Endogene & Exogene…
İstatistikler…
YETER!
Anlatmışımdır anılarımda, aklımı aldı piçler…
Tel Aviv’de…
O kadar yorulmuştum ki yatıyordum kumsalda…
Muhteşem bir manzara…
Başladılar bağırmaya…
“Freedom for Palestine, freedom for Palestine”
Gençten çocuklar henüz on altı, on yedi yaşında…
Benim elime silah verdiklerinde birkaç yaş gençtim onlardan…
Çocuk ya çocuk, ne anlar bu yaşta siyasetten, uluslararası ilişkilerden ağzı hala süt kokan…
Anasının etek altından henüz başını çıkarmış…
Ürkek, çekingen, korkulu ve merak dolu gözlerle etrafa bakan…
Ya kendimden biliyorum, henüz sıyrılmışın ananın dizinin dibinden…
Birikimin ne olabilir, deneyimlerin, bilgin…
Tecrüben?
Olursun Hamas gibilerinin maşası, gelirsin dolduruşa…
Olursun gerçekten bir maşa…
Başkasına, senin sayende emellerine ulaşmaya çalışana kukla…
Umursanmadan ateşe atılan, cayır cayır yanan…
Çocukluğu, gençliği heba olan, gencecik ömür ki feda edilen!
Herkesin benim kadar şansı yok bir, ikincisi herkes babam gibi bir insana sahip değil…
Sen leb demeden leblebiyi anlayan, nasıl eti ne yaptı hala bilmem…
Geldi geriye…
Çekip aldı bizi, kardeşimi, annemi ve beni…
Vatana can kurban…
Fark etmez ha erkek ha kadın ha çocuk AMA…
Ayırt edebilmeli insan koyarken canını ortaya, kimin için ve neden!
Bu benim ilk deneyimdi, onların bilmem kaçıncı…
Babam…
Bana can veren, bu ilk kurtarışıydı sonu muhtemel ya hapis ya ölüm olandan…
Bir ikincisi yıllar sonra bu olaya bir yerde bağlı peşinden geldi…
Ancak o zamanlar yetişkindim, biliyordum ne yaptığımı.
Acırım çocuklara, acırım önce analara sonra babalara…
Bak güzel kardeşim, samimiyim bir taraftan sana Filistin’i anlatırken vereceğim sana…
>>> Başka bir örnek <<<
Katacağım ki yine, DIKKAT üçünü birbirine…
Düğüm sonradan çözüle…
Konuya girişi HUKUK ile yapmam lazım…
Korkma, çekinme kafa ütülemeyeceğim, mümkün mertebe yalın bir dil ile anlatacağım sana…
Kiii…
Anla, anla ve gör perde arkasını…
Gör iğrençlikleri, menfaatler yumağını VE taraf olurken bilgili ve bilinçli ol diye…
Özgür iradenle seç tarafını, yönetilip yönlendirilme!
Evrensel kabul gören hukuk anlayışına göre…
Saldırgan, saldırıya uğrayan…
Ve meşru müdafaa, buraya kadar tamam mı?
Sanırım TAMAM!
Bak bunu anlaman çok önemli, bunu illa anlaman lazım…
Sen saldırıya uğruyorsan senin en doğal hakkın meşru müdafaa…
Adı üstünde MEŞRU ve yine bu esnada sen o ateşle, o hızla ne yaptıysan yaptın…
Kişileri değil devletleri anlatıyorum, çünkü kişiler ve hukuki konumları bu durumda ayrı…
Dediğim gibi sen o ateşle…
DIKKAT kimi zaman bahane…
Sana saldıranı kovalıyorsun, topraklarını ilhak ediyorsun yani zapt ediyorsun…
Uydurursun bir bahane, devlet güvenliği şahane, dersin kardeşim güvenliğim açısından ben bu topraklarda bulunmak ZORUNDAYIM. Bana saldıran O…
Ben kendimi sadece müdafaa etim(!)
Buraya kadar anladın mı anlattıklarımı?
Anladıysan devam edelim, kısadan toparlayacağım…
Yıl 1948…
Israil devleti resmen ilan ediliyor…
Nerede?
Vaat edilmiş topraklarda!
Kim vaat etti peki?
Allah, var mı daha yüksek bir merci?
Bu gerçek…
Sen ister kabul et ister etme…
Yazıyor mu Tevrat’ta, İncil’de…
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerimde?
Yazıyor(…)
NOKTA
Bundan sonrasını dikkat et emi. Tarihler, terimler kafanı karıştırmasın…
Karmaşık bir konuyu sade bir dil ile anlatmaya çalışıyorum, sürçü lisan olursa af ola…
Hani diyorum ya bir harf, bir kelime yazmam nedensiz. Kurmam BILINÇLI cümleyi kurduğum gibi…
Sen…
Iman sahibisin değil mi?
Pekiii…
Ya diğerleri?
Kardeşim herkesin inancı kendine, önemli olan Allah’a inanması…
Tüm İbrani dinlerin ortak yanı, ahlaklı insan…
İyilik, güzellik, mesuliyet kardeşim, sorumluk taşıman…
Sende eksik olan…
Mesuliyet kardeşim, sorumluluk taşımak kimin affedersin götü, başı açık meselesi değil…
Peygamber Efendimizin dediği gibi…
“Komşusu aç yatan, olan… Bizden değildir, olamaz” meselesi…
Kendine, sevdiklerine, karşındakine, çevrene, canlıya ve cansıza karşı insan olarak…
Allah’a karşı mesul bir insan olman, Ona laik bir hayat sürmen…
Ne sormuştum?
Kim vaat etti?
Çocuk yaştan itibaren ki ben şahidim buna, BEN, bizzat…
Gördüm, yaşadım kendi gözlerimle…
Var Hristiyan var Musevi dostlarım, tanıdıklarım
DIKKAT, buraya ÇOK DIKKAT ET…
Her biri kendi kitabına, inancına göre yetişiyor, yetiştiriliyor…
Senin gibi…
Yazıyor değil mi, yazıyor…
Lanetli ırk, yazıyor ulan yazıyor…
Vaat edilmiş topraklar!
Sana bunları öğretmediler mi?
Yokkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkkk…
Yok kardeşim yok, KIMSE bana Yahudi methiyesi yapıyorsun diyemez…
Dedirtmem…
Hak olan, doğru olan…
Haklıdan yana olan ben. Yeri gelir…
Ki daha gelmedi, yüzüne vururum insanın yanlışlarını…
Arkasından konuşmam…
Bekle, yeri daha gelmedi. Önce Filistinlilerin, sonra O ah bademlerin çok sevdiği Arap’ların ağzının payını vereyim sonrasında geleceğiz Israil’le!
Doğruysa doğru, yanlışa yanlış anladın mı?
Doğruysa doğru, yanlışa yanlış!!!
NOKTA
###
Çocuklar…
Ve yetiştirilmeleri…
Çok önemli!
Dolduruşa getirilmeleri(!)
###
Umarım buraya kadar anladın ne demek istediğimi…
Suçu hep başaklarında arama, önce kendinden başla!!!
Belki duydunuz belki duymadınız, ilgilenmediniz…
TRUMP yönetimindeki Amerika Birleşik Devletleri, Filistinlilere verdikleri yardımı kesti…
Gerekçeleri ama ona sonra değineceğim öncesi eğitim…
Evet, en büyük pay ile Amerika yardımı kesince Gazze’de çocuklar eğitimlerine devam edemeyecekler.
Durum bunu gösteriyor…
Ve yine dün Frontal 21 diye siyasi bir magazin yayını var…
Şok oldum, yok kardeşim konuyu dağıtmıyorum, aksine derinleştiriyorum çünkü hepsi birbiriyle bağlantılı. Tabii…
ANLAYANA!
Almanya…
Okulların durumu içler acısı. Yok 300 milyar Euro buradan gelir, yok 54 mü 60’mı şuradan…
Ama okullar perişan. Para var yani…
Merkel yandaş veya taraftarı değilim AMA Allah var yukarıda kadın ülkeyi iyi yönetiyor…
Ancak tasarruf tedbirlerinin de bir sınırı var…
Amerika’nın tutumu tasarruf değil, 200 milyon dolar ne ki?
İyi ya peki neden kestiler parayı?
HAMAS kardeşim HAMAS…
Filistinli neyse Türk’te O, Arap neyse Filistinli veya Türk karındaş…
Aynı lanet olası zihniyet…
Sığır sürüsü…
Koyun, koyun illa bir çoban lazım…
Allah akıl vermiş ama kullanmasını bilmezsen, okuma ve düşünme özürlüysen…
Allah daha ne yapsın ne yapabilir?
Evet, ABD’nin parayı kesme gerekçesi…
HAMAS’IN eğitime hâkim olması, resmen bebelere Yahudi düşmanlığı aşılamaları…
Avrupalı için sağ neyse, sözde muhafazakâr, kafatasçılık…
Bizim coğrafyamızda DINCI koyun sürülerine hâkim, muktedir kardeşim, hükümdar!
Anlatmışımdır, başka bir vesile ile ben kendi evladımdan biliyorum ya kendi evladımdan…
Babaannesi…
Kendi çocukluğundan, kulaktan dolam bilgileri anlatmış çocuğa, ballandıra ballandıra…
İşte Yunan bunu yaptı, şunu etti…
Oğlan…
Daha ilkokulda, sınıfında bir Yunanlı. Gitmiş bir güzel çocuğu dövmüş…
İşte senin yüzünden askere gideceğim, senin yüzünden şu, bu…
Ailesinden nasıl özür dileyeceğimi bilemedim.
Neyse…
Gelelim saadete, muhtemelen bilmediklerine…
Evet, ne demiştik? 1948’de Israil ilan edildi…
Milchemet haAtzma’ut
Yani felaket…
1947 -1949 arası ilk Arap – Israil çatışması…
29 Kasım 1947’de Birleşmiş Milletler Paylaşım Planının kabul edilmesinden sonra…
### DIKKAT ###
> Savaş ilan edilmeden <
30.11.1947…
İsrailli kuruluş Hagana (bir nevi düzenli ordu ve istihbarat) ve Arap milisleri arasında başlıyor çatışma…
14 Mayıs günü Israil bağımsızlığını ilan ediyor (unutulmamalı, o zamanlar orası İngiliz mandası altında yönetiliyordu) 15 Mayıs gecesi, yani bir gün sonra gece yarısı…
Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Irak orduları Israil’e saldırıyor!!!
Anladın değil mi?
Araplar, Israil’e saldırıyor…
Buraya kadar okuduğun verileri her kitaptan, internetten öğrenebilirsin…
Bilmediklerin, muhtemelen bilmediklerine geliyor yavaş yavaş sıra…
Saat oldu beş ve ben gerçekten yoruldum. Yarına devam…
Dedim ya Onun dört saati benim iki günüm. Aslında tüm gün dinlene dinlene dayanabilseydim yarına gitmeme gerek kalmazdı…
AMAAA
Bir, iki dendim böylesini…
“Ölüyorum”
Ancak birkaç günde toparlanıyorum, bu yüzden böyle yapmak zorundayım…
Anlayacağınız…
Yarın sabahtan yokum!