Kapı kulları, köle ruhlu satılmış kalemler…
Çok ağır sözler, evet çok ağır. Anlayana ağır anlamayan sağır!
Dedim ya bir elin parmaklarından az kaldılar, gerçek gazeteciler…
Düşündükleri dillerine, akıtıyorlar kalemlerinden gerçekleri…
Mürekkebin aktığı gibi. Diğerleri…
Vay efendim o ne ağıt yakmalar o ne ağlaşmalar…
ULAN…
Sizler değil miydiniz millete umutlar, hayaller satan. Benim bile inanasım geldi…
Yanmasaydı ağzım evvelsi sütten, yoğurt denileni üfleyerek yemeseydim ben bile kanacaktım laflarınıza!
Yazdıklarınız karşısında yüreğimde umutlar filizlendi…
Bilmez misiniz ULAN bu milleti, Türk’ün keyfiyetini…
Sanki her biri şahsen sadrazamın sol taşağından düşmüşçesine keyfi…
Bilmiyor muydunuz diyecekler…
Oh, oh ne güzel. İşler yolunda ben ne uğraşacağım seçimle, onla bunla…
Bırak başkası uğraşsın(!)
Bunu diyeceklerini, düşüneceklerini bilmiyor muydunuz?
Bugün ne bu ağıtlar ne bu timsah gözyaşları…
Hadi çocuğum hadi…
Yürüüü başka kapıya!
Dedik ya birkaç istisna…
Bunlardan biri Zeynep Hanim…
Ya sütünü yetmiyor, yeri veya O da tabloyu tümü ile görmüyor…
Hani dedim ya altı ay…
Buna rağmen LÜTFEN, rica ederim MUTLAKA okuyun kendisini…
Bu yazıda “tek taraflı” değerlendirme ağırlıkta olsa bile…
Zamanı geldikçe eksikleri veya gözetmediklerini ben tamamlarım.
Siyaset kardeşim…
Bilgi, analiz ve öngörü, karşıtının atacağı hamleyi beş ilerisi hesaplama oyunu…
Siyaset güzel kardeşim bir satranç oyunu…
Kralların oyunudur…
Seviyesizlerin, bilgisizlerin, tek gözlü veya körlerin, ayaktakımının…
Kasımpaşalı ayıların oyunu değildir!
—
Enerji darboğazına hazır mıyız?
9 Temmuz 2018
Uluslararası ilişkiler domino taşları gibi;
Dünyanın bir ucundaki küçücük bir hareket, diğer ucunda koca bir felakete neden olabiliyor.
Yan yana dizili, eğer biri düşerse diğerlerinin de düşmesini tetikleyecek domino taşı sırasının başı, elbette dünyanın güçlü ülkesi ABD; ABD Başkanı Trump’ın yaptığı bir açıklama, Washington’un bir politika değişikliği, herhangi bir konuda ileri ya da geri tek adım atması, ister istemez tüm dünyada yankı buluyor.
Bu aralar, Trump’ın başı ciddi dertte; ABD Senatosu İstihbarat Komitesi bu hafta, son başkanlık seçiminde Rusya’nın Trump’ın kazanması için “müdahale ettiği” iddialarını onaylayan bir raporu kabul etti.
İçeride sıkışan Trump’ın yapacağı/yapmakta olduğu hamle belli; Bir “dış düşman” bulup, dikkatleri onun üstüne toplamak. Böylece ABD içinde yaşanacak Trump yönetiminin meşruiyeti tartışmalarını da bir nebze olsun unutturmak.
Dış düşman da belli; İran. ABD Yönetimi daha şimdiden İran’a yönelik uygulayacağı ambargonun şartlarını, uygulamanın başlayacağı tarihi açıkladı bile.
ZARRAB ETKİSİ; TÜRKİYE’YE AYRICALIK YOK
ABD’nin daha önce İran’a yönelik uyguladığı ambargolarda, komşu ülke Türkiye’ye Washington yönetimi tarafından hep birtakım “ayrıcalıklar” tanınmıştı.
Ancak aralarında AKP’li bakanların da olduğu, Reza Zarrab’ın organize ettiği bir şebekenin, Türkiye’ye tanınan bu “ambargo ayrıcalıklarını” –hadi hırsızlık demeyelim- yolsuzluk için kullandıkları ortaya çıktığı için, bu kez Türkiye o ayrıcalıklardan da mahrum kalacak.
Daha ABD İran’a yönelik ambargonun başlayacağı tarihi açıkladığı gün -ki ambargo kasım ayında başlayacak- petrol ve doğalgaz fiyatları arttı. Ambargonun uygulamaya konulduğu dönemde artışın da radikal olması beklentisi çok yüksek.
Bu durumdan en çok etkilenecek ülkelerin başında da ekonomisini petrol ve ürünleri ile döndüren, ısınmasını dışarıdan gelecek doğalgaza bağlayan Türkiye yer alıyor.
RUSYA’DAN KÖTÜ HABER; DOĞALGAZ FİYATI ARTACAK
ABD’nin İran’a yönelik hamlesi, elbette dünyadaki diğer büyük oyuncuları da etkiledi.
Mesela Rusya’dan hemen, Türkiye’ye satılan doğalgazın fiyatının bu kış yaklaşık yüzde 30 oranında arttıracağı haberleri gelmeye başladı. Rusya’da yayınlanan Kommersant Gazetesi, şu anda Türkiye’ye bin metreküp gazı 205 dolara satan Rusya’nın, kış aylarında bu fiyatı 260 dolara çıkaracağını yazdı.
İşin ilginç tarafı gazetenin haberinde, Rusya’nın Türkiye’ye doğalgaz satacağı bu fiyatın, Avrupa’ya sattığından “daha yüksek” olacağı iddiası da yer aldı. Yani gelsin Rus kazığı…
TANAP ÇARE OLACAK GİBİ DEĞİL
Gelelim seçimlerden hemen önce büyük törenlerle açılışı yapılan TANAP’a;
TANAP, Azerbaycan gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasını içeren bir proje. Elbette Türkiye de toprakları üzerinden geçecek olan doğalgazdan bir miktar satın alacak.
Peki İran’ın doğalgaz satışında devre dışı kalacağı, Rusya’nın ise fiyat arttıracağı bir ortamda, TANAP’tan Türkiye’ye akacak doğalgaz “denge unsuru” olabilir mi?
Sorunun yanıtı kesin bir hayır. Şöyle ki;
Türkiye’nin 2017 yılı doğalgaz tüketimi 54 milyar metreküp.
Oysa TANAP’tan proje uyarınca toplamda 16 milyar metreküp doğalgaz akacak, Türkiye ise 2020 yılından itibaren bunun sadece 6 milyar metrekübünü satın alacak.
Bu yıl Türkiye’ye TANAP üzerinden satılacak gazın miktarını bizzat Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR 2 milyar metreküp olarak açıkladı. Fiyat konusunda ise herhangi bir bilgi verilmedi.
54 milyar dolarlık –ki 2018 yılında artması bekleniyor- ihtiyaç karşısında, 2 milyar metreküp, deyim yerindeyse “devede kulak”.
Gelelim AKP ve yandaş basının seçim öncesinde birlikte yaptıkları “TANAP ile Türkiye enerji hub’ı-merkezi- olacak” yaygarasına;
TANAP’ta Türkiye sadece transit ülke. Tıpkı Rusya petrol ve doğalgazının Avrupa’ya aktarıldığı boru hattında Ukrayna’nın olduğu gibi.
Oysa enerji hub’ı-merkezi olmak demek, topraklar üzerinden akacak doğalgaz ya da petrol üzerinde o ülkenin de bir söz hakkı bulunması demek. TANAP anlaşmasında bu unsur hiç yer almıyor.
Kaldı ki doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak TANAP’ın yıllar içinde öngörülen en yüksek kapasitesi yıllık 31 milyar metreküp olarak açıklandı. Yani dünya doğalgaz-petrol ticaretinde öyle çok da ciddiye alınacak bir rakam değil. (Sadece Türkiye’nin yıllık tüketim miktarının geçen yıl 54 milyar metreküp olduğunu bir kez daha hatırlayalım).
Üstelik “enerji hub’ı olacağız” diye çıkılan yolda, TANAP’taki maliyetleri büyük ölçüde Türkiye üstlenmiş durumda. Bu da kazık üzerine kazık.
Kısacası;
Türkiye’nin gündemi önümüzdeki dönemde bir yandan TL karşısında artan dolar;
Diğer yandan yükselen ve İran kriziyle birlikte daha da yükselmesi beklenen petrol fiyatları olacak.
Buna bir de ilk işaretlerini vermeye başlayan derin ekonomik krizi ekleyin.
Seçim bitti. 16 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP için -deyim yerindeyse- deniz de bitti.
Yani bakmayın kim kazandı/kim kaybetti tartışmalarına.
Bakmayın AKP tayfasının yaptığı “o terörist, bu terörist” yaygarasına.
Bu kış çok zor geçecek…
https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/zeynep-gurcanli/enerji-darbogazina-hazir-miyiz-2509828/