İzlemenizi tavsiye ederim. ÖZELLIKLE Japonlara dikkat edin

Olurda yayınladıklarımı izleyemezseniz…
Ki hem YouTube olarak veriyorum hem link…
Yaaa…
Allah akil vermiş, olmadı ismen ara google’da…
Ve tekrar bile olsa ne Opera ne FireFox…
IE veya Edge…
NOKTA

izle

Aslında…
Neden Japonlar ve yaptıkları olmakla birlikte…
ÇOK dikkat edin Tufan, kasırga ve DEPREM ilişkisine…
Basınca, mesela ben…
Yağmur, sıcak, soğuk falan…
Durup dururken NEDEN?
Bakma…
Sevdiceğe biraz “naz” ama aynı zamanda bir günlük…
😊
Bir iki ay daha, sonra hava raporları, daha doğrusu basınç raporları ve benim sağlık durumum…
Bilimsel bir değerlendirme, NEDENINI bilmem lazım, ANLAMAM lazım yoksa ömür böyle devam etmez!!!

İnsan kendi kendinin doktoru olmak zorunda…
Yoksa…
Kendi himmete muhtaç dede nerede kaldı gayrıya himmet ede!

Yeni geldim…
Milletle uğraşmak zor kadın, çok zor. Beni aşıyor artık…
Asker ettiler beni, ne küfür ettim bir bilsen. En ufak bir şey çok yoruyor…
Ne oluyor anlamıyorum, bu kadar değildi…
Komalardayım, yatıyorum. 16’da bir yerde olmam lazım
İlaçladım kendimi, hem de nasıl…
Bir saat kadar uyumalıyım YOKSA DAYANAMAM…
Merak etme. Duruma göre fazla kalmam, cup yatağa, yatmam lazım…
Dinlenmem lazım. İyi değilim kadın, hiç iyi değilim, gene zayıfladım.

Bilmiyorum hatırlıyor musun, anlatmıştım sana. Sekiz kaburgam kırılıp akciğerlerimi delmişti…
Hava kadın, nefes…
Ve su birikintisi!

Evet, en büyük sorun su, sıvı…
Her seferinde karşıma çıkıyor, her seferinde…
Diyorum ya hep, ilk soruları…
Sen neden ölmedin, yaşıyorsun…
Yaşamıyorum ki bu yaşmak değil, olmaz!

İnsan…
Çok hassas bir denge, olmaması gereken yerde bir şeyler varsa…
Dışarıdan gelecek bir baskının etkisini arttırır ve!

Aman…
İnan en son derdim, sinir oluyorum çaresiz kalınca, elim ayağım kilitlenince…
Çalışabilsem, el ekmek tutsa…
S.kerim dünyanın anasını, korkmam AMA böyle (…)

Başım yine fena belada kadın, çok fena
Ne oluyor böyle anlamadım. Vallahi billahi yok bir suçum günahım…
Dün…
Durup dururken ya, durup durukken. Cam açık ben bilgisayar başında…
Ağır küfürler…
Baktım ne oluyor diye!

Dışarıdan bana küfür ediyor…
Ne oluyor diye bende ona bağırdım, tepem attı fırladım dışarıya…
Tabii kadınlarda cümbür cemaat benim arkamdan, korktular bana bir şey olacak diye…
Sordum ne oluyor?
Dedi polisi niye yolladın?
Allah var yukarıda, ayda en az bir kez, normalinde haftada bir polis kapılarında…
Belalı insanlar, köpek sürüsü gibi. Herifleri bir görsen korkarsın, hayvan gibi her biri…
Ne polisi ya ne polisi?

Ne olmuştu?

Her şey bundan iki hafta önce başladı…
Biliyorsun insanlar burada gazete, reklam dağıtarak para kazanmaya çalışıyorlar…
YETIŞTIREMIYORLAR…
Dükkân kapısının hemen yanına, tam köşeye deste, deste gazete ve reklam koymuşlar. Yerden rahat yârim metre yükseklikte. Müşteriler…
Çoğu ihtiyar, aceleyle köşeyi dönüyorlar, düşseler…
Dükkân sahibi olarak biz sorumluyuz. Hanim tahmin etmiş, herifin bir sürü eniği var, demiş kıza, rica etmiş, söyle başka tarafa koysunlar diye. Yer müsait, bahçe kocaman!
Dün yine…
Gazeteye telefon açtım dedim ya gelin alin veya çöpe atacağım…
Gelmediler, tabii bende atmadım.

Birisi polise telefon etmiş, pezevenk benden biliyor…
Milletin ayağı tasa takılsa benden biliyor. BEN gammazcı miyim?
Bekliyor musun benden böyle bir şey?
Hala anlamadın, bilmedin mi beni? Varsa bir şey insanın yüzüne söylerim…
Dedim gazeteye telefon ettim…
Neden bilmiyorum, inandı bana özür diledi. Bak şimdi…
Bayram tebrikinde bulundu(!)

Farkındasın, ayaktayım gene…
Önder Gürbüz – Rheinlandpfalz’e karşı. Mahkemeyi kaybettik, kâğıt dün geldi…
Delireceğim ya, delireceğim…
Nedeni ne biliyor musun?
Pazartesi HESAP SORACAGIM, mahkeme öğleden sonra devam edecekmiş…
Kimse mahkemeye çıkmamış. Evlat…
Çocuk, hadi o anlamamış olabilir veya yanlış anladı…
Ya avukat?
Yıllarımın avukatı, Rehberg, anımsadın değil mi?
Az kaldı, çok az…
Çok az kaldı…
Elbirliği ile başaracaksınız!

Bak hoca, senden rica ediyorum, rica

Boş, boş vaatlerde bulunma…
İnsanlara anlat, anlat ya…
Allah’ı…
Namazı, neden sabahın kör karanlığı?

Hâk der kuşluk vakti, düş yollara kulum ara nasibini!

Aklıma geldi birden bu dizeler…

“Aşk, bir kuşluk vakti hekim kılığına girerek yanıma geldi. Elini nabzıma koydu, dedi ki: ‘Çok zayıf düşmüşsün, Kebap ye de gönlün kuvvetlensin.’ Ona dedim ki: ‘Kebap değil, sen bana şarap getir! Çünkü senin yüzünden gönül zaten kebap oldu.’”

Mevlâna hazretleri böyle der.

Hoca çalışmalıyız, çalışmalı…
Çalışmak için yaşamayacağız, yaşayabilmek için çalışmamız gerektiğini anlat…
Vakti, saati değil, iyi değilim çok yoruldum…
Yoksa anlatırdım sana üç Y’yi…
Ve üç P’yi…
Kadına, kıza ve de gence, erkeğe…
Ekmeği…
Nasıl verebileceğini!

Evet hoca evet…
Bu imkanlar var elde, azim ister, yürek ister…
Boş vaatlerle milleti meşgul etme, gerçekçi ol, göster geçekleri…
Hazıra dağ dayanmaz HOCA…
Bak…
Dövize, dolara!