Çok okuyan mı bilir yoksa çok gezen, gören, yaşayan mı?

Çok kızgınım Ona, yok O olay yüzünden değil…
Onun kokusu eninde sonunda çıkacak…
Zikzaklarına…
O yüzden kızıyorum. Yeminliyim, kısa bir süreliğine düşündüm yazayım mi ona yazmayayım mi diye.

Yok…
Ben ne kendimi ne başkasını çiğnemem…
Yazmamaya karar verdim ama sizlerle seve seve paylaşırım…
Bu yazıda son zamanlarda yaşadığı zikzakların, düşüncesizliğinin bir eseri olmalı…
Lütfen önce Soner Beyi okuyalım:

oku

Siyasete, Türk siyasetinde istifa mekanizması üzerinde çok yazıp çizmişimdir…
Anlatmışımdır, arşivlerim meydanda kendimi örnek göstererek…
Özel sektör “temsilcisiyim”, şans bu ya Allah nasip etti devlet kapısını da gördüm…
Öbür mahalleyi…
Hem de oldukça önemli bir pozisyonda. Anladım ki…
Hem bu mahalle hem öte mahalle her biri kendi açısından haklı durumda!

Gel de Einstein’ı anma; görecelik kuramını!

Dünyanın neresinde olursan ol, özel sektörün tabiatı gereği bir hata, bir yanlış hoş görülebilir…
Bir ikincisi, üçüncüsü hele dördüncüsü asla. Başarısızlık af edilmez, edilemez!

Bırakalım diğer ülkeleri, ben Almanya’yı BILIRIM, Almanya’yı anlatayım size…
Özeli olsun, tüzeli…
Yanlış yapan, başarısız olan üstlendiği sorumluluk gereği alır ceketini gider…
Bu bir kültür meselesidir, bir anlayış…
Unutulmamladır ki bozuk bir saat bile günde zamanı iki kez doğru gösterir…
Aman efendim iyi ki bir 15 milletvekili…
Aman o ne muhteşem bir manzaraydı öyle yürüdü…
Aman ne büyük ne başarılı bir eylem…
Ya partisine ya devletine ya milletine yanlışları, tecrübesizliği, düşüncesizlikleri ve bilgisizliği ile…
GÖTÜRÜLERI…
Ne olacak?

Yok efendim…
Bu bir gerçek Türk milleti gözü ile değil götü…
Yüreği ile değil kulakları…
Beyni ile değil s.ki ile…
Görür, his eder ve düşünür(!)

Evet…
Ben bir hesap – kitap insanıyım…
Evet…
Allah akıl vermiş kullanırım, mantık benim göbek adım…
Yok Soner Beyciyim o kadar basit değil bu işler…
Liderlik…
Mesuliyet ister!

Not:
O hoca var ya, O hocadan da ne köy olur ne kasaba…
Gerçek şu ki şu an AK Pezevenkler dahil kimse yok piyasada!