Sizin Webmaster’liginizi, bilişimcilerinizi, siyasetinizi, gelmişinizi – geçmişinizi, dininizi, imanınızı (…!)

Cimri değilim kardeşim…
KIMSE…
Bana cimri diyemez!

AMA…
Özellikle teknik cihazlara karşı bir zaafım var, aldım mı…
Tabii o anki maddi gücüme bağlı en iyisini almaya çalışırım…
Bilgisayarlarım var…
2000 yılından kalma, başından 2000 başlarından. ANLA…
Nispi, kabul edilebilir bir hız ile mesela Windows 10, yani güncel bir sistem ile çalışmakta!

Keza ceplerim…
Tabii gün geliyor teknik yetersizlik başta değişik sebeplerden dolayı yetersiz kalıyor mesela…
VEYA…
Tamir edilemeyecek, olmadı tamiri değmeyecek şekilde bozuluyor!

Atmam bozulmadıktan sonra…
Sakla samanı gelir zamanı der atalar…
Eski cepler örneğin, dükkânda, çalışma masam etrafımda INTERNET TELEVIZYONLARI…
Her bir cep bir kanala ayarlı, eşzamanlı izliyorum gelişmeleri veya internet saldırıları, onu bunu…
Kimisi kamera görevini üstlendi…
Yer kardeşim yer. YERIM YOK…
“Meselem” çok!

DIKKAT, DIKKAT, DIKKAT

Bak…
Almanlarda neredeyse hiç sorun yok…
Aynı cihaz ya aynı…
Türkiyelilerde ise çok…
Cihazın eskiliği ile de ilgili değil…
Hele hele özgür basın kalmadı gerçi, ifade özgürlüğü…
AMA AÇ KÖPEKLER…
Haber kanalları, reklam doldurdular, birde televizyonlar bari çalışsa, kesintili kesintili…
Eski zaman pisliği, ses var görüntü yok meselesi…
Her tarafımızdan akıyor eksiklik, yetersizlik…
Bilgisizlik…
Bu zihniyetin iğrençliği!

Demokrasi camdan bir fanus

Kırılgan…
Yok ki bunun ilerisi veya gerisi…
Korumaya muhtaç bir bebe gibi!

Velileri…
Hani BIZ HALKIZ diyenler…
Sorumsuzlar sürüsü ve bu sürüyü, hayvanlar sürüsünü yöneten ve yönlendiren liderleri…
Mesuliyetsiz, genelde bencilin teki!

En çok bağıran, sesi en çok çıkan oluyor sözde temsilci…
HALKIN SÖZCÜSÜ…
Ya gerisi?

İki ihtimal var ya onaylıyorlar sesiz, sedasız gelişmeleri…
Veya özellikle Türk’e özgü, bana dokunmaya yılan bin yaşasın diyerek endişe içeresinde bekliyorlar geleceğin ne göstereceğini.

Önder…
Sapığın teki…
Hep yüzmüştür akıntıya karşı, sevdiklerine siper etmiştir bedenini…
Bir erkeğin, çeyrekte olsa görevi…
Ters herifin teki!

Uyarılara kulak asmayan hani…
Kendi düşen ağlamaz misali, ulan sana mı kaldı olmak fedai?

Bırak çokbilmişi…
SADECE BEN DOGRUYUM, BEN BILIYORUM DIYENI…
Alıkoyamazsın tutturduğu yoldan, uçurumun eşiği bekler kendisini!

Sabahtan beri izler Önder dövizdeki gelişmeleri, aklında MAFYA, dedikleri…
Bekliyor doların düşmesini…
Galiba bu sefer gerçekleşmeyecek öngörüleri…
Muhtemelen hesaba katamadıkları, iki ucu boklu değnek…
Bir ucunda Trump denileni…
Diğer ucunda bir varoş artığı, piçin teki!

Korumalı bebeyi…
Sarıp sarmalamalı, himaye etmeli…
Demokrasi…
Çok değerli, çorbadaki sinek misali…
Camdan fanus kırılmasa bile, çatlaması bile düşürür değeri…
Korumalı, sarılmalı, ses çıkarmalı, meydanı boş bırakmamalı köpeğe, almalı değneği ele, himaye etmeli bebeyi. Bu durum ister Almanya olsun ister Türkiye için geçerli, bebeyi müdafaa etmeli!!

IBO

Arnavut bir ailenin büyük oğlu…
Bir küçüğü var…
İkisi de evladın samimi arkadaşlarından!

Eşekoğlueşeğin en sevdiğim, beğendiğim yanı…
İnsan seçebilmesi…
Seçmece…
Arkadaşlarının her biri ayrı bir kalitede.

Küçük yaştan beri bu böyleydi…
Tabii büyüdüler, kızlar girdi araya…
Kara kediler…
Buna rağmen mümkün olan an an birlikteler!

Dün annesine rastladım yolda, dedi İbo televizyondaydı…
???
Polis çıktı, aklıma son uçuşum geldi. Her seferinde arar bulurum onları, genç güvenlik kuvvetlerini…
Bu sene iki genç ile tanıştım, polis özel kuvvetleri…
Süt kuzuları, sinir oluyorum gençleri böyle “tehlikeli” yerlerde görevlendirdiklerinde…
Mehmetçik, kolluk kuvvetleri…
Evlatlarımız!

Fark etmiyor kardeşim, fark etmiyor…
Arnavut, Türk, Kürt, Alman, İtalyan veya İngiliz…
Artık hangi millettense…
Her biri Arslan parçası…
Anasının kuzusu, babasının gururu!

Almanya…
Durum vahim…
Bizim atıcılık kulübünde bile…
Yaaa…
Vallahi, billahi adamlar bir yerde hâkli. Tecavüz olayı yaşanmış Tanunsstein de…
Ben Tayyipistandayken, korkuyorum kadınlardan, çocuklardan…
Gidiyorum ama aklım hep buralarda!

Sen…
Her kadını, Avrupalıyı ne sandın…
Müsait mi?
Erkeksen…
Çel gönlünü, O sana verecektir istediğini, talep ettiğini…
Kendiliğinden kendini, gönlünden gelerek, içinden!

Bu işler ne parayla olur ne zorla…
Yakışmaz erkek adama!

Chemnitz…
Öldürdü piçin biri Almanı, olaylar patladı…
Ibo gibi Almanya’nın her yerinden takviye kuvvetler yolandı…
Korkuyor kadın, korkmaz mı?
Allah korusun, Allah cümle evladı korusun…
Aklıma ne geldi…
Tabii anlayana, anlayabilene ne demek istediğimi…
Bilen bilir beni…
Benim için milletler, kültürler pek bir sey ifade etmez…
İnsan…
İnsan benim için önemli.

Hele geçmişi…
Her bir yaşanmışlık derstir bana, olmalı bize…
Ama nerede!?

Sfenksi bilir misin hani Mısırda…
Arslan bedeni üzerine INSAN KAFASI…
Peki…
Ya anlamı?

Bak güzel kardeşim Yunanda…
Bu mikolojik yaratık yıkımın, şeytanın sembolüydü…
Mısırlıdaysa…
Arslan gücün sembolü olmak dışında yanı sıra kutsaldı…
DIKKAT…
Bundan dört bin sene evvel, 4000 küsur sene öncesi…
İnsan…
Düşünmüş taşınmış, tartmış, biçmiş…
Ve şu sonuca varmış:

İnsan…
Genel anlamda bir hayvan…
Ama güçlü ama kudretli…
Ve yine insan denileninin en güçlü kudretli yani kafası…
Yönetici…
Belirleyici, senteze aklın gücüne bakar mısın?
Bundan 4000 küsur sene öncesi!

Bizim “yönetici”
Hayvan hep hayvan kalacak…
Hani b.kun değeri…
Koysan bile altından kafese, koysan bile AK Saraylara…
B.k…
Her zaman b.k kalacaktır…
Bu böyle biline.

Bunun benzeri…
Cahil kişi…
Düşünme özürlü ne yaparsa yapsın ne ederse etsin…
Her zaman başkalarının maşası olmaktan kurtulamayacaktır…
Kulu kölesi olmaktan, yönetilip, yönlendirilmekten!

Denge

Şuurum…
Yok salt baş dönemsi falan değil, denge…
Sallanıyorum, gözlerim…
Bulanıyor, görme zorluğu yaşıyorum…
Beynim…
Hep dedim, hep…
Var bir şeyler, insan kendini bilmez mi?

Ev doktorum izinde…
Doktorlara güvenimi kaybedeli yıllar oluyor, çok uzun yıllar…
Nedense ev doktoruma halan güveniyorum, izinde, gelecek. Hemen randevu alıp görünmem lazım ona.

İkinci ve hatta belki üçüncü bir görüş…
Önce yok bir şeyin dediler, belki virüs dediler…
Bulamayınca bir şeyler, psikolojik durumumu sorumlu tuttular…
Çok bilmişler, çok biliyorlar(!)

53 senede üç doktor, hadi otuz de…
Kaza sonrası…
Türk doktorlarına hiç gitmedim, yolum düşmedi…
Rahmetli ev doktorum, şimdi ki ve onun sayesinde tanıştığım Kardiyolog…
Tabii beni ameliyat eden doktorun kendisi ama onu saymıyor, sayamıyorum…
“Sadece” ameliyat…
Evet…
Işinin ehli, gerisi (…)

Arkadaş uçtum, içmezsem ilaçlarımı düzenli…
Yine uçuyorum…
Tabanlarımda milyarlarca karınca…
Şimdi de sallanıyorum rüzgâra kapılmış yaprak gibi, bir oraya bir buraya…
Yeminle, gerçekten sallanıyorum. Hem vallahi hem billahi…
Çile bitmedi, bitmeyecek. Aklımdan çıkmıyor kör olma ihtimali…
Nadir bir hastalıkmış üstelik, bula bula buldu beni!

Manzara…
Manzaralara dikkat et…
İsterdim seni oralara götürmek!

Deniz ürünleri…
Hani derler ya denizden babam çıksa yerim…
Bir kadeh şarap eşliğinde, yakamoz ışığında…
Göz göze kadın, göz göze dudak dudağa ve sonra (…)
😊
izle, sen yine de restorasyona da dikkat et