Başım yine fena belada kadın, çok fena
Ne oluyor böyle anlamadım. Vallahi billahi yok bir suçum günahım…
Dün…
Durup dururken ya, durup durukken. Cam açık ben bilgisayar başında…
Ağır küfürler…
Baktım ne oluyor diye!

Dışarıdan bana küfür ediyor…
Ne oluyor diye bende ona bağırdım, tepem attı fırladım dışarıya…
Tabii kadınlarda cümbür cemaat benim arkamdan, korktular bana bir şey olacak diye…
Sordum ne oluyor?
Dedi polisi niye yolladın?
Allah var yukarıda, ayda en az bir kez, normalinde haftada bir polis kapılarında…
Belalı insanlar, köpek sürüsü gibi. Herifleri bir görsen korkarsın, hayvan gibi her biri…
Ne polisi ya ne polisi?

Ne olmuştu?

Her şey bundan iki hafta önce başladı…
Biliyorsun insanlar burada gazete, reklam dağıtarak para kazanmaya çalışıyorlar…
YETIŞTIREMIYORLAR…
Dükkân kapısının hemen yanına, tam köşeye deste, deste gazete ve reklam koymuşlar. Yerden rahat yârim metre yükseklikte. Müşteriler…
Çoğu ihtiyar, aceleyle köşeyi dönüyorlar, düşseler…
Dükkân sahibi olarak biz sorumluyuz. Hanim tahmin etmiş, herifin bir sürü eniği var, demiş kıza, rica etmiş, söyle başka tarafa koysunlar diye. Yer müsait, bahçe kocaman!
Dün yine…
Gazeteye telefon açtım dedim ya gelin alin veya çöpe atacağım…
Gelmediler, tabii bende atmadım.

Birisi polise telefon etmiş, pezevenk benden biliyor…
Milletin ayağı tasa takılsa benden biliyor. BEN gammazcı miyim?
Bekliyor musun benden böyle bir şey?
Hala anlamadın, bilmedin mi beni? Varsa bir şey insanın yüzüne söylerim…
Dedim gazeteye telefon ettim…
Neden bilmiyorum, inandı bana özür diledi. Bak şimdi…
Bayram tebrikinde bulundu(!)

Farkındasın, ayaktayım gene…
Önder Gürbüz – Rheinlandpfalz’e karşı. Mahkemeyi kaybettik, kâğıt dün geldi…
Delireceğim ya, delireceğim…
Nedeni ne biliyor musun?
Pazartesi HESAP SORACAGIM, mahkeme öğleden sonra devam edecekmiş…
Kimse mahkemeye çıkmamış. Evlat…
Çocuk, hadi o anlamamış olabilir veya yanlış anladı…
Ya avukat?
Yıllarımın avukatı, Rehberg, anımsadın değil mi?
Az kaldı, çok az…
Çok az kaldı…
Elbirliği ile başaracaksınız!