“Büyücü ya resmen büyücü”

Kardeş…
Dün, aldı anasını, çocuklarını daldılar ormanlara, dağ – tepe…
Dükkâna geldiğimde sordum hanıma, annem nerede?
“Çiçek toplamaya gittiler…”
Hayda!

Odamdaydım, öne geçtim kardeş gelmiş…
Elinde bir şişe, bal renginde bir sıvı içinde, sıcak daha, ilik yani…
“Ağabey bir dene”
Diktim kafaya, bir yudum…
Öfff ne lezzet, biraz şekeri fazla geldi…
Dedi “Su ile açman gerek. Çiçeklerin özü”
Çok hoşuma gittiğini gördü…
“O pis içecekleri içeceğine ben sana daha yapayım, evde dolu!”
Cola, aldığım meyve sularını falan kast ediyor. Yapar arada mehlem falan…
VE ağrıları gerçekten kesiyor!

Kız kardeş işte…
“Büyücü müyücü” nankör kedi ama…
Kız olsun da çamurdan olsun be!

Bu arada…
Bizim hayvanat bahçesinden havadisler…
Kediler iyi çok şükür, Bengal haydutu kayboldu…
Ne zamandan beri dayak yemiyorlar. Sansar falanda yok…
Ama…
Horozlardan biri çok fena hastalandı, ölüyordu…
Ali tabii köy çocuğu, bahçeden getirdi yukarıya iyileştirdi…
Tavuklar…
Kaldı diğer horozlara!

😊

Tüh, bak unuttum sormaya…
Kuluçkaya yatmışlardı galiba ikisi…
Ne oldu acaba?