Önder Gürbüz

Belki anlarsın kimi şeyleri, bak bu perde arkası

Suriye savaşının perde arkası ve son zamanlarda yaşadığımız kimi gelişmeler…
Petrol…
Iran kardeşim Iran son kale, sonrası Tayyipistan…
OPEC…
OPEC kardeşim OPEC, göreceğiz nasıl bir karar çıkacak!
Venezüella, Arjantin bize çok uzak…
Taşımacılık ve maliyeti…
Türk’ün limanı da kalmadı…
Hayal gücü, bir artı bir artı bir!

Dün içişleri bakanı olacak herifi izlediniz mi, söyleşiyi?

Tabii ki CNN’de başka nerede olacak, çıkmıyor benden başka haber kanalı…
Bir an geldi herife sempati duymaya başladım, hemen kendimi toparladım…
Yok kardeşim, yok…
Mesleğim…
Sor ve sorgula, MESAFE…
Ancak kesin bir yargıya vardım, sadece O değil başkalarında da gözlemledim, his ettim aynısını…
Dünkü O profesör olacak herif aklımdan çıkmıyor…
Sahi…
Abdullah Gül ne oldu, şırfıntısı…
Ya diğer profesör, hani stratejik derinlik uzmanı?
Ne oldu tüm yoldaşlar, beraber yürüdüler bu yolları…
Bak O Dündar denilecek adiye bile tutuklama kararı, hani Mustafa filimini çevirmişti…
Getirdiler Cumhuriyetin en saygın gazetelerden birinin başına…
Cumhuriyet gazetesi(!)

Ne oldu tüm yandaş, yoldaşlar…
Bu “hareketin” ileri gelenleri?
Her biri satıldı, pazarlındadır cevabı!!!

Söyle…
Seni, beni mi pazarlamayacak?
Marifetmiş gibi övüne övüne söz ediyor Arjantin’den, Venezüella’dan…
Ulan dünya s.ktiri çekmiş sana, zoraki görüşüyorlar çünkü kimi yerde eline düştüler…
Onlar olsa neee olurrr, olmasa ne olur?

Evet…
Bu kesin, eskiler şeytan tüyü derlerdi…
Vardır kimi insanda, olur çekici…
Menfaat bir yana O adi almış eline zayıf karakterleri.

Çocuklar sözüm size, yeminle…
Çok aradım bulamadım, daha dün yayınladığı için. Kaldı ki konu Müslüman, konu Bosna – Hersek…
Konu insan ya insan, anlatıyor Sarayevo yerlileri, Ortodoks Katolik’i, Yahudi’si, Müslümanı ve bildiğin Hristiyan…
Eskileri, birliği…
Evet…
Bu ayrımı yapıyorlar kendi içlerinde, bölünmüşler üçe…
Bizler daha da bölünmüşük içimizde, sözde son sesleniş Allah’ın, sözde dinlerin en mükemmeli, en ileri geleni. Hadiii canımm sendeee!

Bir umut daha var, bir kaynak…
Onu bekliyorum, bir iki gün. Orada bulursam yayınlarım aksi takdirde Almanca bilenlere…
KELIMESINI KAÇIRMAMAK ÜZERE!

Tekrar yayınlanacağı saat ve tarih; Sarajevo – Das Jerusalem Europas

Bir kuram, böyle olsaydı şöyle olurdu kıvamında, MUTLAKA izle

Bosna Hersek demişken…
Hatırlatmakta fayda var, ölmüşün ardından kötü konuşulmaz, Nasrettin Hoca…
Hani N. Erbakan* VE tabii O adide aralarında, hani sövüşledirler Avrupalı kerizleri…
Örneğin Deniz Feneri…
Bosna Hersek’e yârdim edeceğiz diye…
Paracıklar kayboldu…
İzine bile rastlayan olmadı bir daha, girdi pamuk ellerden ceplere!

* ne hikmetse hepsi de Er ile başlıyor, erkeklikleri vurgulama gereği herhalde. Erkeklik buysa ey anam ey!

Herif aklımdan çıkmıyor, birde öğretim üyesi. Onun yetiştirdiklerinden ne bekler…
Ne bekleyebilirsin?
Yalan olmuş yemin…
Bu kadar mı arsızsınız, bu kadar açgözlü…
Toprak doyursun gözünüzü!

Sizler değil misiniz aydın?
Karanlıkta ışık…
Fırtınalı havalarda, engin denizde, deli dalgalarda fener…
Boğulana can simidi, bu ne rezillik?

Ya sen, ben, o güvenemeyeceksek okumuşa…
Mektepliye, mürekkep yalamışa.
Mahkumsak cahile…
Halimiz nice?

Neden ya neden…
Nedenini anlat bana, bu nasıl bir alçaklık, bu ne kalleşlik göz içine baka baka…
Yalan…
Derdiniz ne…
Gareziniz kime?

Bu kadar mı tatlı makam, mevki…
Ya garip gureba ne oldu boynu bükük özsüzü, yetimi…
Bu mu insanlığınız bu mu vatanseverliğiniz sığınırsınız bir ayının ardına, yetmedi mi rezilliği…
İtibarımız dünyada gittikçe eridi…
Yok ya sözde okumuş, cahil el ele verince…
Para denilen tutkal, menfaat denilen yapışkan, aradan su sızmaz…
Halk denilen perişan!

Sana mı kaldı alık, Allah’ın salağı…
Harcarsın vakit, zaman, cebinden, dil dökersin bir dakika okuyana…
Onlar değil esas hayvan olan sensin, sen…
Hayvanin teki, hayvanin ileri gideni!

Adıyla sanıyla verdim kendisini, isterse çıkalım televizyona tartışalım…
Yalatırım ona onun Profesörlüğünü…
Hem vallahi hem billahi, tek istisna ihtisas yaptığı alan, şüphesiz orada onunla yarışamam…
Çıkarmışlar CNN’e…
Efendim dövizdeki yükselme dünyada gelişen BILMEM NE(!)

Çok ağır bir küfür ettiğimi farz edin, bildiğiniz, aklınıza gelen en ağır küfrü…
Yazamadım ayın arkasını…
Bak kardeşim, özellikle Almanya’dakiler ama örneğin Avrupa genelinde yaşayanlar şahidim…
Ekonomisi sağlam ülkelerde, sokaktaki insan etkilenmez dövizden, haberi bile yoktur örneğin Euro – Dolar paritesinden. Yemin ediyorum ya, vallahi billahi çık sokağa karşına çıkan ilk insan sor…
HABERI YOKTUR!

Askeri veya ekonomik güç sahibi olmayanlar…
Hani…
Zenginin malı züğürdün çenesini yorar misali…
Ekonomisi sağlam olan ülkelerin insanları ilgilendirmez böyle şeyler, kim bilir…
Örneğin borsacılar, altınla onunla bununla uğraşanlar VEYA ithalat – ihracat ile ilgilenenler…
Irgalamaz ya ilgilendirmez…
AMAAA…
Ekonomisi kırılgan, düzensizliği dolandırıcılığı ilke edip ülke yönettiğini iddia edenlerin toplumu…
Yediden, yetmişe herkes bilir en azından dövizin yükselip yükselmediğini…
Alooooooooooooooo…
Profesör bozuntusu sen ne gazel okuyor, kimi kandırıyorsun?

Ulan bir kere yürek sahibi olun, beceremiyoruz, ekonomik düzenden haberimiz yok deyin…
Açıklayın ya açıklayın…
Altyapımızın eksikliğini, her şey ile ama her şey ile ama özellikle hırsızlıkla, dolandırıcımla ilgilenip altyapı eksiklerimizi, o koca delikleri kapamadığınızı, kapayamadığınızı itiraf edin!

Bunun en güzel örneği, Allah’ın rahmeti…
Maazallah yağmur yağmaya görsün…
Can, mal gitti!

Bir iki gün önce çektim, hani birlikte gitmiştik ya…
İnanılamaz bir şey, çok şaşırttı beni. Dada derslerini tam bitirememiş…
Gittik, dönüşte dedim siz gidin önden. Doğru derslerinin başına…
Jack…
Çok uzun müddet gitmek istemedi, en fazla 50 metre mesafe. İlle beni bekleyecek…
Tabii onların hızı ile benim ki bir mi?
Sonunda, bayağı bir sonra uzaklaşmaya başladılar.

Biliyor musun…
Sadece yürüyebilmek sadece nefes almak…
Bilinçsizce, otomatik ne büyük bir nimet…
Okuyabilmek, okumak istiyorum, canim gidiyor okumak için…
Uyuyup kalıyorum.

SEN…
Bu nimetlerin, Allah’ın sana verdiği sıhhat ve afiyetin farkında bile değilsin!

Türkler, Türkiyeliler…
SADECE…
Günde bir dakika ayırıyorlarmış kitap okumaya…
Bir dakika ya, altmış saniye(!)

Yok…
Hala düzelmedim, belliydi, artık anlıyorum…
Düzelip düzelmeyeceğimi, ağrının şiddeti…
Sen, sana verilen nimetlerin farkında bile değilsin…
Sıhhatin, afiyetin, dere tepe yürüyebilmenin.

NASİHATLER KİTABI
Yunus Emre

http://www.eskisehirkulturturizm.gov.tr/Eklenti/44529,nasihatlerkitabiyetiskinlericinpdf.pdf?0

Yunus Emre Divan

http://www.eskisehirbim.gov.tr/sarici/ekitap/yunusemredivan.pdf

DEDE KORKUT HiKAYELERi

https://yadi.sk/i/-WX_gu-53XxpER

Bak unuttum, doğuya doğu yanlışa yanlış…
Biliyorsunuz değil mi?
Yine bu sabah haberlerde O adi…
Venezüellaların çocukları musiki ile kötülüklerden uzak tutma gayretlerini takdir etti…
İzlenimim, samimiydi…
Açık seçik belli oluyordu, hödük etkilenmiş…
Dilerim tanrıdan…
Allah akıl ve fikir versin, fikir…
Bilgi ile oluşur gerçi, ki yok kendisinde ama BELKI…
Umut dünyası…
Hani fıldır fıldır sürtüğü ile ortalıkta geziyor ya…
Bir şeyler kapar, öğrenir ve uygular, uygulamaya koyar…
Umut dünyası işte…
Birlik, dirlik olmayınca…
İnsan zorda kalınca yılana bile sarılırmış be…
Zehirli yılana!

Ekonomi ile ilgili bir varak hazırlıyorum, kısa yolu erişim. Dünyadan, Tayyipistandan gerçek ekonomik haberler

oku, incele HER GÜN

Ve O insan…
İnsani karakter vasıflarından yoksunsa…
O insandan kork arkadaş, çok kork. Onu hem alt etmek, en azından ama yola getirmek tüm gücünü…
Tüm imkânlarını zorlayacaktır!

Yok ya…
Kasımpaşa ayısına yönelik sarf edilir mi böyle sözler?

Onu…
Önüne gelen becerdi…
Yok, yok yok…
Veliahtta yöneliktir sözlerim, hani Suudi köpekler…
Üstelik inanılmaz servet sahibiler
Ve emir değil ama para, bırak demiri, bükmeyi bir tarafa her türlü kapıyı aranacağı gibi insani güçler içeresinde en kudretlisi!

Paranın hüküm edemeyeceği yegâne güç ki çok ama çok az bu dünyada…
Sevgi…
Tarih bunu çokça ispatladı, inan bana tarih ispati…
Yürekten seven, gerçekten sevene para vız gelir tırs gider!

Görürsen bir fotoğrafını, dikkatlice bak yüzüne…
Gözlerinin içine…
Bana hak vereceğine eminim, emin.

Yok havamda değilim, canim acıyor. Sabah sandım yazabilirim ama geçmiyor…
Geçmeyecek…
Oturamıyorum uzun süre, yatamıyorum. Deli danalar gibi tepinip duruyorum durduğum yerde…
Kısa kısa, az ve öz…
Bükemiyorsan bileği, en basiti tutukla…
O…
Her Allah’ın günü gücüne güç katarken…
SEN…
Y-CHP’li seçmenden oy isteyecek hallere geldin!!!

Neden biliyor musun?

S. Demirtaş…
Yürek sahibi, yürek yüreğin dilinden anlar…
Sessizdir yüreğin dili, konuşamaz, haykıramaz, dile getiremez kendini…
Ama his ettirir, yüreğinin derinliklerinde his edersin…
Gizliden gizliye, uzaktan uzağa içinde…
Korkuyorsun, korku yanlış yaptırır, biliyorsun, farkındasın…
Bir kaybetmeye başladın mi bu dünyada kaçacak yer yok sana…
KORK…
Geber korkudan, insan…
Sözleri ile değil yaptıklarıyla gönül kazanır…
Sözler geçicidir, söz ve öz, eylem ve söylem birbirini tutmayınca…
Tutukla…
Onlar hiçbir katkı olmadan, yüreklerde büyürken…
Yok sadece Demirtaş için söylemdim bu sözleri…
SEN…
Hem gözden hem gönülden düşüyorsun.

Ulan hödük…
Sen sadece bacak arasını görür, his ederken…
Allah…
Ruh sahibi yapmış bre ruhsuz…
Ne anlarsın sen insan ruhundan, psikolojisinden?