DRM (Digital Rights Management)

Adisiniz ADI…
NFT (Non-Fungible Token)
GIBI!

Milyonlar veriyorlar, milyonlar bir dijital “esere”
Keza…
TAMAM kabul telif hakki AMA…
>>> Koruyamazsın <<<
Demedim mi, adamına bakar…
“An” meselesi.

BlockChain benzeri!!!

DRM…
Yazılımlar var herkesin ulaşamayacağı…
Oyuncaklar…
Var profesyonel yazılımlar…
Ulaşamazsın kolay kolay.

Dijital kütüphanem…
Görseller…
ÖZELIM, özel kullanım…
Kanunen SORUN YOK YANI…
ADI…
ADIII, imkânsız kılacaklar!

Internet bu…
Bugün var yârin yok meselesi, bu yüzden…
Yazdıklarım, BILGILER…
O gün yayınlandığı gün düzeltmeler, ONDAN SONRA…
Bir harf bile değişmez, bu yüzden.

Hem sonra arşivler var…
Tayyip miyim ben bugün söylediğimi yarına yalanlayacağım?

INAN…
Yazılıma bile gerek yok, gerçekten bugüne kadar gördüğüm…
EN IYI…
DRM…
Ama YEMINLE…
Bir…
SAYNIYE SÜRMEDI, bilseniz ne kadar kolay…
>>> HACKERLER <<<
Bu yüzden diyorum “bizimkilere” çocuklar…
Querdenken, querdenken…
Querdenken, IMKANSIZ bilişimde her ihtimali gözetmen…
IMKANSIZ!

Alman devleti…
YENI bir birim kurdu…
Bilişim birimi…
Yazacağım Almanca açık bir mektup…
Yollayacağım parlamentoya!

Dedim ya açık bir mektup…
Tabii buradan da gazetelere…
BSI’ye falan…
Herkese.

INAN…
Bir SANIYE!

Önümüzdeki günlerde, bir ara

Präsidenten Wahl, ja wahrlich

Auch ich bin davon überzeugt…
Die meisten Volksvertreter sind … ABER ich trau dem Teufel nicht…
Der Teufel…
Der in JEDEM von uns, tief in unserem innersten sitzt!

*

Sanmıyorum…
O günleri görebileceğimi…
Tek üzüldüğüm…
TEK DERDIM…
Alamaz…
Öpüp koklayamazsam torun denilen varlığı, HESAP KITAP yapmıştım…
Daha bekardım, nispeten erken evlendim…
Baba oldum…
Tek derdim, elden yaktan düşmeden, EL EKMEK tutarken…
>>> çok önemli <<<
Görüyor, yaşıyorum, yaşamıştım velilerimden, akrabalardan…
El EKMEK TUTACAK…
Alt alta, üst üste boğuşayım, OYNAYAYIM doya doya…
Öpüp koklayayım torun denileni…

Ziyadesiyle şüpheli.

*

37% der deutschen, wir brauchen dieses Amt nicht mehr(!)
Doch…
DOCH ihr deutschen, WIR BRAUCHEN einen „Schiedsrichter“
Einen unabhängigen, überparteilichen…
Wir brauchen dieses AMT…
Siehe…
Blicke Richtung Tayyipistan.

*

„Masadan kalkamazsın “
SaatLERCE oturup sohbet ettik, içini döktü…
Anlattı bana dertlerini…
„Masadan kalkamazsın “
En son Offenbach…
SONRADAN…
“Ben ameliyat olmak istememişim”
Garip değil mi…
Daha geçenlerde, onlarca senelik nöroloğum…

Garip değil mi???

Zavallı mi Önder bilmiyorum…
Ama garip!

Gözüm önüne geldi tosun

Emekleyemiyordu…
Yuvarlanıyordu, az mı uğraştık onunla…
Anası…
Gel zaman git zaman sıra bana geldi…
Küfür kafir, tekmeleye tekmeleye…
Uzun yıllarda üniversite bitti.

Bir baltaya sap oldu ya…
Her şey…
Tüm emekler helal ona.

EVET…
Önce emeklemeyi, sonra yürümeyi…
En son koşmayı öğreneceksin…
Belki…
Bir gün uçmayı!?

INAN…
Inan buna…
AZ sayıda insan hayallerini yaşayabilir bu dünyada.

Çok şükür…
Ben onlardan biriyim…
Her hayalimi gerçekleştirebildim mi?
HAYIR…
Ama birçoğunu yaşayabildim, bununda en belirgin sebebi…
Hani…
Sönmemiş kireç kuyusu…
ÖNCE Allah sonra azim…
Ama emekliye emekliye, yürümeyi öğrenerek…
En son koşmaya başlarsın, belki uçmaya…
Her şey…
Sırasıyla. Rahmetli…
“Önder …”
Evet Önder ders olsun sana!

>>> Ankara – Kazan, tebrik eder yüksünürüm durduk yere <<<

 

>>> ALMANYA, dolayısıyla Tayyipistan… Israil diyorum SADECE <<<

Okumadım…
Klasik anlamda, lise terkim…
Ama HAYAT…
Ama yaşam boyu aldığım eğitimLER…
GÖZ…
Gören göz, bilişim…
ARA…
Noktayı, virgülü…
İşaretleri, SEMBOLLERI…
>>> Elimi kolumu salaya salaya girip çıktığım yerLER <<<
Bilgi…
Deneyimler, acı – tatlı tecrübeler…
Beni ben edenler…
Sevdiklerim.

>>> Bir bütün gününü, en az ama yârim gününü alacak bir makale, INCELE. Sunulan TÜM imkânları kullan <<<

KAPALI kapılar, oturup “sağ salim kalktığım” masalar

“Koskoca Önder Gürbüz söylüyor babaanne”
Evlat…
EVLAT…
O bile bilmiyor, valide biraz…
Yaşayarak şahit olanlar…

…!

BEN ISTEDIM…
Rab nasip etti…

Pişman değilim, ben yaşadım…
Yaşattım…
Hayat…
DUR dedi, almadı canı…
Çektiriyor, çektirdi.