Boşuna uğraşma

Dedim sana, inadımla, irademle…
Arnavut’tu bile kıskandırırım kendime…
Gittim mi…
Dönmem!

Aylar…
Yıllar geçse bile kalbimdesin, O odada…
Rüyalarımda, hayallerimde severim seni…
Dedim sana, kalbime girmek çok ZORDUR, giren…
Öyle kolay kolay çıkmaz bir daha!

Hevesini…
Öte dünyaya sakla…
Gülüm benim, manyak psikoloğum, bula bula sen buldun beni…
Tatlısu manyaklık dereceni anla…
Güzel kuşum, ceylanım benim, Karagözlü yârim…
Öte dünyada (…)
Kalbin, kalbim…
Nefesin, nefesim…
Damarlarımda akan, bana can veren…
Kalbimin kraliçesi sensin.

Peki, kimi seçeceğiz???

Tek çare…
Yegâne çare…
Ya bir araya geleceğiz ya bir araya geleceğiz ve milli bir hükümet kurulacak…
Gerçek vatanseverler önderliğinde VEYA…
Sokaklar bizi bekler, Kasımpaşa ileri demokrasisinin sonunu getireceğiz…
Ve maalesef Türk demokrasisi çıkmaz sokağa saptı…
Yıkmalı parti binalarını, AK Sarayları başa…
Ve şimdiki >>> kirlenmiş <<< siyasetçiler değiştirilip…
Gerçek ve milli bir demokratik ortama döneceğiz!!!

Al sana Meral Akşener gerçeği

Ya ben boşuna konuşmam, yazmam…
İlk turda CHP (Y-CHP) ile ittifak yapamazmış AMA Saadet Partisiyle falan düşünülebilirmiş…
Bak kardeşim…
Bu ortamda vatansever, vatanperver >>> hiç bir oluşum yok! <<<

Herkes kendi cebinin…
Kendi menfaatlerinin peşinde!

Diğer orospuya gelince…
Hani var ya Kasımpaşalı, kenar mahalle oğlanı, hani herkese g.t veren…
O da…
Domaldı yine!

oku orospuyu, g.t vereni

Sosyopat mısınız? 😊

Psikopat olmaya ramak kalmış, denilebilir!
Psikopat olmakla olmamak arasındaki ince çizgidesiniz, ne tam anlamıyla bir psikopatsınız ne de tamamen masum. Seçimleriniz ve yaşam tarzınız hayatta kendinizden başka hiçbir şeye önem vermediğinize işaret ediyor. Ama hiçbir şey için geç değil, henüz vakit varken bu yanınızı iyileştirebilir ve çevrenizdekilerle uyumu yakalayarak her açıdan rahata kavuşabilirsiniz.

Beş Büyük Kişilik Özelliği Analizi

Dışa Dönüklük:
Dışarıda, kalabalık gruplar arasında, çoğunlukla kendinizi rahatça ifade edebiliyorsunuz. Yeni insanlarla tanışmak ve onlarla sohbet etmek hoşunuza gidiyor. Genel olarak enerjik, konuşkan, kendine güvenen bir yapıya sahipsiniz. Büyük arkadaş ortamlarında ya da partilerde, sesiz ve çekingen kalmak yerine yeni yeni insanlarla tanışıp sohbet etmeyi tercih ediyorsunuz.
Dışa Dönüklük Ortalamanız:
%54

Düzen ve Güven:
Çoğunlukla düzenli, sistematik, organize olmuş bir biçimde çalışıyorsunuz ve böylelikle yaptığınız işten yüksek oranda verim alıyorsunuz. Çalışkan ve güvenilir birisiniz. Çalışmayı seviyorsunuz ama bir işkolik değilsiniz.
Düzen ve Güven Ortalamanız:
%62

Nevrotiklik:
Zaman zaman, normalden daha fazla olarak sinirlilik, endişe, kızgınlık ve suçluluk duygularını yaşıyorsunuz. Dışarıdan gelen bir güçlüğün üstesinden gelirken bazen sakin kalan bir tutum alsanız da daha çok gerginlik ve endişe yaşıyorsunuz.
Nevrotiklik Ortalamanız:
%60

Uyumlukluk:
Çoğunlukla karşınızdaki anlamaya ve onu dinlemeye çalışsanız da zaman zaman bu tutumdan uzak bir tavır sergileyebiliyorsunuz. Karşınızdakinin sözüne güvenen bir tutum içindesiniz. Bu durum, insanlar tarafından sevilmenizi ve yeni arkadaşlar kurmanızı sağlayan bir hale getiriyor sizi.
Uyumlukluk:
%66

Açıklık:
Meraklı ve maceraya açık bir yapı sergiliyorsunuz ancak yine de bazı durumlarda mevcut durumu korumak sizin için daha önemli olabiliyor. Yeniliklere açık yapınız, yaratıcılığınızın gelişmesine önemli bir katkı sağlıyor.
Açıklık Ortalamanız:
%64

Kendini İzleme Analizi

Analiz sonucunuz gösteriyor ki kendinize karşı dürüst olmaya değer veriyorsunuz ve başka insanların onayını almak için karakterinizi farklı göstermeyi ve farklı davranmayı doğru bulmuyorsunuz. Dürüst davranmak, pembe yalanlar söylememek bazen sorunlara da sebep olabilir, kendiniz gibi olmak belki size ortamın en popüler kişisi yapmaz ama en azından kendinizi huzurlu hissedersiniz.

Beyninizin Hangi Tarafı Daha Aktif?

Sol beyninizi sağ beyninize oranla %13 daha aktif kullanıyorsunuz.
Sol beyin vücudun sağ tarafını kontrol eder. Sol beyninizi aktif kullanmanız, bilgi edinmekte mantığı ve hislerinizi kullanan ve eleştirel düşünen biri olduğunuzu gösteriyor. Öğrendiğiniz bilgileri sayılar, kelimeler ve semboller yardımıyla aklınızda tutuyorsunuz. Düşünme süreciniz parçalardan bütüne ulaşma şeklinde ve oldukça mantıklı. Kısa ve öz kelimeler, sayısal ve yazılı formüller, ve teknolojik sistemler kendinizi ifade etmekte sık kullandığınız formlar. Sol beynini aktif kullanan insanlar başarılı bir laboratuar teknisyeni, bankacı, avukat, hakim, matematikçi olabilirler.

Sol beynini aktif kullanan insanlar :
Mantık yürütürler, her şeyi sınıflandırır listeler yaparlar, analiz ederler, matematiksel işlemlere yatkındırlar, bilinçli davranırlar, dili doğru kullanırlar, detayları görürler, bütünü değil parçayı görürler, sistemli ve disiplinli çalışırlar, objektiftirler.

kendin dene

Ben, bunların karışımıydım

oku

1
2
4
6

😊

Hepsinden biraz…
Ben…
Önder!

Özellikle başlık atmadım, özellikle

Önce kafayla, sonra yürekle…
En son bilek ile dövüşmelidir insan…
Ülke…
Boş teneke kutusu misali bir kafayla…
Yarım yamalak bilgi ile…
Kenefe bezer, lağım gibi bir ağızla, boş laflarla yönetilmez…
Bilek…
Yüreğin himayesinde, kafanın bilincinde ve bilgisinde hareket ederse…
Bilektir, güçtür…
Vurdu mu oturtturur g.t üstüne!

Çok gördüm hayatımda böylelerini…
Özdeyişi bile vardır VE dünya çapında benzer şeyler söylenir…
Havlayan köpek ısırmaz, it gibi havlar sadece…
Bilim, bilim değildir…
Kendi kendini yalanladığı takdirde…
En son bilgiler ışığında, bilim bir öncesini teyit etmelidir, geliştirmelidir…
Veya toptan yanlış diyebilmelidir…
AMA…
“On senede” bir, aksini iddia edip tekrar bir öncesine dönmemelidir.

Bilimi ve ilimi…
Paraya, kazanca kurban ettiğinde…
Kaybeden medeniyettir, insandır, insanlıktır!

Bilime ve ilime, bilginin hasına, özüne, emniyet ve önem vermeyen zihniyet ise…
Kaybetmeye mahkumdur…
Bak insanlık tarihine, nice imparatorluklar kuruldu…
Medeniyetler yok oldu, niye?
Gevşedi insan, rahata kavuştu, ahlak dediğimiz önemli değer bozuldu…
Aile birliği gevşedi, toplum bozuldu, yozlaştı ve sonunda kayboldu.

Kendi içinde ihtilaf…
Elin, eli tutmaması…
Doğru bilginin, atadan kalma kimi değerlerin ki illa olmalıdır değer…
Ki zamansız olmalıdır…
Mesela anaya, babaya, ataya, yaşça büyüğü sevgi ve saygı…
Vatana ve millete, kendi anadiline…
Bunları kaybetmeye başladı mi insan, özendi mi başkasına, özünü yitirirse…
Yüreğe ve akla illa >>> kazılması <<< gereken değerler zamanla erozyona uğrarsa…
O insan, O toplum ölmeye, yok olmaya mahkumdur!

Yetişen nesil…
Böyle bir nesildir işte…
Kaybolan, kaybettiğimiz bir nesil…
Bu yüzden derim hep, önem veririm aile görgüsüne…
Okulda, orada burada sen istediğini öğret…
Kuş
İlla yuvada gördüğünü yapacaktır, hepsini yapmasa bile, temelinde O görgü, O eğitim ona…
Son anına kadar refakat edecektir!

Eyyy Tayyip bil bunu, gör bunu…
Senin ve g.t kıllarının gücünün tükendiği noktadır orası!

Peksimet düşmanı

Birbiri, bir diğeri…
İkisi bir araya geldi mi…
Ya kan gövdeyi götürüyor veya ben, annemde olabilir isyan ediyoruz…
Kafa…
Gürültü kaldırmıyor!

Yok arkadaş yok, tabiat veya Allah…
Her şeyi vakti zamanına göre ayarlamış, bu değersiz, hastalıklı canı her an çocuk için, bebe için verebilirim. Bir an gözümü kırpar, düşünecek olursam dünyanın en adi insani ben olayım. O kadar severim bebeleri, çocukları. Geçenlerde bir yere gitmiştim, bir bebe ağlaması…
ALLAHIM, nasıl özlemişim…
Beş, on dakika…
Daha fazlasını kafa kaldırmıyor(!)

Başta peksimet, bal, süt ve üzüm…
Tok evin aç köpeği…
Ulan herif resmen tüketici, evet, tüketiyor…
😊
Afiyet olsun Dada’ma. Bu sabah bir boğuşma, biraz gıdık gıdık…
Dünya bir bambaşka…
İyi ki varlar…
Som altından toplar!

Ancak…
Gün geliyor bu toplar, bu güzel oyuncaklar, candan can…
Kandan kanlar büyüyorlar ve büyüdükleri oranda sorunları artıyor…
Evlat…
Popülizm ev ödevi almış, bir çalışmam vardı, bitiremedim…
Bitirmeliyim, hem ona kaynak, kendi kaynaklarımı göstererek hem başladığımı bitirmek…
Canın istiyor mu, halin var mı diye bir sor…
YOK…
Ama mecburiyet!

Bir mantık ve vicdan sorusu

Kampanya olmadıktan sonra AMA kampanyaymış gibi gösterip…
Et fiyatı bir süreklilik ve istikrar arz ediyorsa…
Bu hem kampanya ruhuna aykırı olur hem ticari ahlaka…
Ticaretin mantığı kazanç temin etmektir…
O halde…
Et fiyatı, lop et fiyatı 7,99 ile 15 Euro ve üzeriyse…
Nasıl olurda kıymanın kilosu 3,99’dan 5 veya en fazla 6,99’a kadar değişebilir ve bu fiyat sürekli kılınabilir?

3,99 arkadaşlar, 3,99 €…
İsim vermiyorum, vermem…
Var Wiesbaden’de kimi satan yer, döner benzeri…
Ben size bunun nasıl mümkün olduğunu söyleyeyim mi…
Birincisi yağ oranını yükseltirsin, tavuk karıştırırsın arasına, ete su enjekte edersin VE en iğrenci…
Bağırsak, kıkırdak gibi “sanayi artığı” maddeleri de katarsın kıymaya.

Sonraaa…
Geçersin milletin karşısına, dinden, imandan, Allahtan, Peygamberden gazel okursun.

Dün yazdım…
Ailecek salağız diye, gerçek bu, öyle…
Yapmadığımız için, yapamadığımız için bu böyle. AMA ben razıyım, böyle olmalı ve bu durum böyle…
Nedenlerden biri bu:

Allah korkusu var, kul korkusu, ceza almaktan, hüküm giymekten…
Adımızın lekelenmesi korkusu var hepimizde…
Dik durmak…
B.ku yiyip yiyip pişmiş kelle gibi milletin karşısına geçip bir şey olmamış gibi…
Rezillik yaşanmamış gibi, s.k gibi dikilmek değildir…
Alnına leke sürülmemiş olarak, göğsünü gere gere insan içinde gezebilmektir…
Budur dik durmak, dürüst olmak.

Hangisi doğru, ticari ahlak hangisi?
Millete bağırsak mı yedirmeli, at etti, eşek etti???