Allah senin müstahakkını versin adam

Adam gibi adam…
Çok güldürdün beni, Allah senden razı olsun adam!
😊

Yılmaz Özdil yazdı:

Müze
Sanatın içine tüküren Melih Gökçek, insanlık anıtını ucube diye yıktıran asrın liderimizle görüştü, sarayın karşısına yapılacak olan “müze”nin detaylarını konuştuklarını söyledi.
*
Bana sorarsanız, gelecek kuşakların ibret alması ve bu dönemi asla unutmaması için böyle bir müzeye hakikaten ihtiyaç var.
*
O müzede mesela… Kafamıza geçirilen “çuval” olmalı mutlaka.
*
Asrın liderimize takılan Yahudi cesaret madalyası, dindar cumhurbaşkanımıza takılan İngiliz şövalyesi madalyası, Hulusi beye takılan Amerikan liyakat lejyonu madalyası, yan yana sergilenmeli.
*
250 metrelik gemileri getirip müzeye koysan olmaz ama, gemicik rahat rahat sığar… Bi tane de Deniz Feneri maketi konmalı.
*
Feto’nun takkesi… Zekeriye Öz’e tahsis edilen makam mercedesi, Baransu’nun bavulu, Ergenekon hahamının kipası, CIA ajanı Graham Fuller’in “Yeni Türkiye” isimli kitabı, TRT kameraları eşliğindeki kazılarda bulunan boş lav silahı, Bülent Arınç’a suikast yapacak diye yakalanan aşçı çavuş’un kepçesi… Birarada durmalı.
*
Ay yıldızlı bayrağımızın milli renklerini yoketmek için tasarlanan “turkuaz” forma, Türk ibaresi çıkarılan Kızılay şişesi, olmazsa olmaz.
*
Süleyman Şah türbesindeki boş sanduka… Üstüne kitabe olarak, Ahmet Kiziroğlu’nun Stratejik Derinlik kitabı monte edilmeli.
*
Hazreti Muhammed’e çıkarılan Akp amblemli nüfus cüzdanı… Miting meydanlarında kürsüden sallanan Kuran’ı Kerim… Apronda kesilen devenin nazar boncuğu… Mekke’de ölen kindar nesil tetikçisi Hasan Karakaya’nın o gece kullandığı söylenen viagra kutusu… Akp’nin işine gelmeyen hiçbir şeyi görmeyen Mehmet Görmez’in sarığı… Tımarhanelik Kadir Mısıroğlu’nun püsküllü fesi… Cübbeli Ahmet’in 130 liraya sattığı, giyenleri doooğru cennete götüren nal-ı şerif takunyası… Jet Fadıl’ın Maldivler’deki devremülk tapusu… Müstakil salonda, tasavvuf müziği eşliğinde sergilenmeli.
*
TBMM aşçılarının bal kabağından yaptıkları Tayyip Erdoğan büstü… Anıtkabir’in avlusuna kargo şirketinin sponsorluğunda konulan morlu pembeli plastik kaydırak parkı… Devlet Bahçeli’nin püskeviti… Kemal Unakıtan’ın “Rabbim Cleveland dedi” diyen türbanlı eşinin Amerikan bayraklı tişörtü… Hüseyin Çelik’in adı, soyadı, bakanlık unvanı yazılı, kartvizit gibi çorapları… Görülmeye doyum olmaz yani.
*
En başköşede “ayakkabı kutusu” olmalı tabii… Ekonomi bakanımızın 450 bin dolarlık Patek Phillippe kol saati, içişleri bakanımızın oğlunun yatak odasındaki para sayma makinesi, Avrupa Birliği bakanımız tarafından okunup üflenip çerçeveletilmiş Bakara Suresi, “dedemin nasihatıdır, orospuyla memurun bahşişini en önce vermek gerekir” diyen hayırsever Rıza beyin dedesinin vesikalık fotoğrafı, “soyuyorsa beni soyuyor” diyen sayın vatandaşımızın donu, milletin orasına koyacağını izah eden müteahhit Cengiz’i temsilen bereket tanrısı Priapos’un heykelciği konulmalı.
*
Bu başköşenin hemen bitiğişinde, Ermenekli şehit madencinin babası Recep amcanın yırtık cızlavetleri olmalı.
*
(Cızlavetleri herkes hatırlar ama, bereket tanrısını merak edenler internetten ararken çoluğu çocuğu bilgisayardan uzak tutsun.)
*
“Cahil kesimin ferasetine güveniyorum, ülkeyi cahiller ayakta tutar, okuma oranı arttıkça beni hafakanlar basıyor” diyen profesörün ne kadar doğru düşündüğünü göstermesi bakımından, Akp döneminde gişe rekoru kıran Recep İvedik’in afişi sergilenmeli.
*
“Akp’ye oy vermeyenlerin kanı bozuk” diyen Akp milletvekilinin kan tahlili raporu… Amerikan vatandaşı büyükelçimiz Merve Kavakçı’nın “burada önünüzde, şimdiye kadar tabiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiyetini ve egemenliğini reddettiğime, bundan böyle ABD Anayasası’nı ve yasalarını iç ve dış düşmana karşı savunacağıma, ABD’ye bağlılık ve sadakat göstereceğime, kanunun gerektirdiği hallerde ABD ordusuna hizmet edeceğime yemin ederim, Tanrı yardımcım olsun” şeklindeki yemin metni… Yan yana çok şık durur.
*
Feto’nun Türkçe olimpiyatı için bastırılan Atatürksüz bir lira, Akp tarafından bastırılan Atatürksüz bir lira, padişahçı meclis başkanının asrın liderimize kestirdiği padişah sikkesi… Atatürk silüeti silinen Devlet Nişanı, TC ibaresi silinen Ziraat Bankası tabelası… İlelebet unutulmamalı.
*
İmralı tutanakları, Şivan Perver’in bağlaması, Obama’nın beyzbol sopası, Ankara’ya dikilen Kürdistan bayrağı… Hepsinin önüne uyarı levhası konulmalı, “bu köşeyi gezip, bunları gördüğünü söyleyen şerefsizdir” yazılmalı!
*
Bir kase organik hoşaf, bir kutu jöle, Kabataş’ta başörtülü bacımın suratına işeyenlerin deri pantolonu, referandumdaki mühürsüz oy pusulası, imam hatip öğrencilerinin icat ettiği hacı robot, ithal bir inek, önüne bir tutam ithal saman konulmalı.
*
Akvaryum yerleştirilmeli, Recep Tayyip Erdoğan üniversitesi tarafından keşfedilen “Recepi” sazanı yüzdürülmeli.
*
Işıklandırılmış camekan içinde bir tel “götünün kılı” sergilenmeli.
*
Ak saray bin yüz küsur odalı…
Ak müzenin objeleri gez gez bitmez, en az 10 bin küsur odalı olmalı!

http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/yilmaz-ozdil/muze-2040727/

Bereket tanrısı, „biraz“ abartılı…

+18

Ah dede vah dede

Ben senin ananı, avradını dede…
Başıma iş açacaksın dede!

Dede…
Gene rahat durmadı, ille oku, >>> mutlaka <<< oku diye bana yolladı.

Türkiye ve Arap Baharı ◆ Graham E. Fuller

oku

Yeni Türkiye Cumhuriyeti ◆ Graham E. Fuller

oku

Adın Josephine değil AMA Sinem olabilir

Veya Deniz, belki Ferda…
Fatma…
Esen mesela…
Sana gülüm sana…
Artık bırak beni yalnızlığımla, sensizliğimle baş başa!

Anladın mı gülümmm?
Ne çok isterdim biliyorsun değil mi kadın?
VE…
Nedenini de çok iyi biliyorsun…
Çık artık hayatımdan!

Gülümmm

Allah peygamber aşkı için SÖYLE…
Söyle kadın, söyle…
Sen sadist misin aşkım?
Güzel sevdiceğim…
Sadist misin, tatlı su manyağı mı?
Bak, Allah’ın adını verdim…
Yapma papatyam, uğraşma benimle, git başımdan.

Gözler kan çanağı…
Yürek pare pare…
Mecnundan öte, ben seni sadece sevdim ruhu sapığım, bacaklar taşımıyor bu yükü…
Omuzlar çöktü…
Hayat dediğin ağır geliyor, sensizlik…
Taşınamaz bir yük. Ne diye hem kendine hem bana edersin işkence?

Evet…
Boğulmak, ölmek isteyeni geri tutmasın, bulur bir yolunu ölmenin…
12 yaşında bir kız çocuğu soruyor Putin’e…
Boğulmak üzere olan iki devlet adamı, biri Erdoğan…
Hangisini kurtarırdınız?
Devlet adamı geleneği ve diplomatik bir dille cevap veriyor:
“Boğulmak isteyeni kurtaramazsın!”

Bir taraflarımı yırttım, gerekçeli anlattım…
Gülleni vermez, PYD, Kürt koridoru…
Akdeniz ve petrol…
Barzani…
Siyaset böyle bir şey, menfaat çatışması…
Rezil rüsvan ettin koca Türk milletini âleme karşı, Kasımpaşa ayısı…
Ya kandırılır, aldatılırsın veya gerçekleri çok geç görürsün…
Bu millet…
Sap diye mi dikti seni oraya…
S.k gibi dimdik durup önüne gelen seni s.ksin diye mi?

Beceremediğin işi…
Lakabı paytak olan beceremediğin işi bırak liyakat sahibine…
Sende git…
Git başımızdan!

Amerika’ya vize…
S.ktir oradan zibidi…
Amerika…
Amerika olmasına rağmen uzlaşı, destek arar…
Birleşmiş Milletlerde…
Neden?
Hıyar ağası…
Hiç sordun mu kendine nedennn? diye!

Direnişte diriliş var, gençler sözüm size Puff

😊
Almanca, puff demek…
Hadi gene terbiyelisini yazayım, genel ev demek!

Bu herif kafayı mi yedi diye sormayın kendinize, her halimden belli değil mi?

Bekle demedim ben sana?
Analar, babalar, gençler…
Evlatlar, yaşıtlarınız ölürken, vatan – millet soyulurken sabır gösteriyorsunuz da…
Bir çeyrek karşısında mı sabırsızlanıyorsunuz?

Şarkılardan biri buydu çocuklar…
Güzeller arasından seçtiğim güzel yanımda…
Özellikle ılık ilkbahar, yaz aylarında tüm camlar açık…
Müzik sonuna kadar, dünya bizimdi, bizim!

Bu müziği…
İster beğen ister beğenme, indir ve kayıt et bilgisayarında bulabileceğin bir yere…
Bu zibidiler bu zihniyet…
Ben ve benim gibiler, sizler gibi gençler yaşadığı sürece…
HEP KORKACAK!

Demokles’in kılıcı gibi…
İnce bir kılda asılı duran…
Her an, her saniye elimize düşüp O hırsız elleri bileklerinden kesebileceğimiz gibi…
Her an O meymenetsiz sıfatlarını kafalarıyla birlikte uçurabiliriz!

Şifreler bunlar:

tD6a[x88{M7?t7vf~,/AQCrgdjn7UcUF
aB2ZR-taj/p#t}%;43\vC(Lg(Dg;.#P3
xTG3Y%jF[xz8K\PBRLt$/&9}RPP-U4/D

Bir dal gül çocuklar…
Bir gül…
Bir çiçeğe vereceğiniz çiçeğin ucunda…
Ölüm dahi olsa…
Bir gül…
Suç bile olsa, siz siz olun ve verin o çiçeği kalbinizle birlikte çiçeğinize…
Koklayın, sarıp sarmalayın çiçeğinizi, okşayın itina ile…
Asla boynunu bükmeyin, solmasına izin vermeyin.

Şifreler hep aynı…
Taşıyıcı dosya bir mp3, bir mp4, wav veya başka bir dosya olabilir…
Mesela bir resim…
Vereceğim linkte kendiniz okuyup öğrenin.

ÖNEMLI OLAN bunları dikkate almanız…
Kendim için bilim adamı sıfatını kullanamam ama çünkü bir lise diplomasına bile sahip değilim…
Ancak…
Diploma sahibi olmakla veya akademik bir unvan taşımakla insan, insan, adam, adam olmuyor…
Bunu hiçbir zaman unutmayın. Arşivlerim meydanda, kendim enterprise enviroment denilen bir ortamdan geliyorum. Tekrar…
Lise diplomam bile yok!
Ama…
Bilgi ama deneyim, tecrübe denilen gani…
Sıfatlarımdan biri, evet, sıfat…
Çünkü yaptığım islerden biriydi, forensic…
Yani bilimsel araştırma ve kanıtlama bilişim konusunda…
Fizikte…
İki konu vardır anlaşılması oldukça güçtür, manyetik alan ve audio ki o bile bir “alan”
Yani dalga. Latince bir kelime ve seni dinliyorum anlamında. “Sinyaller” dalga şeklinde yayılır…
Almancası Rauschen (Wave) olan Türkçesini “gürültü” olarak tercüme edilen bir durumu kendi lehimize kullanacağız.
“Gürültüyü” taşıyıcı objeden filtrelemek olabildiğince zordur. Dedim ya bizim lehimize…
Yazılımı admin olarak çalıştıracaksınız VE…
Mesajınız…
Az ve öz olacak. Nedenlerini, ayrıntıları sonra anlatacağım sizlere.

Bakın sizlerin okuduğunu…
PKK, it – köpek, uğursuz…
AKP ve köpekleri…
Veya başka art niyeti kişilerde okuyabilir…
Açık açık yazamam, beklemeyin bunu benden…
Ben size sade yol gösterebilirim, yöntem…
Kendi derdim kendime yetiyor zaten.

Sorusu olan, destek bekleyen olursa…
Benim kapım herkese açık…
Asla ve kata gizlemedim kendimi, gizlemem…
Yapabileceğim veya bildiğim bir şeyse, imkânlarım dahilinde yardımı kimseden esirgemem.

Ya arşivlerim örneklerle dolu…
Özel strateji…
Bir konuyu başlayıp bilinçli bitirmem, el kitabi gibi bir şey olur, kötüye kullanılabilir…
Ama konun kendisini mutlaka neticelendiririm, şifre ile kast ettiğim budur…
Şifreye, şifreme vakıf olan beni anlar…
Binlerce sayfa…
Mesela 100. Sayfada başladım, 250. sayfada bitiririm. At izi, it izi…
Benim ki tazı gibi.

PUFF…
Paf okunur, 😊
Yazılımın adı Open Puff…
İyi ki closed Puff değil, maazallah…
Millet ne yapardı sonra?
Kapalı kerhane kapısı karşısında?

http://embeddedsw.net/OpenPuff_download.html

İki kişinin bildiği sır değildir…
AES 256 bitlik şifreleme, 8 ile 32 karakter arasında…
Üç ayrı şifre, kafayı çalıştır biraz…
Kullanımını gösteren birçok video youtube’de mevcut…
ANCAK…
Çok azı >>> Add Decoy’u <<< anlatıyor, ola ki polis veya başkaları karşısında gizlediğinizi vermeniz gerekir… Bu vereceğiniz, açık edeceğiniz > gizlinin < çakması olacak!

NOT:

Hep yazarım hep söylediğimdir…
Herkes çok bilir, çok yapar…
Kaş, göz boyama…
AMA…
Ama çok az insan doğrusunu bilir, yapar…
Mesela formatlama, çalışmıyorsa taşıyıcı, formatında yanlışlık var…
Bununla düzelt, DIKKAT sadece audio (ses) değil, videoda yukarıda…

http://online-audio-converter.com/tr/

Bununla düzelt, gör bak çalışacak.

Gelelim neden az ve öz meselesine…
Ekran sağında zaten göreceksiniz, formatlar, açtığınızda mümkün olanın en yüksek hacmini kullan diye seçebilirsin mesela. YAPMA!
Orijinale yakın kal, ALDATMACA…
SAKIN…
Eşeğin sırtına taşıyabileceğinden fazla yükleme…
Eşek dize gelir sen yakalanırsın.

Gençliğimde…
Sinekkaydı tıraş…
Spor giyim veya ki tercihimdi takım elbise…
Altımda spor arabalar…
Gençlik işte, iyi kazanıyordum. Mesuliyet yoktu, sorumluluk hiç yoktu.

Ekmek elden su gölden…
Nerede akşam orada sabah…
Manitalar…
Yine de para yetişmiyordu iyi mi!?

Dolabımda bir düzüne kadar koku…
O günkü havama göre…
O uzun saçlar, o gözler…
O kirazlar…
Tadına bir türlü doyamadığım kirazlar.

Ne kaldı geriye?

Anılar, o güzel hatıralar…
100 bin marka yakın arabaları > param parça < ettim…
Işe bak, hep de sağ çıktım arabaların içinden…
Kızlar öncelikte olsalar bile ille sürat, ille hız…
O zamanın şartlarında, maddi gücümün yettiği yer, saate iki yüz veya biraz üzeri yapabilen arabalar…
Seksenli yıllardan beri köyde oturuyoruz, çok severim köy hayatını, tee gençliğimden beri…
Şehrin stresinden, gürültüsünden bana sesiz ve sakın, sığınacak bir liman…
Ama o geceler, şehrin ışıkları…
O pırıltılar, sahte…
Sahte, tıpkı barlardaki o şen şakrak gülüşler gibi.

Erkekler…
Otuz, kırk, ellilerinde…
Ben yirmilerimde…
Bana çocuk gözüyle bakıyorlardı girdiğim yerde…
Yok…
Benim kolumda bana >>> ait <<< olan…
Onların masalarında, pavyon güzelleri, herkesin “malı”, parayı bastıranın “sahip” olabileceği kadınlar!

Asla kendime zamparalığı yakıştıramamışımdır…
Asla…
Çapkınlık evet ama zamparalığı asla.

Bir şey arıyordum…
Tesadüfen bir şarkı çıktı karşıma…
Tüm anılar, hatıralar canlandı yine gözümün önünde…
Beni bilen bilir…
Hiçbir şey söylemem veya yazmam sebepsiz yere!

Bekle!!!

Bugün pazarmış ya

Ulan arkadaş nedir bu kadınların benden, benim onlardan çektiğim?

KOVULDUM!!!

Günlerimi şaşırdım…
Arkadaş feleğim şaşmış, günlerimi şaşırmışım çok mu?
😊

İçli köftemmm…
Uğraşma benimle kadın, uğraşma…
Adana’nın yolları daşdan, ben sana istesem de ulaşamam…
Gül danesi, bir tanem…
Sevdiceğim, güzel kuşum, manyak psikoloğum…
Ben…
Seni çok sevdim. Asla unutmam.

### Almanya’da yaşayan vatandaşların dikkatine ###

Et tırnaktan ayrılmaz arkadaş, ayrılmaz!

Ne kadar kızsam da bazen küfür bile etsem, bugün mesela türbanlı şırfıntıya…
Et tırnaktan ayrılmaz…
Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar. Et tırnaktan ayrılmaz…
Gene sen bana üzülürsün, ben sana.

Günlerden beri benim için >>> çok önemli olan <<< bir veri peşindeyim…
Hacklenmesi gereken bir konu, sinir etti. Neyse sonunda istediğime eriştim…
Bu yüzden pek bir şey yazıp – çizemedim. Annem hep der teee çocukluğumdan beri böyleymişim…
😊

Önderin sesi çıkmazsa bil ki yaramazlık peşinde. İnsanın adı çıkacağına canı çıksın der atalar. Gerçekten öyle, hanımda bu yüzden dedektif gibi benim peşimde.

Önce bir bilgi, sakla samanı gelir zamanı. Şap diye yapıştırırsın adamın yüzüne…
Multi – Kulti meselesi…
Yok Almanya Almanların ki şüphesiz öyle AMA Almanya değişik kültürlerin beraber yaşadığı bir mekân değilmiş, olamazmış(!)

Ananın (…)!

17. Yüzyıl Mannheim…
Gözünü seveyim gerçek liderlerin ister kral olsun ister Bey ister başka bir yönetici…
Kısa keseceğim, belki başka bir gün Mannheim ve mesela Münih örnekleriyle size lider olmanın ne demek olduğunu anlatırım. Mannheim…
17. yüzyıldan beri…
Değişik milletlerin, mesela Fransızların, Yahudilerle, Hristiyanların kapı kapıya, iyi komşuluk ilişkileri içeresinde yaşadığı bir kent. Bir daha bir AFD’li veya Nazi size bir şey dedi mi, söyleyin ona bunu…
Utandırın kendi tarihini bilmeyen sözde milliyetçiyi!

Gelelim cüzdanınıza…
YENI bir düzenbazlık söz konusu…
20 senenin çok üstünden beri cebim var, hep aynı numara…
AMA telefon manyağı değilim. Birisi mi aradı beni cepten…
BANA NE?
Asla geri dönüş yapmam, tanıdığım veya ev ahalisinden birisi değilse…
O benden bir şey istiyor ki arıyor…
Yine arasın!

Ama herkes öyle değil…
Dakikası birkaç Euro’dan başlıyor…
Bilmediğin, tanımadığın numaraya geri dönüş yapma!

Alman yasalarına göre ki BundesNetzAgentur’un görevleri arasında…
Şikâyet mercii…
Siz geri dönüş yaptıysanız, affedersiniz bilmem ne yapa yapa alıyorlar parayı…
ALAMAZLAR…
Eğer numara (Ping Anruf) burada yer alıyorsa, ITIRAZ hakkınız var ve paranızı geri alma şansınız neredeyse 100 yüz.

Şikâyet için:
https://www.bundesnetzagentur.de/_tools/RumitelStart/Form04PingAnruf/node.html

52 bin yasaklı numaranın yer aldığı PDF:

https://www.bundesnetzagentur.de/SharedDocs/Downloads/DE/Sachgebiete/Telekommunikation/Verbraucher/Rufnummernmissbrauch/Massnahmenlisten/Abschaltung117_2017.pdf?__blob=publicationFile&v=3

Güncel numaralar:

https://www.bundesnetzagentur.de/DE/Sachgebiete/Telekommunikation/Verbraucher/Rufnummernmissbrauch/Massnahmenliste/Massnahmenliste-node.html

İhtiyarlık rezillik AMA

Kimsesiz…
Yalnız bir ihtiyarlığı Allah kimseye nasip etmesin!

Benim bir Oma’m var, hatırlı okuyucularım bilir…
100 yaşına merdiven dayadı, kendi başında evinde kalabiliyor…
Maşallah kırk bir kere…
Ancak…
Biraz tembellik, biraz bezginlik olsa gerek yiyeceğine, içeceğine hiç dikkat etmiyor…
Allah inandırsın, bir şeyini eksik etmem, yemeğin bin bir çeşidi, yok yemiyor…
Hadi bizim Türk mutfağı, haliyle almana uymaz, alman kadınına yemek pişirtiyorum parasıyla, yok…
Pastırma, Schinken dedikleri, Pharma pastırması, kavunla…
Yok, yok, yok. Eskiden doyamazdı buna. İndir bindir çorba, O da cehennemden çıkmış olacak…
Sıcak değil, kaynar.

Bir gibiydi gittiğimde…
Mutfak kepekleri kapalı, eyvah dedim öldü…
Hep akımla doktorun dediği gelir…
Rahmetli babam ilkti, nur içinde yatsın, yeminle yalanım varsa akşama çıkmayayım…
Öyle temiz bir yüzdü ki korkmak için en ufak bir neden yoktu…
Doktor demesi, kimi insanın yüzü şeytanlaşırmış, korkunç olurmuş…
Yalan yok, korktum ama korkunun ecele faydası yok, anahtarları aldım, zile bastım birkaç kez…
Neyse pencere açıldı “kim O?”
Oma bu ne bu saate kadar?
“Yatağımda gazete okuyordum (büyüteçle)”

Mutfak bir dilim ekmek tabak içinde, akşamdan kalma her halde, kahve mahve yok…
Belli ki hiç aşağıya inmemiş. Oma karnın aç mı?
“Yok”
Sana akşama çorba yapmaya geldim (dondurulmuş sebze) ile hazır çorba(!)
Yok başka bir şey yemiyor, sebzeyi içine katıyorum ki biraz olsun vitamin alsın.

Doktor özel iğne yapıyor, yine eczaneden özel astronot yemeği…
Bir onu sevdi…
Yok kadın ölecek AMA bizim yapabileceğimiz bir şey yok.

Sadece vicdan azabı…
Çorbanın kokusunu aldı ya…
Aç kurt gibi, karni aç olmayan insan aç kurt gibi saldırdı.

Allah
Cümlemizi kader yalnızlıksa ihtiyarlıkta…
Çok fazla kapılara baktırmadan alsın yanına…
Üç gün yatak, dördüncü günü toprak.

Bunların neresi adam?

Affedersiniz…
Çükün var diye adamdan sayılıyorsan…
Offf…
Dünya adamdan geçilmiyor!

Uleee…
Millet beni bile adamdan saymalı…
Halbuki adam…
Sözünün eri, özü ve sözü bir, ağır başlı, makul…
Güvenilir…
Kendine emanet olana sahip çıkan, >>> eli ekmek tutarak <<< yine kendine emanet olanı, >>> koruyup kollayabilen <<<, ele güne muhtaç etmeyendir. Tekrar, özü sözü bir, bileği kolay kolay bükülmeyen, son derece güvenilir…
Kendi ayakları üzerinde duran ve emanette ne olursa olsun ihanet etmeyendir.

Siyaset…
Kirlidir, olağandır kirli olması, gayet doğal…
Siyasetçi…
Herkes kadar kirli, herkes kadar temiz olmalıdır…
Neticede temsil ettiği toplumun aynasıdır…
(İnşallah taş çok kafa yarmamıştır)

Allah…
Onu erkek olarak dünyaya getirdiyse, erkek gibi davranmalıdır. Türk ise…
Türk erkeğine yakışan şekilde…
İnsan olan ki kadın erkek fark etmez…
İnsan olan…
Tükürdüğü yüze bir daha bakmaz…
Bakmak zorunda olduğu yüze tükürmez!

Erkek…
Ağzından, ağıza alınmayacak sözleri sarf ettikten sonra…
En son söylenmesi gerekeni evvel söylediyse…
Erkek olan, adam olan öncelikle utanır yaptıklarından…
Batar, kaybolur gider, yerin yedi kat dibine geçer…
AMA…
Kancık kari gibi, hiçbir şey olmamış gibi çıkmaz tekrar piyasaya!

Çavuşoğlu açıklama yapmış; Almanya ile ilişkilerimizi düzelteceğiz(!)
Şüphesiz aç kaldı köpekler…
Öncelikli neden, ekonomik gerekçeler!

oku