Boğaziçi

Yurtdışı Türkiyeliler ve Türkler oy verme işlemine başladı…
Demokrasi…
Sadece arada bir oy vermek değildir, seçim yapmak, tercihte bulunmak…
Erkler ayrılığı…
Taleplerde bulunabilmek ve bu taleplerin karşılanıp karşılanmadığını denetlemek…
DENETIM…
Gözlemlemek…
Gerekli hallerde hesap sormak, cezalandırmaktır…
Adalet elzemdir…
İster Boğaziçili ol iste başka bir üniversitenin öğrencisi…
Görün gerçekleri…
Üretmeden büyüme olmaz, sat sav nereye kadar…
Miras yedi gibi…
Çocuklar…
Eğer kendinize entelektüel diyorsanız, diyebiliyorsanız…
Halka, insanlara, ana – baba, aileleriniz üzerinde etken ve etkili olun.

Arkadaşlarınız yargılanıyor…
Biliyoruz ki hapishaneler “eğitim yuvası”, bkz. PKK…
IŞID ve diğer örgütlenmelere…
Bu topraklar bunu hak etmedi. Üretici ve tüketici…
BIR MADALYONUN iki yüzü…
Üreteceksin ki tüketesin, tüketeceksin ki üretme gereği duyasın…
Al gülüm, ver gülüm meselesi!

Demokraside bunun gibi, yazmışımdır aristokrati neden demokrasiyi icat etme gereği gördü…
Yine yazmışımdır Platon’u, Sokrates ve diğer Yunan felsefecileri…
Demokrasiye bakışlarını…
Demiyorum aristokratı geri gelsin, seçkinlerin yönetimi, kalbur üstü tiplerin, para babalarının…
Ama bilgi ama görgü ama liyakat gerekli!

Not:
İngiltere’ye rağmen…
Dolar dört buçuk Euro beş yirmi üzeri sabitlendi gibi…
Dur bakalım yarına, yârin çok önemli…
Yarınlar…
Çok, çok, çok önemli!

Ben kaçtım…
İlaç vakti, belki (!)