BOK yiyenler, bilişim. YOK bu sefer ALMAN

Bilişim…
“Güvenlik uzmanıymış”
Mex. das Marktmagazin, severim. Aslında güzel bir program…
Neymiş efendim, bilgisayar ile yapacağına HER ŞEYI cep ile yap, örneğin…
Online Banking(!)

Home is where my WIFI connects automatically

Kardeşin mutfağında asılı durur bu cümle…
Cep daha güvenliymiş; Android falan…
Ağ üzerinden, cep, bilgisayar…
Ne var ne yoksa…
AMAN diyorum AMAN…
Hele banka işlemleri, BOK yemişsin sen!

Zaten hep öyle olur, biri çıkar VEEE

Önceleri…
KI inanıyorum yürekten, önce gerçekten ulvi bir amaç uğruna başlattı eylemini…
Greta…
Ya sonra?

Sarı yelekliler vesaire…
GEZI(!)

Önder dedi; kısmetse bugün iki erkek bir çeyrek…
Yol alırız…
Sonuçta bir erkek bir çeyrek kaldı baş başa!

Kime güveniyorsun bu dünyada…
Kendi doğurduğuna, besleyip büyüttüğüne mi?
BELKI!

İnanmıyor bana…
İnanma paşam, inanma…
Baba oğul Oma’da.

Hem iş yapıyoruz, öğretiyorum ona hem sohbet ediyoruz…
Gün gelecek ev, bark…
Tadilat falan, dedim oğlum öğren…
Karı tuz dedi mi k.çın buz kesilecek, çocuklar falan…
Para yetişmeyecek. Dedi “babaaa…
İyi ki bana abitur (lise diploması) yaptırdın, okuttun. Ben yapmayacağım, yaptıracağım!”

Dedim oğlum, b.k gibi para kazanman lazım anca…
Dedi “Kazanacağım”
İnşallah.

“Ben…
Komplo kuramlarına INANMIYORUM”

Kuram başka…
Bir kurgu…
Hayatın gerçekleri, bir artı bir artı başka…
😊
Siyaset okudu ya haspam…
Boynuz kulakları geçti ya…
Ya tecrübe…
Yaşanmışlıklar, gördüklerin…
Onlar ne olacak?

Okuyan mı bilir, gezen mi?
Diye sorar atalar!

“Çok korktum biliyor musun?”
Niye…
“Verecektin beni Özcan amcanın yanına, Hauptschule’yi bitirdim, okumak istemedim ya. Günlerce korku içinde yaşadım beni gerçekten onun yanına vereceksin diye”

Özcan…
Okuldan arkadaşım, araba tamircisi…
İlk defa, ilk defa bunu itiraf bulunuyor bana…
Bilmiyordum, hatırlamıyorum bile…
AMA O…
Çok iyi biliyor dediğimi, söylediğimi yapacağımı.

Çin’i konuştuk…
Dünyayı, hem çalışıyor hem konuşuyoruz…
Öğretmek istediğim o kadar çok şey var ki…
İnsan tabiatı…
Ben doğruyum sen yanlışsın olmasa…
Keşke olmasa…
Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa…
Insanlar…
Tecrübe denileni…
Küçümsemese!

>>> JA <<<

Sadece filmlerde görür, romanlarda okursunuz…
O da…
Belki, yaşamak başka.

Provokatör derler onlara…
Kimisi…
Bir konunun uzmanı, azı…
Çok azı “ehlibeyt*”
HER KONUDA…
Onlar odağında, odağında…
Maşa başka, düşünen, planlayan başka.

İhanet deyince sadece kadının ihaneti gelmesin akla…
Görünmez…
Bilinmez, varlıkları sezilmez…
Ama yaptıkları ile…
Ülkeler bile gelir dize.

Var ya, hayatları ne kadar olsa da macera…
Ölümleri…
Sesizdir, kalır bir eda…
Bilinmeye, tanınmaya o da!!!

İhaneti gördüm…

Ülkeme ihanet etti yıllarca,
Hangisi yazayım belki onlarca,
Devlet tekerine takoz koymakta,
İhaneti gördüm bu topraklarda.

Hepsi de durdurdu işleyen çarkı,
Bozdular devletle halkın arasını,
Dış güçle hainler yaptı pazarlığı,
İhaneti gördüm bu topraklarda.

Bulandırdı temiz saf beyinleri,
Zehirler kürsüden masum milleti,
Sıkılmadan bir de Mehdiyim dedi,
İhaneti gördüm bu topraklarda.

Pkk ile girdiler gör bak kol kola,
Birleşti bölücü hep Avrupa’yla,
Birazı Mecliste birazı dağda,
İhaneti gördüm bu topraklarda.

Karanlık güçlerle karanlık işler,
Belli değil ki kim kimleri fişler,
Devletin başını bunlar zehirler,
İhaneti gördüm bu topraklarda.

Papaz cinayeti Rahip Santora,
Danıştay Mumcu’lar hepsi muamma,
Darbe yapacaklar vardık farkına
İhaneti gördüm bu topraklarda.

Alışkanlık yapmış aynı sandılar,
Erbakan Hocaydı gider dediler,
Şer güçler masa başı yaptılar,
İhaneti gördüm bu topraklarda.

Osmanlıyı yıkan, bunlar hainler,
Allahtan korkmadı kahpe zalimler,
Gariban Mehmetçik vatanı bekler,
İhaneti gördüm bu topraklarda.

Hidayet Doğan

* Anlam olarak Ehlibeyt Hz. Muhammed’in ailesi demek. Bu aile Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den oluşmaktadır.
Yani ya kaynağında veya kaynağın bizzat-i kendisi