Bir belgesel izlerken aklımdan geçenler

Bir soru sormak isterim sözlerime başlamadan;
Avrupa’da, Avrupa Birliği olarak bildiğimiz coğrafyada…
Kadın denen varlığın ayak basamadığı, evet giremediği, kabul edilmediği, görülmek istenmediği…
Bir toprak parçası var mıdır sizce?




Var!

Ortodokslar için kutsal olan ve Yunanistan’da bulunan Athos daği…
Bir keşiş cumhuriyeti olan Athos’da. Hatta çok olmadı, altı ay kadar öncesi, Yunanistan özel olarak bir kanun çıkardı bu cumhuriyet için. Kadınların bu adaya deniz yolundan 500 metreden daha yakına gelmesini yasaklayan bir kanun.

İlgiyle izledim keşişlerin hayatını, dindar insanlar…
Ve aklımdan geçti bin bir soru…
En önemlisi, acaba diyorum, hani Türk dediğimiz, Türk gerçekten dindar olsaydı…
Dinci değil, dindar insanlar en azından inandıkları kutsal kitabimiz Kur’an-i Kerim hakkında dindar insanlar gibi bilgi ve fikir sahibi olsaydılar, Recep Tayyip Erdoğan gibi din simsarlarının hiç şansı olur muydu?

Dostlar, kardeşlerim görün

Venedik komisyonu, bu yazıda İsveçli bir bilim insani, ISPATLADI…
Resmen seçim hilesi, yarına hem sandığa gidin hem sandığa dikkat edin…
Ancak…
Bizim gibi insanlar bir yere kadar, partiler ve görevlileri gözünü açacak!!!

Şahitli, ispatlı seçim hilesi…
Kaybetmesi demek, bitmesi demek…
Ama ne olursa olsun, bu can bu bedenden çıkmadığı sürece bu yaratıklarla mücadelem sürecek.

Almancasi olanlar icin

Son baharımsın gülüm, son

Kalbimin biricik kraliçesi…

Sevdiğim, sevdiceğim…

Aşk ile sevdiğim. Bunca insan arasında, kuru kalabalıkta…
Yürek sevdiceğini arar yana yakıla…
Buldum dediğim anda, bir bakmışım yine yalnızım, tükendim biliyor musun, bezdim…
Yüreğim sevdiceğini ister, insanı hani o sıcacık yüreği, tatlı bir sözü…
Alev alev yanan dudakları, sevdiceğimin kucağını…
Hani kendimi güvende his ettiğim, anladığım ve anlayışla karşılandığım, son lokmayı paylaştığım…
Yürek sevdiceğini ister, ister yatırsın başını göğsüme…
Saçlarını okşayayım, çekeyim o güzel kokusunu içime…
Sevinci de tasayı da paylaşalım, kenetlensin bir daha ayrılmamak üzere eller…
Artık ne sen çocuksun ne ben, yediğimiz tokatlar yeter…
Ne olur sanki bir lokma ekmek, bir dam, bir yelek bize yeter…
Hani huzur, hani mutluluk hani gözlerini yumduğunda, korkmadan sarıldığında sevdiceğine sımsıcak…
Ilık ilik eser ya meltemler, dokunur yüreğe, hani tüy gibi hafif…
Hani atarsın içindeki tüm sıkıntıları, dertler toz olur gider…
Dolar içine huzur ve mutluluk…
Sen beni bildin, bende seni…
Gel gülüsü, gel kollarıma, güven ve inan bana. Oturalım konuşalım oluru, olmazı…
Bak daha yapılacak çok iş var, elle ele…
Birbirimize sonsuz bir güven ile.

Not:
Hiç iyi değilim gülüm, feci bir halsizlik feci

Öteki yarım, gülüm, belalım

Gerçek bu gülümmm…
İster inan ister inanma…
Bu insana gıcık kaptım bir kez ama sözler gülüm sözler…
Söz…
Namustur, şereftir, söz gülüm insandır!

Amore mio

dance with me in the morning…
dance with me in the evening, in the night…
In my arms…
In my bed let us dance…
Between the clouds in the middle of blue sky…
Look and see in my eyes the heaven…
The heaven, deep in my heart where i love you so much…
Belive me, trust me…
It’s an true love!

The death is sure but not the live…
My death not so far, i feel him…
Dance whit me my darling in the morning, in the evening and in the night…
Let us live, live in love, live in belive…
Live In trust!

🙂

Ulan orospu çocuğu

Senin bir söylediğin diğerini tutuyor mu?
15 senede kendini kaç kez yalanladın, kaç kez kendi ağzından çıkan sözleri yüz seksen derece ters çevirdin?

Eyalet sistemi…
Türkiye bölünecek, bölündü bile(!)

Bu millet sana ne istedin de vermedi…
İnşallah bu sefer istediğini vermeyecek!


Mecburiyetler

Uzaktan seviyorum seni…
Vatana hasret, insana hasret, kadına hasret (…)

Sadece kadınlar değil…
İnsanda susarak gider…
Yok olurlar, yok!

“Ve son sözüm”

Dedim bana inan, dedim bana güven, dedim bilmediğin ve uluorta anlatamayacağım şeyler var…
Yeminliyim, yeminli…
Söz verdim bir kez…
Allah bu cana nefes verdiği sürece, bu bedenden bu can çıkmadığı sürece…
Bu can sözüne bağlı, söze mecbur!

Eyyy Bahçeli…
Seni bilmem ama ben babamı biliyorum, BENIM BABAM BELLI…
Babamı da bilirim, anamı da atalarım da…
Açıkça anlaşılıyor ki sen bilmiyorsun, babanı arıyorsun sözlerinden belli…
Senin gibiler onlarda babalarından şüpheliler, analarına sormak lazım…
Tabii o da biliyorsa hangi birinden peydahladığını, kime bacak açtığını?!!!

Yarına ne olursa olsun…
Yeminliyim, yeminli…
Söz verdim bir kez…
Allah bu cana nefes verdiği sürece, bu bedenden bu can çıkmadığı sürece…
Bu can sözüne bağlı, söze mecbur…
Bu aşk, içimde yanan, beni yakan kavuran…
Vatana – millete ve kadına sönmeyecek, sönmesine izin vermeyeceğim…
Ve senin gibi ve Recep Tayyip Erdoğan gibi orospu döllerini nerede görürsem orada onlarla mücadele edeceğim. Sözüm söz, tutamayacağım sözü vermem, verdiğim sözden dönemem!

Ve Kemal Kılıçdaroğlu, bir veledi zina daha…
Hani olmaz ya…
Diyelim ki sandıktan gerçekten HAYIR çıktı…
Ulan puşt…
Sen kimsin ki göt veren?
Satmışın gerini artık bilmem kime…
“Hayır çıkarsa (…)”
Siktir ulan, hesap sormayacak mıyız?
Bunca yapılan kahpeligin hesabi verilmeyecek mi?

Allahtan niyazım…
Yürekten, canı gönülden dileğim.
Yarın sabah gözlerini açtığında, evinden çıkarken üç gözün birden görsün gerçekleri…
His et beni, his et ta içinde…
Anla ne demek vatana, millete ve kadına aşk dediğimde neyi anlatmaya çalıştığımı…
Hayır de, dur de orospunun çocuklarına, vatani, milleti, mali – mülkü ve kendi ikballeri uğruna götlerini bile satmaktan geri kalmayanlara Hayır de, dur de!

Biliyor musunuz, sizi bilmem ama ben karşımda insan, karşımda erkek, karşımda kadın arayanlardanım. Mesuliyet, sorumluluk yükleyebileceğim, mesuliyetini – sorumluluğunu üstlenebileceğim insan, erkek, kadın arayanlardanım.
Oturup konuşabileceğim, fikir danışacağım, fikri olan…
Öğrenip, öğretebileceğim, fikri hür, kendi hür insan…
İnsana ve verilen söze mecburum, mecbur…
Sana mecbur!