Nedir bu ölsün diye dua edilenlerin çilesi

Ölü gibi uyuyorum, ölü gibi…
Köfte köfteden başka her şeye benzedi…
Uyuyup kalmışım.

Aslında sosyal devleti anlatacaktım, Almanya örnekti…
Ancak şimdi haberlerden geçti, Almanya’da öğretmen olmak…
Tayyipistan da olduğu gibi bir zamanlar Türkiye’de de öğretmen olmak zor zanaat.

Elinizi vicdanınıza koyarak cevaplayın…
Hangimiz dua etmedik zamanında, öğretmenimiz ölsün diye?

Belki bu dünyada siyasetçilerden sonra ölsün diye en çok dua edilen bir meslek gurubu (…)

Halbuki, adi üstünde öğretmen, bize öğretiyor, bizi eğitiyor…
Ne kutsal ne yüce bir düşünce ne kadar güzel bir dürtü, bir ülkü…
Öğretmen olmak, haddim olmayarak herkes adına TÜM öğretmenlere teşekkür ederim…
Almanya’da yüzde üç kadar öğretmen kadro dışıymış, tatillerde işsiz, aşsız!

Nankörlüğe bakar mısınız!???

Şüphesiz siyasetin cevaplaması gereken bir soru, devlet planlama!
Ama…
Gelelim bana, ilaçlara ve sosyal devlete…
Evet…
Tayyipistanı bir taraf edip Almanya’da neler oluyor ona bakmalı…
Neticede kendi düşen ağlamaz, ne b.k yerlerse yesinler…
Kılavuzu karga olanın burnu b.tan çıkmaz!

Almanya’nın sağlık bakanı, herifin tipine bak hizaya gel…
“Adamın” saç tıraşında meymenet yok ki eylemlerinde olsun…
İçişleri bakanı gibi ki suyu kaynıyor, halk mülteci siyasetine tepkili…
İnsanlık diyorlar ölmedi!

Devlet ve yönetimi, devlet ve sorumlulukları…
Eğitim, sağlık gibi görevler başında gelir, kamu hizmetleri…
Hatırlı okuyucularım bilirler, uyuşturucu kullanmak ZORUNDAYIM, ağrılarım o denli şiddetli…
İlaçlar ve emsalleri, SÖZDE etken madde açısından eşdeğer diyorlar AMA değil kardeşim…
Değil…
Hassas bünyeler bunu hemen his eder!

En azından bu durum çoğu ilaç için geçerli, denediklerim, kullanmak zorunda olduklarımda ANLADIM!

Uyuşturucum bitmek üzereydi, doktordan reçete istedim. Kadın her zamanki ilacımı yazdı…
Bilmiyorum kaç kişi benim gibi, mesleğimden o kadar etkilenmişim ki özelime bile yansıyor bu etki…
YEDEKLEME, güvenlik bende alışkanlık haline geldi.

Önce bir dünü anlatayım, daha doğrusu beni Münih’e yollamışlardı…
Son çare ilaçlarımın düzenlenmesi, her bir ilaç ve yan tesirleri, birbirini etkilemesi…
Uyuşturucu dozunu yarıya indirdiler, iyi ya denemeye değer…
Sorun…
Bu herifler dediğim dedik, hiçbir doktor onların dediğinin dışına çıkamaz!!!
NOKTA

Vardı daha yedeğimde eski doz uyuşturucu…
😊
Dün sabahtan bir tane içtim, JET…
Jet gibiydim, EN UFAK BIR RAHATSIZLIK YOKTU…
Normalinde 6 ile 7 arası alırım uyuşturucuyu, saat 12, bilemedin 13 gibi etkisi gitti…
Vaktinde almazsam ilaçlarımı komalık oluyorum o denli ağrılar şiddetli…
Saat iki olmuş bana mısın demiyor gayet iyiyim, ARTIK KORKAR oldum ağrılardan ne olur ne olmaz ikide içtim ögle dozunu. Gelelim saadete…
Gittim eczaneye, verdim reçeteleri…
Ana bu ne kadın bana başka bir paket uyuşturucu vermez mi…
Sadece uyuşturucu kullanmıyorum ki ağrılar yüzünden Novalgin meselesi…
Hiçbir ilacım yok ki TEDAVI etsin, hepsi sadece semptom dindiricisi.

YOK benim derdime çare…
YOK…
Kadın biliyor beni, hemen, vallahi billahi hemen dedi:
“Gürbüz Bey (Almanya’da soyadı söylenip cinsiyet sıfatı eklenir), sigortanız başka bir şirket ile anlaşma yapmış (orijinal ilaç değil yani), inanın, çok aradım seçebileceğim en pahalısını seçtim” dedi.
Seçmiş olduğu şirket çok ünlü, ilaçları genelde çok iyidir…
AMA…
Tesir etmesin hem vallahi hem billahi yapmazsam dünyanın en adi insani ben olayım…
İlk işim, Hessen eyaleti sağlık bakanlığından randevu alacağım…
Ondan sonrası Allah kerim!

Söz konusu benim canım, yok canıma değer verdiğimden değil ARTIK ağrılara dayanamadığım için…
İnanın…
Burada HALA insana değer veriliyor, daha geçenlerde geldi başıma, OMA…
Telefonla ya telefonla, yüklü bir fatura. Hem de son ihtar, sonrası mahkeme, icra…
Posta kutusuna dikkat etmedim, ihmal ettim kimi şeyi, her şey ziyadesiyle üst üste geldi…
Açtım memura telefonu dedim böyle böyle…
Bana biraz zaman verir misin?
Tamam dedi, tiyatro miyatro yapmadan tamam dedi, bitti. Pazartesi ödedim ödemem gerekeni.

Demek istediğim pes etmeyeceksin, teslim olmak yok…
TESLIM ALMAK VAR…
😊
Kadın sözlerine devam etti (doktorda sürekli soruyor kaç tane alıyorsun diye)
Münih iki dedi, gerisi ağrı kesici, kalp ilacı…
YETMIYOR, tamam özürlüyüm, engelli bir insan AMA benim de hayatımı mümkün oldu kadar normal yaşamaya HAKKIM var. Tamam benim hayat akışım normalden çok uzak…
O başka, yoğun…
Dedi Bad – Schwalbach’ta O uzman doktorlardan bir tane var, git ona…
O dozajı yükseltebilir…
Gerekli hallerde üç tane alıyorum, mesela bu akşam, pıka pıka almam lazım yoksa hiçbir faaliyete bulunamıyorum. Gerçi devlette ne yapsın, nereye, nerelere yetişsin?

Artık oldu her şey para…
AMA…
İnsan kardeşim insan paraya kurban edilmemeli…
Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için…
Dinen bile bu böyle ki fark etmez hangi inanca mensup olduğun…
Öyle değil mi?