Basın özgülüğü ve basının önemi üzerine

İnanmıyorsan bana…
Sor doktoruna!

Tek yanlı beslenme bedene zarar…
Beynin de kardeşim, beyninin de beslenmeye ihtiyacı var…
Olmuyor…
Validenin dediği gibi:
“Yukarıda bir delik, aşağıda bir delik”
Ver Şabana gitmez yabana!

Olmuyor anlıyor musun olmuyor…
Beyinde çeşit istiyor…
Tek yönlü haberler, tek yönlü beslenmeye benzer…
Tayyip’in g.tünün kıllı da olsan, ağzının içine de baksan yanlış kardeşim…
Yanlıştır, ne iki yanlış bir doğruyu götürür ne beş doğru bir yanlışı düzeltir…
Yanlış, yanlıştır!

Bak istifa etti bakan…
DIKKAT…
Türkçemiz, bakan hem vekil, hükümetin görevlendirdiği, yani atanmış veya seçilmiş biri anlamında hem bir işle, bir sorunla görevlide olabilir…
O konuya bakandır, bakan…
Şimdi haberlerden geçti, ilk tutuklama AMA evvelsi dündü galiba sorumlu bakan istifa etti…
Nerede?
Slovakya’da…
Devletin zirvelerine, daha doğrusu hükümetler devlet değildir sadece birer görevli…
Hükümet zirvelerine kadar ulaştığı söylenen kirli işler, Mafya ’da olabilir “iç hesaplaşma da”
Öldürdüler gazeteciyi ve yanındakini…
KIYAMATLER KOPUYOR…
Bizde…
Gazeteciyi ha öldürmüşsün ha susturmuşun hapse tıkarak kimin umurunda…
Alışmışsın tek yönlü beslenmeye…
Hastalanmışın kimin umurunda, kendin bile farkında değilsin hastalığının…
Transit gideceksin, götürecekler seni öte tarafa.

Şehit yok çok şükür bu yüzden izin verdim kendime…
Sevdiğim bir şarkıdır…
>>> Şarkıların bile yasaklandığı bir ortamda <<<

dinle

Meskûn mahal meselesi

En zor çatışma şekillerinden biridir, bir diğeri cangıl muharebesidir…
Dağlarda çatışmak ne kadar zorsa, şehirlerde, kasabalarda, köylerde çatışmak bir o kadar zordur…
Veya insan görmemiş, balta girmemiş yerlerde!

Eğitimi de farklıdır, silah donanımı da…
Allah var yukarıda, haberlerde ne TSK ne Tayyip haberlerine inanmıyorum AMA…
Bu…
Anlaşılan bir geçek; Tayyip Silahlı Kuvvetleri de olsa sivil yaşama özen gösteriyor…
YOKSA…
Dünya hayatımızı kaydırırdı şimdiye!

Çok şükür kaç gündür şehit haberleri gelmiyor veya geliyor ve bizlerin haberi yok(!)

Ancak…
Girdin mi cehenneme…
ZORUNLU OLACAK…
Göreceğiz, Allah Mehmetlerimizi korusun…
Allah en kısa zamanda bu millete akil ve fikri versin…
Açsın gözlerini, görsünler yalın gerçekleri…
Kurtulalım hırsızlardan, dolandırıcılardan.

Yokkk vallahi billahi Nasrettin Hoca işi değil, halis-mulis Önder işi!

Hanım katılıyor gülmekten…
Hem çok hoşuna gitti hem komiğine…
Dün gece var ya geberdim soğutan…
Oturma odasında kaloriferleri yakamıyorum…
Nasıl üşüdüm tarif edemem.

Her ne kadar valide dese de bizler için “bunlar apartman p.çi”…
Ki bizim suçumuz değil apartmanlarda büyümemiz, yaşam şartı gereği…
Hatırlı okuyucularım bilirler kimi konularda deneyimim var…
Bunlardan biri nasıl hayatta kalırım meselesi…
Demin yaptım, beş dakikada Beşiktaş…
Taşlar…
Sadece deklarasyon değil kardeşim, içindeki yakıt bitince ışınan taşlar ki dokunamazsın öylesine sıcak, bir saat kadar daha ısısını çevreye yayacak…
Anlayacağın…
Kendi şömineni kendin yap!

Belki inanmayacaksınız ama…
Alevleri öylesine yönlendirdim ki, fitillerin uzunluğunu…
Ses çıkarıyor, çıtır çıtır değil gerçi…
Pıt, pıt diye ama…
Garip kulun şöminesi!

😊

Veee…
Yeminle ısıtıyor hem de nasıl!

Allah’a çok şükür AMAAAA

Gırtlağıma kadar battım, evet…
Bataklığın içindeyim. Yeni bir şey değil benim için…
Ne yapmam, nasıl yapmam gerektiği hakkında da > fikir < sahibiyim…
Ancak…
Sadece bir insanım bir…
İkincisi…
Tepem atmasın, köprüleri yıkmakla kalmam, dinamitlerim…
Çok kötü bir huydur çok çok feci. Köprüden arta kalanı yakar, küller üzerinde tepinirim!

Uzun lafın kısası…
Yaptığımın hakkını vermeye çalışırım, özellikle bu gibi konularda pardon nedir bilmem.

Almanya’da yaşayanlar bilir…
İmzanın önemini ve ehemmiyetini, her ne kadar tuttuğunu koparan birisi olsam bile…
Herifler beni boşuna emekliye ayırmadı, sadece bir çeyreğim.

En büyük korkumdur, kâbusum…
Kaybetmek…
Yok ne para ne pul. O kadar çok kaybettim ki hayatımda, alıştım bunlara diyebilirim…
Ama…
İnsan kaybetmeye alışamıyorum, alışamıyorum, alışmakta istemiyorum!

Çok dikkatli, hassas bir denge izlemeliyim…
Bu kesin…
Sinirler dayanır mı, onu bilmiyorum.

Bir – iki – üç

Birincisi…
Babayım, baba…
İskele babası, Şam babası değilim, en azından öyle olmadığımı umuyorum…
İkincisi…
Ağabeyim, küçüğümden mesul, büyüğüme karşı hesap vermekle görevli…
Üçüncüsü…
Su katılmamış salağım kardeşim tam bir salak!

İçimde yine O tarifsiz korku, tedirginlik, heyecan…
Saat 9 gibi dananın kuyruğu kopacak ya hero ya mero…
Ya harç bitti yapı paydos benim yaptığım gibi veya tam gaz ileri!???

Karar merci artık en tepesi…
Osman varken Osmancıkla uğraşmam, görevli yani yetkili kişiden aldım sözü, gördü yapılanları…
Var ufak tefek daha yapılması gerekenler AMA…
“O kadarcık kadı kızında da olur, düzeltilir” dedi verdi elime listeyi…
Ben getirmedim bu durumlara AMA gırtlağıma kadar girmiş bulunuyorum kubura…
Evet…
Biri yapar sürer arabayı b.k kuburuna, TayyIT’in yaptığı gibi…
Bir başkasına kalacak vaziyeti kurtarmak(!)

Yeminle korkuyorum, çok korkuyorum…
Gücüm, kuvvetim kalmadı mücadele etmeye, sinirlerim tamamen gitti!

Şükür mü edeyim yoksa, affedersiniz, kendi kendimin ağzına mı sıçayım BILMIYORUM

Anlatırım bir ara, gözlerimi zor, çok zor açık tutabiliyorum…
Boşaldım, tükendim…
Yatacağım şimdi, yatmalıyım…
Düşünmemeliyim!

Şimdi telefon etti, “ağabey bana kızdın mi?”
Ulan çekip vurmadığıma şükür et diyesim geldi, yutkundum, yok dedim!

Okumanızı tavsiye ederim…
Dede selam söylüyor hepinize.

Karamanlı Ortodoks Türkler

oku

313

Donal Duck’un, Donald amcanın plaka numarası…
Kaldım iki avrat arası(!)

Annem…
Küçükken hep beni Donald amcaya benzetirdi, şanssızlığımı, en olmadık işler gelirdi benim başıma…
Hiçbir şey değişmedi, diyorum ya bela falan aramam otomatikman gelir bulur beni…
Gül danesi aşağıya, gül danesi yukarıya…
Kim?
“Yanımdaki!”

Vır vır vır…
Yedi beyninin içini…
Biri diğerinden farksız mı, yooo…
“Öteki” dört yüz dört gibi yapıştı(!)

Çıkıyorum, gideceğim…
İçimde tarifsiz bir korku…
Sinirler kardeşim sinirler, kaldırmıyor artık çoban salatası!

Unutmadan yazmış olayım, bir evvelki yazıma ek bir bilgi…
Hani can sıkıntısı, oyalama taktiği ile yıpratmayı…
Stalin bir başka stratejist bitirdi Hitleri…
Ne yapmıştı?
Coğrafi özelliğinden faydalandı!

Koca ülke, çekti çekeceği kadar içe. Ne demiştim?
Takviye(!)
BM aldı ateş kes kararı, kimsenin bir tarafına salladığı yok gerçi…
Tayyip’in ordusu cephede, pekii ya takviye…
Takviye garanti altına, teminat altına alindi mi???
Stalin, böyle bitirdi Hitleri!

Kaldı ki…
Ulan pezevengin evladı sen değil misin hak ve hukuk tanımayan…
Ne Çekyası ulan?
İsterse bir Ilber Ortaylı Beyefendi bu terimi kullanmış olsun, Çekoslovakya…
Çek Cumhuriyetidir adı!

Sen herkese posta koy, dost diye bir şey bırakma…
Ulan heriflerin yapacağı varsa bile sana inat yapmazlar…
Bırakırlar YPG’yi, düşman bildiğini!

Bana bak Kasımpaşa ayısı, bu millete verdiğin zarar yetti gayri…
Türk değilsin, Türkiyeli…
Türk’ün atası der ki:

“Keskin sirke küpüne zarar!”

Bak unuttum yine, şimdi geldi eksi iki buçuk grama…
Ula it yavrusu, enik seni…
Bir başka özdeyiştir Türk’ün…

Yavuz (yürük) at, yemini (yavuz it ününü) kendi artırır

Yetmedi mi?

Şimdiye kadar hep ekonomik kurtlar sofrasını anlattım size

Hiç siyaset sofrasını değil…
Tabii ki bu sofrada da ekonomi sofrasında olduğu gibi sadece kurtlar oturmuyor…
Kuzu, koyun, sığırlar…
Ve bilumumum başka hayvanatın yani sıra, en başta çakallar, tilkiler, sırtlanlar ve s.kiciler…
Pardon…
Etoburlar, gözü doymazlar yer alır.

Hala hayattaysam, hala varsam, yok etmediler, yok edemedilerse…
Bunu tabii ki öncellikle Allah’ın takdirine…
Sonra kendi bilgime ve irademe…
Haliyle ailemin, sevdiklerimin bana verdiği inanılmaz desteğe borçluyum.

Bana inanmıyorsanız…
ALLAH, PEYGAMBER AŞKI IÇIN
Sorun bildiğiniz, tanıdığınız sosyologlara, psikologlara…
Ne biriyim ne öteki, sadece bir insanım bir bilişimci…
Ama hayat ama kader ama Allah’ın takdiri ve bana vermiş olduğu, yarattığı gerçekten olağanüstü fırsatlar sayesinde ve kendi öğrenme azmimle edindim bilgi ve tecrübe!

Önümüzdeki günlerde fırsatım olamayabilir, çok yoğunum…
Yazamaya bilirim…
Evden dükkâna gelirken geldi aklıma, hep derim Atatürk bilge bir insan, deneyimli VE…
NUTUK ile verdi elimize bir pusula, nasıl mücadele edilir diye…
Beni bilen bilir, en başta valide…
Ve tabii kadın, kadınım dediklerim, bilirler beni, bilirler…
Sadece kendi insanımdan, coğrafyamdan edinmem deneyim…
İnsanlıktır benim öğretmenim!

Y-CHP’ye bir strateji önerisi…
Askeri…
Asimetrik savaş taktiğine karşı psikoloji…
Toplumsal yani sosyolojik > felç < stratejisi…
Deli edecek hem g.t kıllarını hem g.tü hem de bahçesini!

Tarihten bir örnektir…
Dediğim gibi evden dükkana giderken aklıma geldi…
Yok imansız değilim…
AMAAA…
Gerekirse olabilirim!
NOKTA

Okuma özürlüsün bilirim…
Bari dinle…
Atatürk’ün Söylevi, Nutuk yani!


dinle

Öncelikle bir bilimsel deneyle başlayalım, dikkatli okumanızı öneririm…
Bilim merak etmiş, demiş insan can sıkıntısıyla ne yapar, neler yapabilir?
Bunun için ses geçirmez ama aydınlık bir odaya yalnız bir sandalye koymuş ve insanları davet etmişler.

SADECE ON BEŞ DAKIKA

Hiçbir şeyle meşgul olmadan o sandalyede oturmalarını istemişler…
Öncesinde uyararak ellerine vermişler bir cihaz, bir düğme ve demişler ki…
Bu düğmeye basarsan cereyan çarpacak!!!

Güçlü bir akım, canın >>> çok <<< acıyacak…
Deneklerin HEPSI, tümü ya tümü, istisnasız her biri sadece bir kez değil birçok kez düğmeye bastı!

Can sıkıntısıyla, bu öyle bir psikolojik baskıdır ki insani “delirtebilir”
On beş dakika ya, tekrar rakamla 15 dakika insanlar kendilerini meşgul edemediler, bastılar düğmeye (sınırlı tabii, saliselerle, kimsenin canına kast yok burada) 220 volt cereyan çarpasına razı oldular ki “hala yaşadıklarını” anlasınlar(!)

Gelelim başka bir örneğe, tarihten çok büyük bir zafere…
Bir ulusun, bir imparatorluğun YOK OLMASI SÖZ KONUSU!!!

Pön (Punische Kriege) savaşları diye tarihe geçti…
Kartaca (Karthago) Roma’ya karşı…
Hani bir Hannibal vardı, ordusu ve > filleriyle < Alp dağlarını geçti, Romalıların hiç beklemediği, hesaplayamadığı bir strateji. Roma…
Düştü düşecek. Roma senatosu panikte…
SON çare, çaresizlik içinde kıvranan bir senato…
Quintus Fabius Maximus Verrucosus
İsimli bir komutana emanet eder orduyu…
BURAYA DIKKAT
Cannae muharebesi…
ULAN BU NE???
Komutan Hannibal’in karşısına dikileceğine…
Ufak tefek muharebelerle, gerilla stratejisi, vur – kaç falan…
Bir ileri beş geri…
Bir kaçıyor, diğeri kovalıyor…
Karşısındaki orduyu oyalamakta…
Senato küplere biniyor bu ne diye…
KORKAK falan AMA hiçbiri anlamıyor ki stratejiyi…
Hannibal ve ordusu alışmış savaşmaya, düzenli ordu, nizam diye…
Yıpranıyorlar ve ister inan ister inanma askerlerin başlıyor canı sıkılmaya…
Kendilerini savaştan başka her şeyle oyalamaya başlıyorlar ve Hannibal bunu önleyemiyor…
Psikolojik üstünlük geçiyor Maxuimus’un eline…
Sonuç…
Hannibal’in yenilgisi, ROM’a kurtuluyor!

Demem o ki…
Salak salak, abuk zubuk şeylerle vakit geçireceğinize…
Vatan ve milleti oyalayacağınıza…
ÖLÜ ADAM kılığına girin, ölün demiyorum…
Hedef olacak, malzeme konusu olacak hiçbir şey yapmayın ne olumlu ne olumsuz…
PÜR DIKKAT ve HAZIRLIKLI olun…
Gerektiğinde vurun AMA hedefi on ikiden…
Göreceksiniz bak, çok sürmez önce kendilerini yemeye başlayacaklar…
Gerisi…
SEN onların başlarını yok yemeyeceksin…
IPE TESLIM EDECEKSIN!