Herkes gibiyiz, herkes. Hayat dediğin inişli çıkışlı…
Benim yüzümden kesin dönüş yaptığımız ülkemizden yine geldik gurbet ele…
Siyasetten…
Rahat durmamıştım, gençlik, kan fokur fokur. Hızlı solculardandım…
Ya kaçıracaklardı beni veya orada ya hapis veya ölüm.
Geldik…
Kaçıncı sıfırdan hayata başlangıcımız…
Ne elde var ne avuçta. Öyle ki berbere gitmeye para yok, toparlanana kadar iki sene annem kesti saçlarımızı. Buna rağmen, Allah yüzümüze güldü, hep yaptığı gibi.
Annem:
“Oğlum çok şükür burada da var bir şeylerin, Türkiye’de de. Tek evladın, ölürsen o rahat edecek.
Tabii bilemem…
Bir yerlerden başka bir çocuk yapmadıysan”
Beni aldı bir gülme…
Yok, vallahi billahi yok başka çocuk…
En azından benim bildiğim öyle, akabinde hanım:
“Vallahi bilemeyeceğim, kırkında bir kudurdu…
Hala uslanmadı…
Öteki (seni kast ediyor 😊 ) haber uçurmuştu…
İstersek yaparız diye”
Bizim ev Tayyipistana döndü…
Her şey bitti…
Nelerle uğraşıyoruz, sanki başka derdimiz kalmadı?
Ancakkk…
Kadınlara bak…
Neler düşünüyorlar arkadaş!?
Yatıp kalkıp dua ediyorum…
Sevdiklerime, kalbimde olanlara…
Yatak – yastık düşmanı…
Anne bile olsa kadın dayanışması!
Bu yüzden cumhuriyetin kadınları…
Yanlış yolda olan hemcinslerinizi ikna etmek sizlere düşüyor yani!