kıyametler koptu medyada, sanki koskoca dünyada ilk ölen O…
Nice gençler, nice cevherler verdi son nefesini…
O kim ki?
İşte onun satın aldığı kanalda dün akşam > entel, danteller < gelmiş bir araya…
Fazlaca dayanamadım…
Biraz dinledim, düşündüm VE SONRA aceleyle başka bir programa değiştirdim…
Konu: Y-CHP
İktidara gelir mi? Gelirse nasıl gelir?
Bu sorununda cevabini sonra vermek üzere bugün Salı grup konuşmalarına bir göz atalım…
Malum O PEZEVENK gene kendini övmekte…
Onu, bunu, şunu kim yaptı?
BIZ(!)
Vay anasına sayın seyirciler, sizler, varoş kaçkınları, cahil cühela neymişsiniz de haberimiz yokmuş…
AMA asıl ACI olan ne biliyor musunuz?

K nokta K nokta…
“Oturamadıysan O koltuğa oturmayacaksın O koltukta” gibi zırvaları söylemekte…
Kaç seçim kaybetmiştiniz Sayın K nokta K nokta???
Sayın tabii ki latife…
Kendi söylediğine uymayan, başkasının kendi sözlerine uymasını nasıl bekleyebilir???
Veeee…
En acısı, salonda onca insan bu zibidiye alkış tutmakta!

Kemikleri sızlıyor tüm şehitlerin, hepsinin dünden bugünlere…
EMINIM…
İnsancıklar mezarlarında ters dönmüştür bu manzara karşısında!

Biri HAIN, bir çete başı, soyguncu…
İşgalci, diğeri ondan daha matah bir b.k mu?
Neyse biz dönelim konumuza…
Devlete, devleti oluşturan topluma…
Hep yazdım, hep yazacağım…
Haykıracağım…
Evet, avazım çıktığı kadar bağıracağım; DEVLET…
Şirket değildir!!!
NOKTA

Tabii “öncü” bir kez daha Amerika, H. Kohl ile başlayıp Merkel ile zirve yapan bir durum Almanya’da…
Dünyanın kimi devletleri tarafından da benimsenen…
Son yıllarda PEZEVENK tarafından dillendirilen dile getirilen…
“Profesyonel ordu!”

“S.ktir et orduyu” daha beteri istihbarat…
ÖZELLEŞTIRME!

O kadar güveniyorlar ki özel teşebbüse…
Devlet, belediye iktisadi teşekküller ve teşebbüsler…
Ya en temel konuyu göz ardı ediyorlar, en temel…
Kaide ya kaideyi tüm binanın üstüne oturtulduğu ana kolonlar özel teşebbüste neydi?
DÜRTÜ NEYDI, dürtü, dürtü…
O dürtü olmasa kimse parmağını kıpırdatmaz!

Para kazanmak, maddi menfaat…
Evet, artık konuyu toparlayıp finişe erebiliriz…


Çok sıcak, acayip sıcak. Nefes alamıyorum, felaket!

Devam edecek…