Sakalından utanmaz yaratık

Lennnn Ünal misin nesin…
Hırsızın meşruiyeti olur mu?

Sana da iki çift sözüm olacak KK…
CHP’nin altı ilkesi vardır, NOKTA…
Atatürk bu ilkeleri ileri sürmüş, yorumlamıştır…
CHP’nin eskisi yenisi olmaz, OLMAYACAK!

Önemli bir tanımlama

Bir hukuk devletinde…
İlke…
Adalet önünde >>> herkes <<< eşittir!

Bir düşün…
Sadece bir an, bir salise…
Tayyipistanda…
Hukuktan, adaletten söz etmek mümkün mü?

Persona non grada Ve g.t kili ne olur bunu da oku

Ama sen ama sen Türk esas sen oku…
Hani kendine milliyetçi hareket diyenler, sizler…
15 Temmuz kapıda, suiistimal yolda…
Yolluyor kahpe şeytanlarını tek tek ülkelere…
Kaçıncısı ilan edildi Persona non grada…
En son Sepetçi mi kenefci mi bilmem, Avusturya’da…
Hani pezevenk sözde dalga geçmişti, diplomatlar ile monşer diye…
Diplomat dilinde, Persona non grada ISTENMEYEN demek…
Gör, görün rezil ettiler Türk’ün adını, Türkiye Cumhuriyetinin dünyada saygınlığını…
Bos yere söz söylemem, ayı ya Kasımpaşalı bir ayı…
Ayılar, öküzler yönettiği iddiasında ülkeyi!

Darbe marbe yok, yok kardeşim yok…
Hepsi planlanmış, hepsi kontrollü.

Eyyy g.tün kıllı, bunu MUTLAKA oku

G20 ardından, Almanlar getirisini – götürüsünü tartışa dursun…
Almanya 20 milyar Euro ihracat fazlası elde etti…
Adamlar senin gibi tüketici değil üretici!

İşsizlik REKOR derecede düşük…
Avrupa – Amerika Birleşik Devletleri arasında ekonomik savaşa “bir adim daha” uzaklaştı…
Ancak…
Konuşuldu, tartışıldı, Suriye falan derken biraz arka planda kalan bir karar daha alındı…
Ki öyle inanıyorum, PiçDoğan’ın klima “kararında” bu etkili oldu…
ABD bu klima kararın karşısında, Almanya’ya ateş püskürüyor ihracat fazlasından dolayı…
İstediği kârı elde edemiyor…
Alınan karar…
G20 ülkelerinin GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) üzerinde oynaması zorlaşıyor!!!

Bu…
PiçDoğan’ın yandığı anlamına geliyor…
Herif hayal aleminde yaşıyor, güvendiği dağlara kar yağdı, hayaller başına yıkıldı…
Gerçeklerin kendine göre bir özelliği…
Gizemi…
Anlayana açılıyorken, anlamayanında eninde sonunda ağzına s.çıyor!

S.ktirin lan

15 Temmuz’a günler kala…
Kendilerinin sahneye koyduğu, güdümlü, kasıtlı, kontrollü sözde darbe girişimi…
Çocuk mu kandırıyorsunuz ulan piç kuruları?

İrticağın odağı…
Hırsızların kralı…
Girdi iki soytarı it dalaşına, millet çekiyor cefayı!

Başladılar reklamlara…
Duygu sömürüsüne…
Ileri demokrasinin gereği A’sına da koyulmalı milletin, usulüne uygunda s.kilmeli!

Durmak yok yola devam…
Nasılsa keriz çok, Kasımpaşalı bir ayı dışarıda, perde arkasında domalırken gücün önünde…
İçeride kesiliyor padişah, astığım astık, kestiğim kestik…
Kokmuyoruz ulan zibidi, korkmuyoruz senden, eninde sonunda asacağız seni ve sana ait olanları!

Sanat deyip geçme, hele ucube hiç deme

Belki inanmayacaksınız, ben bile inanmakta zorlanıyorum…
Karşımızdaki komşu Türk çıktı…
En başta bebeleri, haliyle bebelerin olması için hemen ardından kadını severim…
Tabiat anayı, müziği, sanatın birçok şeklini.

Bilgi kardeşim, genel kültür mümkün olan en geniş şekliyle…
Bilirsiniz, mutlaka fark etmişinizdir, gördüğünüze, içinizde böyle bir duygunun bazen uyandığına eminim.

Satın alınan evin bir önceki sahibi, erkek…
Allahlık…
Tertemiz, yârdim sever bir insandı rahmetli…
Kadının yüzünü şeytanlar bilmem ne yaptı…
Öylesine bir sıfat…
Bkz. Recep Tayyip’e…
Bilirsin vermemelisin ama komşu…
Karısı, dolandırıcı. Bizi bile dolandırdı, borç istedi hiçbir zaman geri ödemedi, herkese yaptığı gibi…
Almanya, varlık, bolluk, bereket…
Sefil bir hayat sürüyorlardı, hele kadın dul kalınca…
Belki Allah’ın bir gazabı…
Benim hiç dikkatimi çekmedi, çekseydi bile tabloyu, hele O pis kadının evinden çıkan tabloyu asla alıp evimde asmazdım.

Komşu şimdi anlattı…
Çocuk ağlamaklı, benden yaşça küçük, efendi birine benziyor, güler yüzlü, sevecen…
Evi boşaltırken O tabloyu da atmışlar sokağa, iki alman resmi görmüş almak istemiş…
Yok sen alacaksın, ben alacağım aralarında kavga…
Bu arada resim yiyor küreği…
Tabii resim tahrip olunca iki horoz gidiyor. Merak etmişler bu Almanlar neden kavga ediyor…
Bakmışlar internette, yazmışlar ressamın adını ki resim imzalı…
Orijinal bir tablo olması ihtimali yüksek…
Sanatçının en ucuz tablosu 30.000 € başlıyormuş…
Sanattan anlamayabilirsin, ucube demeye hakkin olmaz değilsen uzman, değilsen kapasite…
Sen bilmesen bile değerini, elbet çıkar bileni. Tahrip edilince…
Sür eşeğini Niğde’ye!

Kapımın önü meselesi

Medeniyet…
Medeniyet nedir bilir misiniz?
Çok sürmez, eninde sonunda beni öldürecekler!!!

Ya bunlar veya AKP’li bir it…
Medeniyet matematiktir, hesap – kitap işi…
Hesaplayabilmek, salt rakamları değil tabii, düşünmek, düşünebilmek…
Üstümüze Fas’lı >>> HAYVANLAR <<< taşınmıştı, Ali kıran, baş kesen cinsinden…
Resmen terör estirdi, dilini bir tarafına geri soktum…
Param ama paradan çok sinirlerim gitti…
Şimdi süt dökmüş kedi!

Yan komşumuz Bulgar…
Adamlar evlerinin önü diye yol ortasına park etmeye başladı, yoktu bana bir zararı sesimi çıkarmadım çünkü biliyordum, polis gereğini yaptı!

Cezayı yiye yiye adam oldu…
Anlatmıştım, tam dükkânımızın karşımızdaki evi birileri satın aldı, yabancı…
Dün Pazar, belki özel izinli, ancak sanmıyorum sanırsın ki dışarıda savaş var…
Evi boşaltılar, rastgele kaldırım üzerine…
Teee akşama kadar sürdü…
Bu sabah dükkâna geldiğimizde…
Kaldırım üzerinde adim atmaya yer yok, bir kadın bebesiyle birlikte, bardaktan boşalırcasına bir yağmur. Yok…
Kadın yoluna devam edemedi…
Ya geri dönecek veya yol üstüne çıkacak bebesiyle…
İki saat öncesi…
Dışarıdan yine gürültüler sanki sirk var…
Alman…
Böyle s.ker insani, kanun var, hak hukuk var…
Kadın şikâyet etmiş olmalı, kapımın önü diye yığamazsın çöpü önüne…
Yaşlısı var, kadını var, çocuğu var…
Yaya kaldırımı hepimize, kamusal alan…
Ne insanların göz zevkini ne keyfini nede düzeni bozmaya hakkin YOK evimin önü diye…
Türbanlı şırfıntılara da ayrıyeten duyurulur, resmen rahatsız oluyorum…
Samimi dini duygular ile başını örtenleri tenzih ederek…
Velev ki değil resmen siyasi bir simge, din ile, iman ile ilgisi alakası YOK…
Çünkü ne Türkiye’de ne Almanya’da alışık olmadığımız sahneler, burası devlet, Alman devleti…
Kanunları, hak ve adaleti, düzeni…
Orası ise Tayyipistan, Alman işte böyle s.ke, s.ke insan eder hayvanı!

Arts of security and save, bewar yourself, its importatant, the demoltaion „man“ are on the street, in the dark corner. Between your friends and in your own family

Sistem dediğimde insandan, yazılıma…
Güncel olmalı, up to date!

Hani der ya atalar…
Sona kalan dona kalır(!)

Örümcek kafalılar, göbeğini kaşıyan “adamlar”, takunyalı, şalvarlı, fesli ve sarıklı olanlar…
Hele karıları, hele onlar, sidikli reziller, sözde Müslüman özde şırfıntılar…
Varoşlardan çıkıp, kimseyi beğenmeyerek cipe binenler…
Kendileri ve seçmenleri arasına koca koca duvarlar çekenler…
Özentiler!

Zamana uyacaksın, ortama uyacaksın…
Sana ve sevdiklerine, değer verdiklerine zararı yoksa, zorlamıyorlarsa eyvallah…
Ki biliyorsun…
Yüce dinimizde, İslam’da zorlama olmaz…
Yok, zorlama yoktur. Teklif var, ısrar yoktur!

Kelime-i Şehadet:

Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü

Tanığımdır, tanık, bizzat şahit…
Ve…
Kerhane orospuları ki…
Bu insanlarında var kalitelisi, kalitesizi…
Bunlar…
AK – Saraylarda oturanlar, umumhane orospusu…
En kalitesizi…
Görmedi ülkemiz, görmedi vatan böylesini!

Orospuluk dahi yapsan, yaptığın şeyin hakkını vereceksin…
Göstermelik…
Millet desin diye değil, yürek pare var ya hani o yürek yaptığın işin içinde olacak…
Türk usulü, derler ya Türk işi…
İşte öyle olmayacak, hak verilecek, hakkı hakka teslim edeceksin!!!

Liyakat…
Ehliyet, kabiliyet bilgiyle birlikte yerinde buluşacak.

Ne pahasına olursa olsun…
Yap gitsin, bilmesen bile biliyorum demeyeceksin.

Yine bir tadımlık

Hani sizlerden rica ettim, üç sıkıştırma yazılımı, biri WinRAR diğerleri sonra…
Kurması beş dakika, beş dakika bile sürmüyor…
Değil mi ki bir söylenti çıktı piyasaya, salt söylenti, asli – astarı, bilinmiyor…
BackDoor…
Bu tip ve buna benzer çoğu yazılım için söylenir, benim şahsi tecrübem…
>>> Tehlikeli olanları <<< anında kaldır(t)ıyorlar piyasadan veya duyum oluyor bir şekilde…
Bu salt söylenti kıvamında kaldı AMA sinek çorbada mide bulandırdığı için dedim en az ikisini yükle ve BEKLE!

Almanlar der ki „weniger ist mehr“, bizimde vardır bu deyisin karşılığı..
Az ve öz…
Evet, bazen azı karar, çoğu zarar…
Karıştırmak istemedim sistemi, ayar yerleri ayni. WinRAR’in Türkçe sürümünü kurmadım anlayacağınız. Dostlar…
Pencerem o kadar dar ki…
Yani zaman birimi. Günün 24 saatinde ben diyeyim 4-5, sizler deyin beş, evet, en fazla beş saat kadar nispeten iyiyim. Bu zaman zarfında bana bağlı manyaklarla mı uğraşacağım, özel ve tüzel işlerimle mi,
Yoksa siyaset veya bilişimle mi?
Çok aradım, inanın bulamadım. Anlaşılan ne İngilizce ne Türkçe bu gibi ayarlar ile ilgilenen yok…
Halbuki sıkıştırma kalitesi, genel anlamda bilgi güvenliği ve geri dönüşüm kalite ve güvenliği, şifreleme çok önemli. Bence yaşamsal. Yoksa arşive almanın, saklamanın ne değeri kalıyor ki?

HALA…
Yatak ve yastık düşmanı konuşundayım, devlet en sona. Devlet birimlerine karşı alınabilecek önlemler en sona.

Seçenekler > Ayarlar
Benim ayarladığım gibi birebir ayarlayınız.
### En önemlisi ### RAR5’i seçmeniz, böylelikle AES 256 Bit şifrelemeyi seçmiş oluyorsunuz.
ÇOK ÖNEMLI
Arşive alınanın silinmesi, en güzeli “güvenli”
Ben siliyorum çünkü yazılım öyle ayarlandı ki arşive alınırken içerik tekrar kontrol yani teftiş ediliyor. Bu konuda kendi güvenlik ihtiyacınıza göre ayar yapınız. GÜVENLI kelimesini dikkat ettiyseniz tırnak içine aldım, kime ve neye güveniyorsun? Tamam ayar öyle ama bu konuya ileride tekrar değineceğim.




7zip’de…
Ayar yok (var tabii mesela dil ayarları falan) AMA konumuz güvenlik, şifreleme…
Gezgincide AES 256 şifreleyeceğiniz dosyaya sağ fare ile tıklayınız, 7zip’i seçiniz.

WinZIP konusu, bkz. 7zip’e benzer AMA çok daha fazla ayar imkânları var…
Yeri geldiğinde değineceğim. LÜTFEN, çok önemli…
Doğrudan Colud’a, yani buluta bağlanma imkânı var bu yazılımda…
BAGLANMA!!!
Zahmete katlanacaksın, güvenliğin söz konusu. Ayrıntılar yakında

Kalbim çıkacak, havalar

Öylesine bıktım ki, o kadar olur…
Zorla da olsa…
Can çıkmıyor, ömür itle – kopukla, manyaklarla uğraşmakla geçiyor.

Bundan bir iki hafta önce…
Kardeşimin eşi “Ağabey, sana bir şey söyleyeceğim ama sakın kızma!”
Ulan oğlum zaten canım burnumda, de diyeceğini…
Hürrem, kardeşimin kedisi, Tarçın iki numara, bir sürü tavuk…
“Ağabey bende bizimkiler ile bir haftalığına gidebilir miyim? Bakar mısın hayvanlara, dükkân ile ilgilenir misin?”

Ne diyecektim ne diyebilirim, var mı herhangi bir şansım?

Konuşuyor yine >>> milli hırsız <<< televizyonlarda “transatlantik boru hattı“ falan…
Ki “sizler emanet” ettiniz koca devleti hırsıza, bizim oğlan dükkânı bir başkasına…
Pis günahı boynuna…
Yok, gücüm – kuvvetim, takatim yok ki dikileyim başında(!)
Akşamları artık her şeye eyvallah, iki kuruşa bereket versin!!!

Üstüne üslük havalar…
Yetmedi…
Hürrem’in can düşmanı, nasıl ki AK p.zevenk Güllene düşman, Hürrem de Tarçın’a…
İmkân olsa iki kaşık suda boğacak…
Sordu kardeşim “ ne olur Ağabey sizde kalsın”
Artık evde istenmedik misafir, kılı – tüyü hele mama kokusu…
Eve, barka giremez oldum!

Ne olur, Allah rızası için…
Bu satırları okuyan dua etsin benim için, bir an evvel gideyim öbür tarafa!

Mesaj alındı

Geçen hafta, yoğun saldırı altındaydım…
Varabildikleri nokta…
Tabii ancak küçük Önder’e kadar!

Yani vız gelir, tırs gider!

Sesim çıkmazsa benim…
Ki teee küçüklüğümden beri validem anlatır, hala öyleyim…
Ya hastayım veya yaramazlık peşindeyim!

Bil bakalım dün ne yaptım?

İzciyim, izci…
Ruhum dediğim zaman, boş söz söylemem, hiç anlamadığın beklemediğin bir anda karşındayım(!)
Sen en iyisi geç bu sevdadan, rahat bırak beni!