Bak hoca, senden rica ediyorum, rica

Boş, boş vaatlerde bulunma…
İnsanlara anlat, anlat ya…
Allah’ı…
Namazı, neden sabahın kör karanlığı?

Hâk der kuşluk vakti, düş yollara kulum ara nasibini!

Aklıma geldi birden bu dizeler…

“Aşk, bir kuşluk vakti hekim kılığına girerek yanıma geldi. Elini nabzıma koydu, dedi ki: ‘Çok zayıf düşmüşsün, Kebap ye de gönlün kuvvetlensin.’ Ona dedim ki: ‘Kebap değil, sen bana şarap getir! Çünkü senin yüzünden gönül zaten kebap oldu.’”

Mevlâna hazretleri böyle der.

Hoca çalışmalıyız, çalışmalı…
Çalışmak için yaşamayacağız, yaşayabilmek için çalışmamız gerektiğini anlat…
Vakti, saati değil, iyi değilim çok yoruldum…
Yoksa anlatırdım sana üç Y’yi…
Ve üç P’yi…
Kadına, kıza ve de gence, erkeğe…
Ekmeği…
Nasıl verebileceğini!

Evet hoca evet…
Bu imkanlar var elde, azim ister, yürek ister…
Boş vaatlerle milleti meşgul etme, gerçekçi ol, göster geçekleri…
Hazıra dağ dayanmaz HOCA…
Bak…
Dövize, dolara!