Konuşmamız lazım…
Evet, konuşmamız, anlaşmamız lazım. Peki, neyi konuşacağız?
ZAMANI!
Zaman…
Göreceli olmakla birlikte bir özelliği var ki herkes için önemli…
Zaman aynı zamanda bir mekândır, dört duvar…
Yani hacmi, alanı bellidir. Örneğin ben 29.04.1965’de doğdum. Bu bir nokta, bir “başlangıç” olmakla birlikte bugünün tarihini anarsak ki 14.05.2018…
Bir süreyi belirler. Bu süre zarfında benim hayatımda, ailemde, sevdiklerimde, tanıdıklarımda, tanımadıklarım içeresinde VE dünyada neler oldu neler.
Hani derler ya tarihi kazanan yazar diye…
Bunun gibi zamanı…
Çağı…
Egemen medeniyet belirler.
Rahmetli Atatürk’ün sözlerini hatırlatmak isterim…
Ve belki dikkatinizi çekti…
Doğum tarihim ve bugünün tarihini “Hristiyan zamanına” göre verdim…
Takvim…
Miladi takvim!
“Millet açıkça bilmelidir, medeniyet öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona kayıtsız olanları yakar, mahveder”
Bu…
Şöyle de algılanabilir, Hristiyan hegemonyası…
Kardeşim senin aklin nerede?
BILMEMNENIN TEPESINDE!
Evet, millet nelerle uğraşırken SEN hala en basit hayvani dürtülerinin üstesinden gelebilmiş değilsin…
NOKTA
Peygamber Efendimizin ölümünden sonra İslamiyet’in yaşadığı >>> altın çağ <<<
Başka bir zamanda, çağda…
ALTIN ORDU DEVLETI (Goldene Horde)…
Bir Türk – Moğol ordusu, dünyayı titretti.
Martin Luter, biliyorsunuz Hristiyan kilisesini reformize eden insan…
Hani Protestan…
Türkler için şu ifadeyi kullanmıştır…
“die Türken sind die Geißel Gottes”
Yani; Türkler tanrının belasıdır. Attila için kullanmıştır bu ifadeyi!
Dünyada…
2500 çeşit bit olduğunu biliyor muydunuz?
😊
Yok kardeşim BitCoin’den söz etmiyorum, hani insani çileden çıkarıyor ya…
Kafan…
Hatır hatır kaşınıyor ya, hani yakalarsan birsini, iki tırnağın arasında çıt diye gebertiyorsun ya, O bitlerden söz ediyorum. Veba hastalığını (Yersinia Pestis – die Pest) bu altın ordunun Avrupa’ya taşıdığı iddia edilmekte. Keme (Ratte) üzerinde yaşayan bir bit cinsi.
Berbat bir zaman dilimiydi insanlık için, berbat…
Milyonlar öldü. İspanyol gribi gibi.
İnsan ve tanrı ilişkisi…
Şeytan…
İnsana, Allah’ın yarattığı “en yüce varlıklardan birine” biat etmek istememesi…
Gereken saygıyı göstermemesi…
Sabahın Yıldızını, Allah’ın gözünden düşürdü…
Ve yine…
Tövbeler tövbesi insan denilen varlığın kendini Tanrı gibi >>> yaratıcı <<< kabul edip bu yolda adımlar atması(!)
Zaman bu zaman, vakit bu vakit…
Birkaç yüz yıldan beri hızla bu yönde insanın ilerlemesi, BILMIYORDUM…
Dün öğrendim, bırak robotu, yapay zekâyı falan bir tarafa…
İnsan…
EVREN yaratma yolunda, evet, evet doğru okudunuz…
Bilim…
Evren yaratmak istiyor. Yazmıştım ya enerjiden madde üretebilirsin diye.
Neyse, konumuza dönelim…
Bak kardeşim, ÖZELLIKLE siz gençler…
Ben…
Ne katilim ne terörist. Cahil, cühelayla uğraştım ömrüm boyu, bıktım…
HUZUR istiyorum…
Eleştirmenim, en çok kendimi eleştiririm. Kendim…
Kendimi kabul etmiyorum…
Çünkü biliyorum, bilincindeyim, farkındayım, EMINIM…
Yaptığımın bir daha iyisini yapabilirim!
Bu zihniyetin genetiğinde var…
Bu zihniyetin dinle, Allah’la, insanla bir ilgisi yok…
INSANLIKLA…
Rahmetli Kubilay’ı nasıl “doğradılar”
Aynen öyle, gelir gözümün önüne, O Mehmetçiğin Boğaziçi Köprüsünde kestiler…
Bunların…
Zamanla, mamanla ilgisi alakası yok…
Bunlar…
Ebedi dünküler, hiçbir zaman çağ atlayamayacaklar…
Gençler…
Oyumuz, beğenelim, beğenmeyelim MILLET ITIFAKINA…
Dedim ya…
Saçınızın bir teli benim için değerli…
Zamanında, vakti geldiğinde…
Professor Parabellum’u hatıla!