Şark bülbülü

Uzaktan davulun sesi kulağa hoş gelirmiş…
Dur yanında…
Düm teke düm tek, kafan dayanırsa!

Benim kulaklarım çok hassas mesela…
Kadın sesi, su sesi ve paranın sesi için dünyanın en güzel sesleri diye derler ya…
Bülbülüm nasıl unuturlar seni?

Tanımla…
Türk dili ve özellikleri…
Hatırlı okuyucularım bilirler beni…
Kelimeler ve anlamları!

Zamanında, bundan çok öncesi koymuştum bir tanı…
Doktor değilim ama hele ruhun doktoru, insan denilen varlık çok yakındır bana…
Hele kadın ve bedeninin her milimi…
Ruhu…
Dokunurum ona, bedenine, kalbine, aklına ve ruhuna…
Kimi zaman bir tüy kadar hafif, beli belirsiz, bazen şimşek çakmışçasına…
Hatunlar öyle kolay kolay unutamazlar beni girdiysem hayatlarına…
Çocuklar için can veririm, o kadar severim, hele bebeleri, sıfır ile üç yaş arasında…
Ve erkekleri, erkek diye geçinen müsveddeleri…
Tanımışımdır, görmüşümdür, bilmişimdir ve yine bilirim ki…
Öğrenmenin sonu olmaz, çeşit boldur, yelpazenin sonu, ucu bucağı yoktur!

Örneklemek gerekirse Recep Tayyip denilen soytarı, Zübük, bildiğin Zükükzade ya…

Zübük

İşte bu şerefsiz, haysiyetsiz yaratığa koymuşumdur Ambivalenz* teşhisini…
O zamanlar Gülen – mülen, kavga, patırtı gürültü yoktu…
Bu tanımlama ve teşhisi koymakta hâksiz mi çıktım?

Ve şimdi bilimsel olarak bu tür yaratıkları sınıflandırmak…
Eski Türkçe ile tasnif etmek, tanımlamak ve isimlendirmek istiyorum:

Recepus Damaging, Türkiyeliyus Deyyus, Oriyantalis Arabicus

Evet, türünün ilk örneği olmayabilir…
Ama…
Bu tür yaratıklar dünyaya nadiren gelir, bilim çevrelerince pek tanınmamakla birlikte, çevrelerine çok büyük zarar veren türlerdir…
Kısacası…
Çok tehlikelidirler…
Görüldükleri yerlerde katli vacip olmakla birlikte > kesinlikle < tarafınızdan tek başınıza bertaraf etmeye, katletmeye kalkmayınız!
Bu yaratıklar ile başa çıkmanın tek ve geçerli yöntemi bu zararlı yaratığı >>> elbirliği <<< ile imha etmektir!

Belki inanmayacaksınız AMA…
Eşzamanlı olmasa da…
Atlantik okyanusunun ötesinde…
Bu yaratığın bir türevi görülmüştür…
Trumpus Animalis, Okzidentus Latinus(!)

Mevla’m cümlemizi bu yaratıklardan, şerlerinden korusun.

* https://tr.wikipedia.org/wiki/Ambivalen

Ulan adi orospu çocuğu

Sadece bir taşaksın sen, sadece taşak, Arap’ın taşağı…
Kalitesiz pezevengin teki, özenti, bilgisiz, kültürsüz ayı!

Affedersiniz, gerçekten özür dilerim bu kelimeleri kullandığım için…
Resmîleşti, dünya duydu, haberlere konu oldu…
Ama…
Evrim kurmamı, bilim…
Kabul et, etme AMA bil böyle bir şeyin olabileceğini ki arşivlerim meydanda “kanıtladım”…
Canlının, çağımızda bile çevresine uyum sağlayarak evrim geçirdiğini…
Himalaya Dağları ve insan ve al ve akyuvarlar…
Rezil, haysiyetsiz, şerefsiz rezil…
Suudi Arabistan’dan sonra bu bilgiyi ders kitaplarından çıkaran ikinci ülke, Tayyipistan!

Kutup ayısı ve çöl bedevisi…
Şansa bak ikisi de bize çattı…
Adıyla sanıyla Arap’ın sol taşağı!

http://www.msn.com/de-de/nachrichten/politik/darwin-verschwindet-aus-t%C3%BCrkischen-schulb%C3%BCchern/ar-BBD5gLk?li=AAaxdRI&ocid=spartanntp

Ve Deniz, 160 tutuklu gazeteci…
G.tümün kenarı Almanya’ya gelmeyi düşünüyormuş(!)

https://www.welt.de/politik/video165808045/Erdogan-plant-scheinbar-Auftritt-in-Deutschland.html

https://www.welt.de/politik/ausland/article165821414/Wenn-Deniz-schreibt-lebt-er-in-einer-anderen-Welt.html

https://www.welt.de/politik/ausland/article165816308/Blumen-reisst-man-nicht-aus-der-Erde.html

Ve evet, bu HAYVANLARA karşı direnen herkes ödülü hak ediyor!

https://www.welt.de/politik/ausland/article165794085/Unterstuetzung-die-Gefaengnismauern-durchdringt.html

Bundan büyük acı yoktur

Yaşadım, biliyorum…
Ulan adi Kasımpaşalı, adi, rezil, utanmaz hırsız…
Çalıp – çırpmaktan vakit bulamıyorsun her halde…
Cumhuriyet tarihinin en büyük, en organize hırsızlık çetesi iş başında…
Hani minareler süngü, kubbeler miğfer ya…
Allah…
Sana da evlat acısı yaşatsın ki bil, öğren evlat kaybetmenin ne demek olduğunu…
Şehit üzerine şehit, gerçek şehit…
Senin g.t kılların gibi koftiden şehit ilan edilmiyor bu çocuklar…
Ve anaların ve babaların…
Tüm acılarına rağmen, fısıldayarak, beli belirsiz, dudaklarından dökülüyor O kelimeler…
Vatan sağ olsun!!!

Ulan adi…
Kalitesiz p.zevenk, onun bunun çocuğu…
Hani başkan olunca değişecekti, bitecekti namusuz, şerefsiz…
Rezil seni, hani bitecekti, hani analar ağlamayacaktı artık?!!!

Hilafet reloaded

Veya…
Vahdeddin torunu I. Recep namı diğer hırsız Tayyip…
Anlayacağınız > ER < kelimesi yakışmadığı için II. sürüm Kahpedoğan!

Direnişte diriliş var…
Kasımpaşalı bir ayıya, ayı edasıyla değil, terbiyesiz, seviyesiz…
Bir İstanbul Beyefendisine yakışır şekilde hani…
Old school gentleman dedikleri şekilde cevaplar ile…
Çok yakında bu sinemada(!)

Tekrar buluşacağız inşallah…
Sen…
Evet, sen, eyyy hırsız Recep…
Sen, ben ve benim gibiler yaşadığı sürece korkacaksın…
Bizler senden değil ama sen bizden hep korkacaksın…
G.tünün kıllarına ise sakin güvenme, onların da senden kalır yanları yok kahpelerin…
Göstermelik kefen giyerler ama gerisi çoğu zaman gelmez.

Çok berbat dostlar çok berbat

Havalar çok sıcak…
Otuz küsur derece, Almanya’da…
Yanıyor etraf!

Adim atmaya hal yok…
Evden dükkâna, dükkândan eve, serinlikte…
Demin içecek almak için dışarıya çıkmak zorunda kaldım…
Güneşi görmüş…
Sarımsağı koklamış vampir gibi dize geldim…
Korkulu rüyam, sıcak…
Kalp hastaları için ölümcül…
Dayanamıyorum sıcaklara, imkân olsa…
Kutuplara taşınsam, serine, soğuğa, buz gibi çivi gibi soğuğa…
Veya ölebilsem, toprak ananın bağrına, Sevda’mın, Metin’imin yanına!

Liberal Camii ve Atatürk

Hatırlı okuyucularım bilirler beni, düşüncelerimi, görüşlerimi…
Berlin’de açıldı, Liberal Camii…
“Siyasi bir kavram” ve Allah…
Neden insan ibadethanelere siyaseti sokar ki?

Cevabı…
Peygamber Efendimizde, yazmıştım evvelsi, bundan bin dört yüz küsur sene öncesi…
Siyaset hayatin bir parçası…
Hz. Isa, ondan öncesi Hz. Musa öncelik inançtı, Allah’ın varlığına, birliğine…
Peygamber Efendimiz ki Peygamber olmakla birlikte bir insan ve insan olarak geçimi sağlayacak…
Mevcut düzene ya uyacak ya baş kaldıracak…
Bizim geri zekâlı > dinci < ki örnek alacak…
Düşünmeden, sorgulamadan, mekân ve ortama uymadan…
Peygamber Efendimiz ve bilindiği gibi ticaret, Peygamber Efendimiz ve siyaset…
Günümüzde rejim dedikleri, bir bütün, sosyo – ekonomik bir bütün(!)

Hiç kiliseye gittiniz mi?
Yokkk…
Öyle değil bir ayin esnasında Hristiyanların yanına oturup ayini izlediniz mi?
İbadetin her şekli…
Yürektense…
Ta içinden gelerek, yürekten iman…
Kul veya insan, ne dersen de kişi yüreğinle, inanarak Yaradan’ı ile buluşuyor, Ona karşı…
Ona olan samimi ve derin duygular ile sesleniyorsa…
Kadın ve erkek ve çocuk birlikte Allah’a karşı olan görevlerini yerine getirirken…
Yan yana oturuyorlarsa veya ayakta…
Ne kadar güzel, o n muazzam bir sahne(!)
İnsan ve Allah!

Namaz…
İbadet şekillerimizden biri, çok önemli…
Eğilip kalkmak, secdeye varmak…
Ve insan ve hayvani dürtüleri…
Ve kadın…
Ve önümde (…)
Ah seni gidi kör Şeytan!

Atatürk…
Türk milletine çağdaş medeniyetleri sağlık verirken…
Mantığı, bilgiyi, özünü kardeşim özünü, geçmişini de teraziye koy demedi mi?
Ağaç kovuğundan çıkmadın ki…
Örf ve adetlerin, görüşlerin, gelenekler ki atalardan kalama, ama doğru ama yanlış…
Unutma…
Sadece bir insansın, haliyle nefsine hâkim olacaksın, Cihat…
Ki büyüğü ve küçüğü, büyük olan kendinle, nefsinle mücadelen…
Ve genç bir kız minibüste, Ramazan ayında şort ile seyahat ediyor diye döversen…
SEN…
Nasıl, kadın ve erkek, sen nasıl birlikte ibadet edecek, namaz kılacaksın?

Zemin üzerine, hani temel diyoruz ya MUTLAKA OKUMALISIN GÜZEL KARDEŞIM, ### MUTLAKA ###

Kardeş, arkadaş, dost…
Bu gibi ifadeleri kullandığımda, (…) Yürekten, ANLIYORMUSUN yürekten SANA sesleniyorum…
Evet, sana…
Sana sesleniyorum kardeşim, bak sana kardeş diyorum. Seni kendimden biliyorum…
Canın, malın, sevdiklerin, değer verdiklerin sanki ben, sanki benden!!!
Siyasi duruşun, hayat anlayışın, yaşam tarzın beni ilgilendirmez!

Neye inanırsan inan veya inanma, bana ne???

Ama bana kulak ver…
Ama yazdığımı oku, oku ve anla, anlamaya çalış…
Ne jeolojik mühendisiyim ne hukukçu, sadece basit bir bilişimci…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk…
Evet bir Atatürkçüyüm, bir Kemalist. Atatürk ilke ve inkılapları…
Sözde değil özde, özümde, içimde, ta derinlerde… Ve halkçılık ve insan ve vatan ve millet…
Sen, ben, BIZ, bizler kardeşim bizler…
Beş parmak…
Beşi bir mi?
Yine de bir elin, bir kolun, bir bedenin uzuvları…
Serçe parmağımıza bir şey olsa, canımız yansa tüm bedende, beynimizde bu acıyı his etmiyor muyuz?
Tüm bedende, hep birlikte?!!!

Bu sabah haberleri izledikten sonra her zamanki gibi içim yandı…
AMA bu sefer farklı…
Evet, farklı bir yanış, ateşten gömlek sadece canımı acıtmakla kalmadı…
İstanbul…
Üsküdar semti, bir Camii…
Denize çakılan kazıklar tarihi Camii de hasara yol açtı!

Bak güzel kardeşim…
Erkek demeye bin tane şahit lazım olsa bile…
Lise diplomam bile olmasa…
Elim artık ekmek tutmasa bile…
Benim için bilgi, bilgiyi edinmek, öğrenmek çocuk oyuncağı gibi bir şey. En büyük kabiliyetlerimden biri kavrama kabiliyetim…
>>> istediğim <<< takdirde çok çabuk öğrenirim, beni ilgilendiren, ilgimi çeken bir şeyse. Mütevazi bir elektronik ve gerçek kütüphane sahibiyim, en büyük hazinem, bırakacağım en büyük miras.

Paylaşılmayan bilgi değersizdir gözümde…
Gerçek bilgi, doğrusu…
Haaa gerçek nedir, doğru nedir diye sorabilirsin kendine (…)
Yalın gerçek vicdanın, aklın ve mantığın!

Canın kardeşim, canın, senin canın ve sevdiklerinin canı beni ilgilendiren…
Kaybetmek nedir bilirim, çok iyi bilirim ben…
Tövbeler tövbesi, dini – imanı, Allah’ı, peygamberi para olanlara bakma…
Hepsi yalancı, hepsi hırsız. Ama büyük ama küçük…
Hepsi ayni b.kun soyu, hepsi birer pazarlamacı, vatan ve millet düşmanı, din simsarı…
İstanbul boğazı…
Bu yazıyı yazmama vesile, boğaz kenarındaki Camii…
Bu uyarının nedeni…
Dolduruyorlar…
Dolgu, kum, taş, çer – çöp ne bulurlarsa. Dikiyorlar koca koca binaları üzerine…
Ve satıyorlar sana…
Yeter ki para girsin ceplerine. Evet, AKP…
O şerefsiz soytarı, adi hırsız ve yalancı Recep Tayyip Erdoğan denilen yaratık…
Ama kimse depremi düşünmüyor, zemin etüdü hak getire…
Depremde…
Dolgunun deprem etkisini arttırdığını biliyor musun?

İzle kardeşim izle…
Ve sor vicdanına, sor mantığına…
Deprem kapıda!

Not: Suya dikkat et!

Bölgenin büyüğü

Taktım develere…
Araplara, Arap’ın sol t.şağına…
Ulan adi Kasımpaşalı ayı, görgüsüz hödük…
Sözde dünya lideri…
Böyle düşünmüş olmalı, hani yağcılık yapacak ya adi yalaka…
Ben dünya lideriysem, O, yani Suudi kralı bölgenin büyüğü olabilir…
Lennn deve…
Siyasete büyük – küçük yoktur, hele uluslararası siyasette…
Güçlü ve güçsüz vardır Allah’ın Kasımpaşalı ayısı…
Bilmiyorsan öğren evladım, örgende gel!

Not: yazamadım zamanından, oluyor birkaç gün bu > laf < edileli, içimde kalmasın diye…
Zaten deliyim, kanser olacağım üzüntüden, bu adi p.zevenkler yüzünden!

Eyvah, eyvah

Vah, vah, vah…
Tayyip “yönetiminde” olan Tayyipistandan sonra…
Bir onun bunun çocuğu daha…
Dünyanın en güçlü ülkesinin “yönetiminde”, başında olan…
Arapların, Katar tepkisini sorguluyor…
Ya Suudilere ne demeli?
Develer, develeri kovuyor…
Körfezde kötü şeyler oluyor…
Katar devleri bugüne kadar Suudi Arabistan’da otlarken…
Bugün itibarıyla Suudiler, Katar devlerini yurtdışı ederek, kovuyor(!)

Eyvah, eyvah
Vah, vah, vah…
İnşallah, maşallah…
Bizim ulaşımdan sorumlu bakan, istişareye yatarken…
Onun bunun çocukları ülkelerin kaderini çiziyor!

Meritokratie*

Egalitenin (Egaliteryanizm = Eşitçilik) legalizm’i…
Yani yasallığı, titizlikle uygulanması…
Dün…
Kafama göre, hayat anlayışıma, görüşlerime uygun olduklarını düşündüğüm bazı yerlere başvurdum…
Cevap verirler mi, benimle iş birliğine gitmek isterler mi bilmiyorum…
Bildiğim…
Bireysel mücadele ile bu zihniyete karşı başarılı olamayacağımızdır!

Evet, ben siyasi olarak bir anarşistim, haksızlık karşısında, adaletsizlik karşısından…
Sesiz Şeytan’ı oynayamam, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyemem…
Yasalara…
Ki ister insan ister Mevla’m tarafından konulan kurallar olsun, uymaya çalışırım AMA…
Bir yere kadar…
Mantığın, DUR dediği yere kadar!

Birlikte çalışmayı düşündüğüm insanlar…
Aslında bugüne kadar yüz seksen derece karşımda olan, hakir görmediğim, kesinlikle küçümsemediğim kişiler. En azından bazılarını…
Diğerleri, büyük çoğunluğu…
Script kiddie…
Zararlı, bilgisiz, kendini bir b.k sanan, baskıcı, otoriter, kendi doğrularından başka doğru kabul etmeyen, >>> seviyeli <<< bir birliktelik ve muhabbettin, bilgi alışverişinin mümkün olmadığı kişiler…
Dinciler gibi, fanatik zibidiler. Ne hayat ne bilgi, gerçek ve doğru bilginin O iki kulak arasını dolduramadığı zibidiler!

Benim gibi eskiler…
İlklerden diyemeyeceğim yaşım itibarıyla ama benim nesilim, bilişimcilerin…
İlkeleri vardı, inandıkları, idealleri…
Belki inanmayacaksınız ama YEMIN ETTIM, yemin etmek zorundaydım mesleğime başladığım ilk günü. İnsanların özelini, bilgilerini, işimi yaparken edindiğim bilgi ve belgeleri üçüncü şahıslara vermeyeceğime dair, kötüye veya şahsi menfaat uğruna kullanmayacağıma dair yemin ettim.

Bu bilgileri elimden geldiğince koruyacağıma dair yemin ettim, bana emanet…
Bana emanet, emanete ihanet yazmaz kitabımda…
AHLAK kuralları, etik dediğimiz…
White Hat Hackerlerin ettiği!

Ve bu yeminime, sözüme bağlıyım. Wau Holland (Herwart Holland-Moritz) misali…
Dünya çapında tanınan CCC kulübünün kurucusu…
Bir “hayalperestim” …
İnsana dair, bilgisayarların, bilginin güzelliği…
Ve evet, bana göre, ben hala bu inançtayım, bilgi, kültür ve genel kültür anlamında bilgi…
Herkese açık olmalı, ücretsiz olmalı, ulaşılabilir olmalı…
Buna rağmen veya bu yüzden…
AKP…
Recep Tayyip Erdoğan gibi ahlaksız p.zevenklerin…
KIRLI ÇAMAŞIRLARINI pazara çıkarmayı bir görev biliyorum.

Liyakat…
Liyakat arkadaş, ehliyet…
Evet, bu yüzden bir Atatürk milliyetçisi olarak görevimi yerine getirmeye çalışacağım.

Önder

*Meritokrasi