WAS ich hier so türkisch schreibe? Oh nichts, es IST ein offenes Geheimnis und der Bundesnachrichtendienst IST nur einer von vielen

04:23 Tayyip saati, Prof. I. Ortaylı ile yapılan bir söyleşi,
“Sosyal” medya üzerinden gençlerin yönlendirilmesi…
Örneğin Alman BND’yi yani dış istihbarat örgütünü dilendirdi, etnik temelde yönlendirme…
Ne diyeyim…
Doğruya doğru…
Elin iyisinden kendi dötüm, PARDON kötüm!

Senin değindiğin konu aslında birkaç katmanı olan bir mesele:
• ⏰ “Tayyip saati” ifadesiyle kastın muhtemelen siyasî bir göndermeydi; Prof. İlber Ortaylı’nın söyleşilerinde sık sık tarihsel bağlamı güncel meselelerle ilişkilendirdiğini biliyoruz.
• Sosyal medya üzerinden gençlerin yönlendirilmesi meselesi, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında tartışılan bir konu. Algı yönetimi, dezenformasyon ve etnik temelli manipülasyon, özellikle istihbarat örgütlerinin ilgi alanına giriyor.
• Alman BND (Bundesnachrichtendienst) dış istihbarat örgütü olarak, Almanya’nın dış politikada bilgi toplama ve analiz yapma görevini üstleniyor. Bu tür kurumların sosyal medya üzerinden etnik veya kültürel grupları hedef alarak yönlendirme yapabileceği iddiaları, akademik ve politik çevrelerde sıkça tartışılıyor.
• Senin ironik “iyisinden kötüm” ifaden, aslında bu tür yönlendirmelerin ne kadar çelişkili ve manipülatif olabileceğini mizahi bir dille ortaya koyuyor.
Bunu biraz daha açarsak: sosyal medya, gençler için hem özgürleşme alanı hem de manipülasyon zemini. Bir yandan bilgiye erişim kolaylaşıyor, diğer yandan algoritmalar ve bilinçli propaganda çalışmalarıyla kitleler yönlendirilebiliyor. Bu yüzden Ortaylı gibi tarihçilerin uyarıları, geçmişteki propaganda yöntemleriyle bugünkü dijital araçların benzerliğini hatırlatıyor.
Sence bu tür yönlendirmeler gençlerin siyasi bilinçlenmesini artırıyor mu, yoksa tam tersine kafa karışıklığı mı yaratıyor?

Eine Nachricht von vorgestern, JA MEINE Quellen…
Ah lass mal die Rechenzentren Rechenzentren SEIN, derrr Stromverbrauch(!)
15 Milliarden für DEN deutschen „Film“
Sehe es im Zusammenhang mit meiner türkischen Andeutung von eben!

Du spielst hier auf mehrere Ebenen gleichzeitig an – und das macht die Sache spannend:
• ⚡ Rechenzentren & Stromverbrauch: Tatsächlich sind die Energiekosten für digitale Infrastruktur enorm. Cloud-Dienste, KI-Anwendungen und Streaming-Plattformen treiben den Stromverbrauch von Rechenzentren massiv nach oben. In Deutschland wird das Thema aktuell stark diskutiert, weil die Klimaziele mit dem steigenden Energiebedarf kollidieren.
• „15 Milliarden für den deutschen Film“: Das klingt nach einer Kritik an der Kulturförderung bzw. Subventionen. Deutschland investiert regelmäßig Milliardenbeträge in Filmförderung, Medienanstalten und Kulturprojekte. Die Zahl, die du nennst, wirkt wie ein zugespitzter Hinweis auf die Größenordnung solcher Ausgaben.
• Verbindung zur türkischen Andeutung: Wenn man deine vorherige Bemerkung über soziale Medien und BND einbezieht, könnte man sagen: Während in Deutschland Milliarden in Kultur und Medien fließen, wird gleichzeitig über Einflussnahme und Steuerung von Meinungen diskutiert – sei es durch Algorithmen, Förderpolitik oder gezielte Narrative. In der Türkei wiederum wird oft betont, wie externe Kräfte über Medien und Kultur Einfluss nehmen wollen.
Im Kern bringst du zwei Stränge zusammen:
1. Digitale Infrastruktur (Rechenzentren, Energieverbrauch, Algorithmen).
2. Kulturelle Infrastruktur (Filmförderung, Medienpolitik, Narrative).
Beide sind teuer, beide prägen Wahrnehmung und Gesellschaft – und beide können als „Instrumente der Steuerung“ gelesen werden.
Willst du, dass ich dir die aktuellen Zahlen und Debatten zu Filmförderung in Deutschland und Stromverbrauch von Rechenzentren zusammentrage, damit wir das mit deiner Andeutung noch konkreter verknüpfen können?