Monat: Dezember 2019

### Çok ilginç ###

Jack mesela…
Oma…
Rahmetli babam, olsa şimdi yanımda…
Bakıyorum hanıma, sana…
İçimde bir burukluk, özlemle anıyorum kırmızı biberimi…
Evlat…
Metinim benim, koca herif oldu, HALA BEKAR…
Ben onun yaşında bilmem kaçıncı kez baba olmuştum, ölecek Önder…
Alamadan torununu kucağına.

Devrim’im…
Anastasiya, ne çok severim…
O hap dudaklar…
Mini mini eller, yumuk yumuk bacaklar, fındık kadar bir popo…
Çerez diye hapır şupur ye!

Bayağı bir rahatladım, en azından bu BÜYÜK sorunu evlada bırakmayacağım kısmetse…
Kâğıtlar bana bakıyor ben onlara…
Banka dekontları feryat ediyor…
Önder gider eve, bir kahve içmeye, üşeniyorum kendime yapmaya…
Hatun dediğin başka neye yarar?
Gideyim…
Geleyim yine!

😊

Neden böyle bilmiyorum?
Gürbüz ailesinin erkeklerine azmak iyi gelmiyor, AKABINDE yiyoruz şamarı…
Tekme, tokat…
Offf hem de nasıl!

Ama…
Çok şükür Allah’ıma çok şükür.

Çekicin hikmeti…
Elektro – Mekanik alanlarda çoğu zaman…
Ancak mekanik konularda neredeyse hep gösterir marifetini…
Tabii ki hayvan gibi değil, vur Allah vur can almak istercesine…
Hanım evladı varide değil tabii ki…
Ortası…
Kalorifer pompasında olduğu gibi VEYA örneğin anlatmışımdır, kalorifer ayar yeri var ya hani döndürüyorsun, ona bir iki çekiç hamlesi…
INAN, aynen öyle Gürbüz ailesinin erkekleri misali…
Yedi mi tekmeyi geliyor yine kendine!

Hanim…
“Makyaj malzemelerimi“ buldu, çok şaşırdı…
😊
YOK, sapık değilim…
Yazmıştım geçenlerde, tazeledim…
Bir tanede DayDay için almıştım, onu verdim versin diye…
Tabii ki askerlerinki özel ancak bilirsen ne, nasıl…
Sorun yok, kullanabilirsin yani…
Anlatsan anlamaz ama güldürdü beni!

Aslında anlatacaktım bugün sana çalıştayı, anlatacaktım Güney Amerika’yı…
TUZU…
Ve ALTINI…
Avrupalı, burada İspanyalı BIR KEZ DAHA nasıl yanıldı…
Anlatacaktım Atatürk’ü sana…
Ki anla, ONUN GIBI BIR INSAN tavsiye ederken sana muasır medeniyetleri…
ACABA…
Tavsiyesi her yönü ile miydi?
Türk, Türk aklini başına topla…
İster “aslen” Türk kani taşı taşıma, sen kendine bu memleketin bir evladıyım diyorsan…
BIL…
Hangimiz “safkan Arap atıyız” ki?

Bu sabah izledim, daha doğrusu çıkmıyor ya başka kanal izlemek zorunda kaldım Hakan Çelik denilen zibidiyi, KKTC Başbakanını konuk etti, kısmetse iki sözüm olacaktır bu konuda…
Video, anca yarına.

Uzanacaktım Vikinglere, dönecektim Avrupa’ya…
Dedim ya…
Eyyy gidi Türk eyyy…
Sen İngiliz’i çıkarmadıktan sonra Akdeniz’den, masa başından Avrupalıyı…
Amerikalıyı…
Anlatacaktım ki örnekler vermiştim, bugün, Bhutan sıradaydı…
Dur bakalım kısmet, bakar Önder’e, sağlığına, yorgunluk derecesine…
DÜNYANIN TEK, tekrar tek iklim açısından MASUM ülkesi…
Neyse…
Daha çok meleyeceksin kuzu gibi!

Kısmetse…
Bilmiyorum, o kadar kâğıt, kuyut birikmiş ki yine hal edilmesi gereken…
Elektrikçi öğle veya öğleden sonra O da gelirse…
Gelecekti ne güzel adam, gitti doktora haberim olmadan…
KALACAK bu kadın bir gün elimde, Allah belamı versin kalacak…
Geçenlerde de dedim, boşuna değildir kimi cinayet, hep erkek, HEP ERKEK…
Kadın…
Masumane, şeytani bir “melek!???”

Not: Biliyorum merak ediyorsun…
İngiliz ve Brexit…
Demedim mi İngiliz siyaseti, YAZMADIM MI?
BackStop’u…
İstediğini ki onlar Tayyip değil, göt versinler…
Onlar s.kenler…
Aldılar alabileceklerini!

dinle

Aslında…
Bir nevi kendisi küçük rolü çok büyük bir üniversite gibidir…
Çünkü kapasitelerin bir araya geldiği yerdir!

İyi de balıkçıları ne etmeli…
İnsanları…
Bilgisiz VE bilinçsiz vatandaşları?

Öyle ya…
Bilim balıkçıları suçluyor, bir cins balıkçıları, ekmek tekneleri olan özel taşıtlarını…
Fiber optik kablolarımızı, sensorlerimizi bozuyor, tahrip ediyorsunuz diyor bilim.

Devam edecek…

oku

x

Özelimin neredeyse %50’si diyebilirim!

Yetişemiyorum, yetiştiremiyorum…
Özelim yüzde yüzümü kapladı neredeyse!

Ve Önder…
Hiç iyi değil!!!

Geceleri çok uyanıyorum ama akabinde uyuyorum yine…
İnan çok yoruluyorum, kafayı toplayamıyorum.
Böyle bir şey unutulur mu, mutlaka bulacağım bir şeyler, MUTLAKA…
Ama olumlu ama olumsuz VE FARK ETMEZ öyle veya böyle yayınlanacak…
Çünkü…
Gerçekler meydana çıkmalı, biliyorsun Ona verdiğim önemi, kendimi, inançlarımı…
İnkâr etmek pahasına, gerçekler…
Gerçekler, gerçekler…
Çünkü ancak böyle sağlanabilir toplumsal bir uzlaşma…
Eşitlik çerçevesinde, ADALET…
Ama HERKESE…
Eşitlik, abide-i hürriyet ve kardeşlik çerçevesi, hukuk temelinde!