Gitmem lazım, halim yok. Yazmam lazım canım istemiyor. Oraya buraya telefon etmem lazım, mesela avukata ne moral var ne laf – söz yetiştirecek takat. Hayatım 5×8 milimetrelik bir hap. Akşam avuç dolusu, sabah keza, öğle yine…

Neden ölemiyorum anlamıyorum!
Kahve üzerine kahve, kahve sigara. Yapmak istiyorum, gerçekten ama halim yok. İki iş, nefes nefese. Hanıma bir kahve daha yaptırdım, gitmem lazım, gitmem… Bir türlü varamıyorum varmak istediğim yere!
Kardeş çağırdı gene…
Herkesin benden bir beklentisi var, ben neden kimseden bir şey bekleyemiyorum?
Gizliyorlar, saklıyorlar benden…
Ondan sonra gene ben, yap önder, kalk önder. Ya peşin peşin söyleyin bari, bileyim, ben yapayım…
Uğraştırmayın…
Arap saçına dönecek ondan sonra söyleyecek…
Can mı dayanır buna, hal mi kalır insanda!?