Ananay, DaDa, evlat falan. Odun, odun

TAMAM…
Kabul, hiçbir zaman aksini iddia etmedim…
Patatesim…
Yaaa…
Ben patatesim AMA onlar…
Püre.

Yeni geldim, odun kestim…
Offf…
Yoruldum tabii, oturduğum yerden ama beni gene de çok yoruyor…
MakineLER…
12 Euro falan…
😉
Neyse…
Yok evlatta kesiyorum, kardeş sonra…
Yapmazsa (…)
Mecburen. Annem soruyor…
“Önder çocuklara kestirmedin değil mi? Onlar ne anlar.”
Kestirir miyim hiç ama bende dünyaya gelmemle bilmiyordum ki…
Kendi kendime ögrendim.

Tabii peder…
Iki sol elli. Mecburdum…
Valide, kadın başına…
Olur mu?

Yaaa…
Bırak odun kesmeyi, hayatlarında soba görmemişler…
Bırak odunu kesmeyi, yakmayı…
Benimki…
Mangal yakmasını bile bilmiyor, ÖZENTI…
AMerikali arkadaşlarından, Almanlardan görmüş…
Almış gazlı mangal. Oğlum bu ne kocaman?

Barbecue…
Kocaman. Tam AMerikan işi. Ulan oğlum AMerikalı ağzının tadını bilse…
Kolundakini karı diye takar mı koluna?

İnanmadı tabii, seneler öncesi yaşıyorum tüm bunları…
Yaktım Önder usulü…
Elini ayağını, beşte parmağını…
Anemin bunlara yönelik bir söylemi vardı…
Apartman piçleri…
Ne anlarlar odun kesmeden, soba yakmadan…
Mangal yapmaktan, pişirip taşırmaktan?

Yazmıştım Almanca, evlatta güneş enerjisi ile ısınma…
Süsü, püsü kaldı. Rahatsız etmesin gözü…
Bilen bilir beni, yedeğin, yedeğinin…
Yedeği…
O var, mis gibi çalışıyor. Kalorifer kazanı, bir…
Iki bin litre AMA illa soba…
Ne olur ne olmaz.

Zaten Mazot fiyatlarının yanına yaklaşılmıyor…
Bırak fahiş fiyatları, soba bulmanda mümkün değil…
İnternette bile yok, kullanılmışı…
Ya ne bileyim ben neyin nesi…
Kullanılmış karı gibi, ne yapayım böylesini…
Neticede evime sokacağım.

Bizim burada bir yer, oraya uğradım, zincir lazım oldu…
Aaa…
Soba ama tamirhaneler için…
299 Euro…
MIS!

Bir sürü vıdı vıdı edecekLER…
Biliyorum…
Umurumda mı?

Bu seneyi atlatalım…
Allah büyük.