Dün kardeşi aldım havalimanından…
FENA…
Çok fena…
Bir baktım saate, anaaa…
Atladım arabaya, bastım gaza.
Yalın ayak, başı kabak var ya…
Hah…
İşte o ben, Ayakta…
Ne çorap, yok ceket sırta…
Cebi zaten unuttum, gidiyorum, sığındım Allah’ıma.
Aboooooooooo…
Ulan bu ne?
Yakıt yok arabada, benzinci dolu yolda…
Bu kaçıncı ne sen sor ne ben söyleyeyim…
“Kapalıyız”
“Yakıt yok ağabey”
Ben sizin ananızı avradınızı düz edeyim emi.
Baktım saate, yetişeceğim vaktinde…
Buldum yolda bir benzinci, aldım yakıtı…
…
Bekle bekle…
1 saat sonra, sallanıyorum ayakta…
Yığınlar çıkıyor dışarıya…
Ulan bunlar insan mı yamyam mı KORKTUM valla.
Söyleniyorum kendi kendime…
Offf ne küfür kendime…
Sana ne ulan sana ne?
Koskoca kadın, iki çocuk anası, yârim göt sana ne?
Otursana oturduğun yerde.
Neyse çıktı sonunda, şükür kavuşturana…
Yol yapmışlar…
Gündüz gör, oh ne âlâ…
Gece…
Ölüm kol geziyor yolda!
Zar zor getirdim eve, iki duble…
Önder…
Yatakta…
Yârim göt sana ne?
Otursana oturduğun yerde.
— Siteyi kapamışlar yine, erişimi —
Madem öyle, BEKLE…
Gel böyle!