Ben herkes değilim, herkeste ben değil

Ufak tefek şeyler hani şeytan ayrıntıda gizli ya…
Severim böylesini, sarmaz beni dört, beş yıldızlı yerler…
İster inan ister inanma…
Altın kaplama banyoda yıkanmadan tut, kral yatakları gibi yataklar…
Büfeler…
Of bir kuş sütü eksik, hepsini yaşadım, hepsini gördüm AMA…
Çok ihmal ettim kadını, çok…
İçimde bir şeyler oluyor…
Bir kanama, sabah görmedim böylesini bugüne kadar, demin yine…
Dur bakalım ne olacak, sabah hanım panikledi doğru hastaneye dedi…
Dur dedim bekle, bekleyelim.

Gece kıyafetim ile gittim dükkâna, hani hanımın bana diktiği gecelik gibi bir şey…
Hep üstümü açıyorum ya, yatak – yorgan yerde, oda buzhane…
Orada üstümü değiştiriyorum gidiyorum Oma’ya…
Halim yoktu bugün hiçbir şey yapmadım, dükkân kapandı hadi kadın yürü gezmeye dedim…
Bir görseniz “iş kıyafetlerimi” kardeşin dediği gibi acır, 50 Cent atarsınız önüme…
Var elektrik, bilişim – kablo falan için giyesilerim, gayet şık…
İşleve uygun, üşendim…
Altımda eşofman, sorun yok yani…
Bir tek mavi üstüne yıldızlı yıldızlı “gecelik”

Ya kadın bulamadın mı başka bir kumaş?
Üşendim, olduğum gibi çıktık yola.

Değişiklik olsun istedim, Limburg’a gittik…
Balık ceketim var, asker ceketi gibi yeşil, balıkta, Oma’da giyiyorum…
Giydim üstüme kapadım önümü.

Seneler oluyor gitmemiştik…
“Her yerde vardır yerlerim”
Tabii Noel, kentlerde kurulur yerler, insanlar yer içer…
Almanların Noel’e özgü “kaynar” bir şarabi vardır, kar eksik ama hava soğuk…
İçimizi ısıtsın diye önce aldım şarap…
Oradan salına salına gezdik çarsıyı, kahve içmeye…
İki yer tavsiye edeceğim, yolunuz düşerse…
Eskiden kızları götürürdüm oraya, hanımı ilk defa…
Bir kahve, safi tat…

tavsiye ederim

Oradan biraz daha gezdik, karnı acıktı…
Götürdüm onu götürülmesi gereken yere, bir hamur…
Bir lezzet eminim yemediniz daha böyle pizza!

safi lezzet

Ufacık şeylerdir böle şeyler ama Winston Churchill ne demiş?
“Arada bir bedenine iyilik yapacaksın ki ruh bedende mutlu olsun!”
Yeme, içmeyi kast ediyor bu sözleri ile.

Not:
Kahveyi dışarıda içtik, sorun yoktu yani…
Restoranda yemek yerken, bir sıcak…
Ceketi üstümden çıkaramıyorum, hanım kıkır kıkır gülüyor bana.

İster inan ister inanma, anlaman için “Seni ben bile kurtaramam!”

Delikanlılık yıllarından beri tanır annem onu…
Benim son yıllarda bir…
Hadi aşinalığım var onun ile demiş olayım.

Hayatıma…
Kimler girdi, kimler çıktı…
Hiçbir zaman, birçoklarında olduğu gibi, örneğin halamlar…
Veya teyzemler gibi ailece düz…
Can sıkıcı bir hayatımız olmadı, hele benim tekdüze…
Olağan, sıradan bir yaşattım hiç olmadı.

Bazen…
Hele şimdilerde böyle bir hayatın özlemini çekmiyor değilim…
Yoruldum, çok yoruldum…
Silah ile ilk tanışıklığım gençlik yıllarıma dayanır, daha çocuktum…
Bugüne kadar elime aldığım, gördüğüm, bildiğim en “ağır silah” makineli…
Teknoloji…
😊
Asılında yürümeye, düşünebilmeye, görmeye başladığımdan beri diyebilirim…
Teknoloji merakım, ACABA…
Neden çalışıyor çalıştığı gibi, bunun arkasında ne var…
Pratikte ve kuramda?

Çok…
Çok zarar vermişimdir, maddi zarar sevdiklerime, Yaşar amca, Gülşen teyze, Oktay, Tülin abla…
Hani İzmirliler, HEPSI RAHMETLI…
Örneklerden biri, bıçakladım YEPYENI koltuğu…
İçinde ne var, bu yaylanma niye?
😊
Hiç unutmam ve daha ne munzurluklar.

Alman emniyet güçlerinin özel bir biriminde, Türk asılı Alman…
Özel bir birimdir, eskiden müşterim…
O birimin bir elamanı kendisi, O bana P229’u tavsiye etti.

Düşün, aslında tahrip etmen, kırman > çizmen < mümkün değil…
Bundan kırk sene önce kırk kusur…
Omega marka kol saati almıştı babam bana, sünnet düğünüme…
O zamanların parasıyla bilmem kaç bin Mark…
Önder ne yapar?

Yokkk…
Kaçmaz, kurcalar…
😊
Uyuz herifler, manyaklar…
Ulan bunca > fuzuli vida niye <
Tabii saat oldu rahmetli, Önder korkudan saati kaybetti…
Diyorum ya anlatacağım neler neler var.

Neyse dönelim yine konuya…
Kulübe her gidişimde 50, tekrar elli mermi yakarım…
Haftada iki, ayda sekiz kere…
Sağlığım yerindeyse düzenli giderim kulübe…
Ayda 400…
Senede 4800 kurşun eder.

Kinzhal…
Rusça, Türkçe tercümesi hançer demek…
Kuru bir havada, 20 derece sıcaklıkta…
Ses hızı…
Saniyede 343,2 metredir (saate 1236 kilometre)
Derler ki, mantıklı…
Hesap kapasitesi tamam, bilgisayarlar noktayı hesaplar…
Ama savunması yoktur, KOYUN GIBI…
BIZLERIN beklediği gibi bekleyeceksin acı sonucu…
O korkunç patlamayı!

Bir füze, Rus yapımı ki öncüsü…
Sahiii…
Rus, Çin VE Iran „asker ve donanmasının“ ORTAK TATBIKATI…
Yenisi, yani Kinzhal sonrası…
MACH 20 deniliyor…
MACH 27 mümkünmüş…
Yani ses hızının 20…
27 katı, saate 12348 ile 30870 kilometre arası demek…
Avantgard…
Bir düşüncenin öcü savunucuları VEYA askeri anlamda öncü “birlik” demek…
Amerika…
Çin bu füzeyi geliştirmeye çalışıyorlar AMA beceremediler…
SAVUNMASI YOK BU FÜZENIN, kaçarı…
En azından şimdilik yok…
Ya ne kalın kafalısın ne anlayışı kıt…
Dilendirmedim mi havanın nemini, demedim mi 20 derecede…
Bu yüzden değişiyor menzil, hız…
Füzenin hızından daha hızlı olmalı savunma sistemi…
Herifler daha füzenin kendisini geliştiremedi ki!

P229…
Allahtan, Allahtan tanıdıklarım var, bildiklerim…
Neredeyse hayatin her alanından, uçuyorum, en temel konularda mesela bir elektrikçi bulamayacak kadar aptalım. Ama diğer konularda…
“Zirvede”

Tabii bir emniyet mensubu, özel birim bile olsa onun senede ateşleyeceği mermi belli…
P229’un kabzası (tutuğun yer) alüminyumdanmış…
10000 atıştan sonra çatlama gösteriyormuş…
Benim ortalama iki senede erişeceğim bir rakam. DÜNYA PARA böyle bir model…
Ben çoluk çocuğun nafakasını sokağa atar mıyım hiç?
IYI BIR bilgisayar parası, iyi bir tanenin parası, yazık değil mi?

Hani diyorum ya hep…
Herkes gider Mersin’e…
Önder tersine, yazın giydiğim çorap misali…
😊
Anlayacaksın menzili, ÖNEMINI…
Hani anlattım ne kadar ÖNEMLI olduğunu ülke için, atom enerjisi…
Tabii ki öncelik enerji üretimi…
AMA ATOM BOMBASI bir o kadar HAYATI…
Hani dedim atom bombasına sahip olmak KADAR…
Taşıyıcı sistemlerde ÖNEMLI…
ANLAMIYORSUNUZ…
Ne sözlerimi ne Önder’i!

Neden mi anlattım tüm bunları size…
Bademler ile ne ilgi, alaka?
Gerisi evde!

Devam edecek…

Fikri mülkiyet hakkı VE bilgi kirliliği üzerine

Bak kardeşim…
Göremiyor, elleyemiyorsun diye bir şeyin var olmadığını iddia edemezsin…
İlahi güçten tut…
İnsan yaratıcılığına kadar uzun bir çizgidir.

Ben sana düşman değilim, bademe bile…
Türkiyeliye…
Bastırılmış duyguların, tarihinden gelen aşağılanmış, hor görülmüş vaziyetinden yola çıkarak yaşadığın bunalımın farkındayım. Bir kimlik arayışındasın.

Bağımsızlık…
Atalarımızın bizlere bıraktığı en büyük miras boğazımıza dolanan en büyük düğümdür…
Geçmişin yanlışları, yani AKP öncesi bağımsızlık vurgumuz “ne kadar yanlışsa”
Bugünlerde…
Yaşadığımız “milli ve yerli” söylemi gerçekleri yansıtmamaktadır.

Tereciye…
Tere satmaya kalkma!

Hakan Çelik denilen it…
Ve yerli ve milli otomobil üreticisi ile yaptığı söyleşi…
INAN…
İlk anda sana öyle gelmese bile eleştirilerim yapıcı amaç taşımaktadır…
Yıkmak…
Çok kolay, yapmak olabildiğince zor, kurtarmak…
Var olanı yaşatmak ki ister eşya ister insan olsun…
Taş üstüne taş koymak çok zor.

Yerli otomobil üreticisi diyor önemli olan “fikri mülkiyet hakki”
“Doğru!”
Ve devam ediyor sözlerine “biz bu tasarımı istediğimiz her yerde üretebiliriz”
“Bu da doğru”
“Iç tasarımda bir ilk”
BILMIYORUM, bir uçtan diğer uca elektronik ekranı kast ediyor…
Uluslararası piyasada rekabetten söz ediyor…
DIKKAT…
Montaj sanayisi, yok efendim İtalyan tasarımcılar, bilmem savunma sanayisinden…
Helikopter tasarımcısının otomobilin iç tasarıma katkısı eyvallah…
AMA…
Yerli ve milli denildiğinde, BEN…
Önder Gürbüz…
Vidasından, DIKKAT kullanılan elektronik panellere, motoruna…
AKÜSÜNE…
Tasarım ve üretimi >>> MILLI ve YERLI <<< anlarım…
Ne gereği var yalana?

DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Siyasetçi başka ki üretici bambaşka kişi doğruları söylüyor…
Ama siyasetçi PAZARLIYOR…
SIKIYOR sizi!

Affedersiniz bu kelimeyi kullandığım için…
AMA…
Yalın gerçeği yansıtıyor, gerçekleri!

Ve bu yazımda çünkü yeri geldi beşinci maddeyi açıklayacağım ki ANLA…
İstihbarat ve önemi…
5. Maddeyi!

Ulan ömrüm geçti bu konuda mücadele ile…
Örneğin ekonomik istihbarat…
Casusluk!

Dikkat et sözlerime, çok dikkat et VE ANLA…
İnsanlık…
Özellikle Avrupa bu konuda ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar AMA NAFILE…
Ben sana bir ressamı anlatayım sen gereken dersleri çıkar bu anlatımdan…
Çünkü ister bir ressam olsun, bir resim ister dünyanın en ileri teknolojisi…
Hukuk…
Evrensel adalet anlayışı her yerde aynı!

Anlatmışımdır > Microdot’u <
Göz ile görülemeyen noktayı, büyüteç altında gizli bilgiyi…
Örneğin ünlü bir ressamın bir resmi, telif hakki…
Hatırla, anımsa duvara asılan muzu…
Bir sanatçının eserini bir başka sanatçı yedi…
Ne gibi bir açıklamada bulundu galeri?
“Yenen muzun bir önemi yok, önemli olan fikriydi”
Ve yine anlatacağım vereceğim bir örnek, anlatırken P229’u…
Rus’u…
Bilinen bir şifreleme yöntemidir AMAAA…
Heceyi…
Öğretecek Önder gerçekleri, açacak kimi gözleri!

ASLINDA YASAK…
Telif hakki, sözde zor, resimde kolay…
Yasak artık bir resmi, kamuya mal olmamış bir resmi veya kendi eserin olmayanı internet üzerinden yayınlamak, YASAK!

Al O yasaklı resmi…
Ufacık bile olsa gözle görülemeyecek kadar ufak…
Yap bir değişiklik…
AL SANA OLDU YENI BIR ESER…
Hakkime bakar, göze…
Vereceği hükmüne, bu telif hakları ile korunan bir şey mi yoksa yepyeni bir eser mi???

>>> Fikri mülkiyet hakkı <<<
Düşün biraz üzerinde…
DÜŞÜN!

Çokkk…
Verdim Çin örneğini!

İnsan kardeşim…
İnsandan beslenir!

Yerli ve milli motor, eğer doğruysa

Nasıl sevindim…
Ancak bunların hiçbir açıklamasına inanasım gelmiyor…
Eğer doğruysa eyyy badem, eyyy pezevenk…
ACILNEN…
Çok acil üniversiteler ile iş birliğine girin.

5000 zırhlı aracın motorları yerli VE MILLI üretilmiş motorlar ile değiştirilecekmiş….
İnşallah gerçektir, inşallah doğrudur…
Bak badem…
Doğrudan şaşma geçmişin yanlışlarına yanlış katma…
Çalma, kandırma, aldatma…
Yatırım yap dostluğa, insana. YINE BIR ILKI gerçekleştirdi, yine. Vakit bulabilirsem eğer Rus’u anlatacağım bugün sana.

Saat “altıdan” altıya AMA çok iyi geldi