Herifler TÜM CEPHEDE tüm had boyunca dökülüyor, INAN kendime sormadan edemiyorum

İmamın oğlu mesela…
İstanbul Büyük Şehir verileri, akılları gitti…
Hiç mi yok bir vatanperver onlara bilgi sızdıracak…
Y-CHP’ye…
YOK MU SENCE?

VARDIR!!!

Mutlaka vardır, O bir işbirlikçi…
Devletin Bahçesi…
Bu nasıl bir sağ görüştür, kafatası milliyetçiliği…
ORTAGI…
Açık açık düşman bellediğine göz kırpıyor…
O ve ondan olanalar HALA pezevengin götünü yalıyor!?

Birkaç günün birikimi, TOPTAN
😊

http://www.okumedya.com/ANADOLU%20MEDENİYETLERİ%20(Hitit-Frig-Urartu).pdf

http://www.okumedya.com/ALMANAK%20(T.C.%20günlüğü,%201923-2000.pdf

Nasıl ağrılar biliyor musun, ilaç milaç faydasız. Bu akşam gidemeyeceğim kulübe, çok zor ayakta duruyorum. Mecburiyet!

###
www.okumedya.com/Banu%20Avar%20-%20Sinirlar%20Arasinda.pdf
http://www.okumedya.com/Stephen%20F.%20Mason%20-%20Bilimler%20Tarihi.pdf
###

http://www.okumedya.com/Max%20Planck%20-%20Modern%20Doğa%20Anlayışı%20ve%20Kuantum%20Teorisine%20Giriş.pdf

http://www.okumedya.com/sinan-canan-kimsenin-bilemeyecegi-seyler.pdf

### >>> Gençler, sözüm size. Bir çis meselesi daha <<< ###

Bilişimci…
Fuzuli işler müdürü falan…
Birçok sıfatım var, bir yüzüm çok yönüm…
Birçok meziyetim var…
Bunlardan biri ters çeyreğim ve onlar ters çeyreğe meydan okudular!

Bize çiş lazım…
Şişe şişe, kova kova…
Idrar!

😊

Yok ya zihniyeti çiş ile boğmayacağım…
KIMYA…
TOMA, Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı…
TEKRAR, kimya…
Fosforlu çevriye, fosforlu!

😊 😊 😊

Sakla samanı gelir zamanı der atalar…
Zamanı gelince!

An old school Anarchist

Not:
Sonra çiş öyle değerli ki…
Geleceğin…
İstikbalin gübresi!

Yorumsuz

Şehit Mursi!
19 Haziran 2019

Sevgili okurlarım, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi İslamcı, şeriatçı bir adamdı. İsmi İslam coğrafyasında pek çok terör olayına karışan Müslüman Kardeşler örgütünün önde gelenlerinden biriydi. Mısır’a şeriat düzeni getirmek için çaba harcardı.
Bir darbeyle devrilmişti.
İki gün önce duruşma salonunda fenalaşıp can verdi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Bey kendisini “Şehit” ilan etti.
Şimdi, Diyanet’in emriyle Türkiye’nin dört bir yayında, 81 il ve yüzlerce ilçemizde, binlerce camimizde örgütlenme yapıldı, “Şehit” Mursi için gıyabi cenaze namazları kılınıyor.
Bizim Diyanet!..
Dualarında, hutbelerinde Cumhuriyet’i ve özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ü ısrarla anmaz, onları “Yok” kabul eder!
Ama iş Mursi’ye gelince ortalığı ayağa kaldırıp bütün Türkiye’de gıyabi cenaze namazları düzenler!..
★★★
Allah kendisine rahmet eylesin de, bu Mursi acaba bizim şehidimiz midir?
Bizim şehitlerimiz bellidir…
Onlar Kurtuluş Savaşı’nda, Kıbrıs’ta, PKK teröründe kentlerde ve dağ başlarında vatan uğruna can veren kahramanlardır.
Bizim şehitlerimiz Mehmetçik’tir, görev başında can veren askerimiz ve polisimizdir…
Ama Mursi değildir, hiç değildir.

Sevgili okurlarım, biz gazetecilerin sürekli ceplerimizde taşıdığımız vazgeçilmez bir kimlik vardır.
Sarı basın kartı…
Devletin gazeteciye verdiği resmi kimliktir.
Bu kart her gazeteciye verilmez. Bir sürü kuralları vardır. Ancak o kuralları yerine getirdiğiniz takdirde hak kazanırsınız.
Sarı basın kartları bundan önce Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından verilirdi.
Saray daha sonra bu yönetmeliği de değiştirdi ve kartların verilmesi yetkisi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına devredildi.
Yeni sistem böyle imiş!
Her konuda kararı artık Saray verecekmiş.
Sonra Resmi Gazete’de yayınlanan bir karar daha alındı:
Bütün basın kartları yenilenecektir. Yenileme başvuruları ocak-şubat 2019 tarihleri arasında yapılacaktır.
★★★
Bu karar doğrultusunda bütün gazeteciler ilgili formları doldurarak Saray’a başvuruda bulunduk.
Aradan en az beş ay geçmiş olmasına karşın bizim basın kartlarından haber yok!
Devlet yönetimindeki ciddiyetsizliğe bakar mısınız!
İYİ Parti Denizli milletvekili Yasin Öztürk bu konuyu Meclis’te Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.
– “Resmi kimlik olarak kullanılan basın kartlarının yeni sisteme uygun düzenlenmesindeki gecikmenin nedeni nedir? Basın kartları ne zaman güncel hale getirilecektir?
– Yoksa Türkiye’de basın kartı uygulaması kaldırıldı mı?”
(Ülkemizde 5.700’ü sürekli olmak üzere toplam 15.485 sarı basın kartlı gazeteci var.)
★★★
Evet, bize de gelen tebligatlar doğrultusunda gerekli başvuruları SÖZCÜ gazetesi olarak şubat ayında yaptık.
Biz gazeteciler şimdi eski basın kartlarımızı kullanıyoruz ama onlar artık geçerli değil.
Onları korsan kullanıyoruz!
Şimdi burada soruyorum:
Aradan aylar geçti, binlerce gazetecinin basın kartı niçin verilmiyor?
Biz bu meslekte gözümüzü “Sarı basın kartlarıyla” açtık. Her zaman böyle idi.
Şimdi ise geleneksel sarı basın kartlarının yerini (henüz cebimizde görmedik ama) “Mavi basın kartları” alacakmış.
Cumhuriyet döneminin çok önemli bir geleneği daha böylece yok edilmiş oldu.
Bunlar acaba ne yapmaya çalışıyor?

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/emin-colasan/sehit-mursi-5185002/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

### Sadece Türk, Türkiyeli, Kürt kardeşlerim aldatılmıyor ki! ###

INSANLIK kaldırılıyor…
>>> bir avuç ADI tarafından <<<
Cuma günleri sokaklara dökülen gençler, o küçük kız…
Başlangıç olan, herhangi bir kız çocuğu…
Dünyaca ünlü oldu…
NASIL…
Nasıl, kimler tarafından ünlendirilirdi?

> gir bak arşivlerime Önder ta ne zamanlar yazdı, gir bak, bak ya bak <

Dizel meselesi örneğin…
Ya Amazon’u, TIR’ları falan ne edeceğiz…
Gemileri…
Gemicikleri???

Avrupa genelinde 250 milyon araç, otomobil…
Almanya’da bu rakam 43,8 milyon…
5…
TEKRAR 5 seyahat gemisi, dünyanın en büyükleri…
5 gemi toplam Avrupa’da bulunan 250 milyon araçtan çok hava kirliliği yaratıyor…
Bunu biliyor muydunuz?

Öyle bir sikiyorlar ki sizleri…
Yok özür mözür dilemiyorum çünkü gerçekten sikiliyorsunuz…
Kazıklıyorlar…

Hayret ediyorum, daha nasıl yürüyebiliyorsunuz bu kadar kazığa rağmen?

Her yönden ya her yönden hele O ADI zihniyet…
Kalitesiz pezevenk…
Milletin gözünün içine baka baka Binali Kürt kardeşlerimize göz kırpmamış…
Ya görüntüler meydanda, çarşaf çarşaf yazıldı…
Bugün İmamın Oğlu hakkında bomba patlatacaktı, görüntüler falan var elimizde diyor…
Ortaköy Camii meselesi gibi, hani bacılarının üstüne işemişler ya…
Onun gibi(!)

HALA…
Görüntüleri izleyemedik!

Berbat bir güne yelken açtım yine. Geçmeyecek bugün, bitmeyecek

Hep dedim, hep yazdım, uyardım…
Elinizi ayağınızı öptüm, bir kıçınızı yalamadığım kaldı…
Altının onsu 1401 dolar oldu…
Tayyipistan ise uluslararası piyasaların oyuncağı…
Özür dilerim, af edin…
ALYarak haklıymış…
“Hoop aşağı hop yukarı!”
Orospu çocukları!

Kafamı kurcalayan bir soru vardı, YOK vallahi billahi ölümden korkmuyorum…
Ama kanser ağrıları pis, çok pis ağrılar, rahatsızlıklar…
Ve ben bıktım ağrılardan, kaldıramıyorum artık…
YETER…
30 sene ve üzeri. Heyet, özel olarak çağırılan “bilirkişi” VE…
BIR doktor tezattı!

Rahmetliyi gördüm bu gece…
Allah’ım…
O kadar güzeldi ki, meleğim benim.

Haberlerde izlendiniz mi Binali Yıldırım pezevengini…
“Hatırlayın anne ve babalarınızın, dedelerinizin, ninelerinizin anlattıklarını…CHP…Tunceli…”
Ulan pezevengin evladı, orospunun çocuğu…
Bu…
Açıkça bölücülük değil mi?

Kürt isyanları…
Yeni yeni Osmanlı kalıntılarından ayağa kalkan bir devlet…
Kürtleri destekleyen, kullanan başta İngiliz…
Ve her zamanki gibi yüce dinimizin >>> pis, iğrenç emmeler <<< uğruna kullanılması…
VE…
Kalitesiz pezevenk…
Öcalan’ı yine kullandı, denize düşen yılana sarılır misali…
HDP seçmeni…
Tarafsızlığı mış(!)

Lütfen…
Türk, Kürt, Türkiyeli kardeşler, lütfen aklınızı başınıza alin, görün gerçekleri!

İmralı’dan HDP seçmenine tarafsızlık çağrısı

Pezevenk

oku

oku

### >>> !!! <<< ### ### >>> !!! <<< ###

İhvan sevgisi
19 Haziran 2019
Yazarlar

Hasan el Benna (1906-1949)…
Müslüman Kardeşler örgütünün kurucusudur.
Örgüt, hilafetin kaldırılmasına yanıt olarak Kahire’de 1928 yılında kuruldu.
Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okumadır kuruluş amacı.
Müslüman Kardeşler örgütünün altı kurucusu Süveyş Kanalı’nda çalışan İngilizlerin kampında kalan kişilerdi. Ki İngiliz desteğine girmeyeyim şimdi…
Örgütün destekçileri arasında Türkiye’den kaçan –150’likler listesinde yer alan- Türk düşmanı Şeyhülislam Mustafa Sabri gibi isimler de vardı.
Ve fakat örgüte karşıt olanlar da vardı. Başbakan Nahhas Paşa bunlardan biriydi. Ankara’ya gönderdiği mektupta şöyle diyordu:
“Her şeyden önce sizlere sınırsız ve çekincesiz hayranlığımı dile getirmek isterim. Mustafa Kemal yaratıcı dehasıyla birlikte yeni Türkiye’yi kurmuştur ve herkes bu yeni Türkiye’ye Atatürk Türkiyesi demekten mutlu olmaktadır. Ölü bir devletten Avrupalıların ilgisiz kalamadıkları ve hesap dışı tutamadıkları dinamik bir devlet vücuda getirdiniz. Ben sadece Mustafa Kemal’in şahsında onun askeri dehasını değil, aynı zamanda sahip olduğu modern devlet anlayışını ve bu husustaki dehasını da selamlıyorum. Ki zaten günümüzün dünya şartlarında başkasının ayakta kalması yaşama şansı ve var olması mümkün olamazdı…”
Mısır milli şairi Ahmet Şevki gibi aydınlar Mustafa Kemal’i “Türklerin Halit bin Velid’i” olarak anlatıyordu şiirlerinde…
Mısır ikiye bölündü:
Atatürk Türkiye’sini destekleyenler…
Atatürk’e düşmanlık edenler…
Peki…
Atatürk düşmanı Müslüman Kardeşler fikriyatı Türkiye’ye nasıl kimler tarafından getirildi?
FETÖ hamisi
Hasan el Benna 12 Şubat 1949’da suikaste kurban gitti.
Liderlik için bir kişinin adı geçti: Seyyit Kutup. O ise ABD’de idi ve “İslam’da Sosyal Adalet” kitabını yazıyordu.
Dönüşünde Müslüman Kardeşler örgütünün lider kadrosuna girdi.
Benna ve Kutup’un hedefinde hep -Kemalist Türkiye’den etkilenen- Cemal Abdül Nasır vardı; yani BAAS hareketi…
O dönem Arap milliyetçiliği Sovyetler Birliği’ne yakındı ve anti-emperyalist siyasi çizgideydi. Yani Mısır siyasetin perde arkasında sert bir Soğuk Savaş süreci yaşanıyordu.
Müslüman Kardeşler Nasır’ı iktidardan düşürmek için darbeye bile kalkıştı. Başarısız darbe girişimi sonucu Seyyit Kutup idam edildi.
1960’lı yıllarda Türkiye’deki sol dalgayı kırmak için MİT Müsteşarı Kurmay Albay Fuat Doğu, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yaşar Tunagür’den yardım istedi: Seyyit Kutup’un “İslam’da Sosyal Adalet” gibi kitaplar ilk kez Türkçe’ye çevrildi.
O dönem -Fethullah Gülen’in hamisi- Yaşar Tunagürler, Türkiye’de “Komünizmle Mücadele Derneği” vs. kurduruldu! Perde arkasında CIA vardı…
Hasan el Benna’nın damadı Said Ramazan, Nurcu lider Said-i Nursi ile buluşturuldu. (Hasan el Benna’nın gelini Berat da Türk’tür.)
Gerek Mısır gerekse Türkiye’deki Müslüman Kardeşler F. Almanya’daki CIA merkezi Münih’ten yönetilmeye başlandı.
Sonuçta…
Solcular, ABD emperyalizminin simgesi 6.Filo’yu protesto ederken, Türkiye’deki kimi Müslümanlar 6. Filo’yu kıble yapıp,
namaz kılıp, solcuları katletti. Vs.
Tıpkı diğer Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de Sol’un (ve henüz ABD gölgesine sokulmamış Türk milliyetçilerinin) karşısına Müslüman Kardeşler bariyeri çıkarıldı.
Siyaseten yanlış
Hasan el Benna öldürüldü.
Seyyit Kutup idam edildi.
-Yolu bir dönem ABD’den geçen- Muhammet Mursi de yargılanırken vefat etti.
Deniyor ki:
-Benna’nın ölümü örgütün gelişmesine sebep oldu.
-Kutup’un idamı örgütün büyümesine sebep oldu.
-Mursi’nin vefat etmesi örgütün sonuna sebep olacak:
BOP’un “Ilımlı İslam” projesiyle iktidara taşınan Müslüman Kardeşler, “Arap Baharı”nın sona ermesiyle Mısır’dan Suriye’ye, Tunus’tan Cezayir’e ardı ardına darbe yedi.
Örgüte “dalgakıran” görevi verenler son yıllarda desteğini bütünüyle çekti.
Kuşkusuz tesadüf değil: Bu süreçte Batı medyası Erdoğan’ın “diktatör” olduğunu keşfediverdi! FETÖ’ye bu amaçla 15 Temmuz darbesi yaptırılmaya çalışıldı…
Peki…
Erdoğan’ın Mursi’nin vefatı ardından yaptığı açıklama ideolojik birlikteliği mi, yoksa duygusal yakınlığı mı yansıtıyor:
– “Öncelikle Mursi kardeşimize, şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. (…) Onunla aynı yolu yürüyen tüm kardeşlerimin başı sağ olsun. …”
Bu cümledeki “şehidimiz” ve “aynı yolda yürüyen kardeşlerim” ne manaya gelmektedir?
Mursi’nin ölümü çok acıklı olsa da…
Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bir Cumhurbaşkanı’nın, radikal Müslüman Kardeşler örgütünün koruyucu gibi gözükmesi siyaseten çok yanlıştır.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/soner-yalcin/ihvan-sevgisi-5185035/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

Nomen est omen Z kuşağı, Nomen est omen




Gizlilik…
Gizem, gizli gizli üstlendiğin bir görevi yerine getirmek…
İnsan psikolojisini ne yapar, neler yapabilir insana hiç düşündünüz mü bunu?
Böyle bir göreve talip olmak, düşman saflarında gizliden gizliye hareket etmek…
Kendini, görevini açık etmeden birde başarılı olmak…
Her babayiğidin harcı değildir.

Ve devlet ve kimi kurum ve kuruluşlar VE hatta kimi büyük…
Çok büyük şirketler kullanır böyle insanları, genelde bilgi toplamak ve veya karşındakine öyle veya böyle zarar vermek için kullanılır böyle kişiler.

Sanma günümüzde daha kolay, dijital dijital hacklerim olur bitter…
HAYIR…
Günümüzde bile öyle görevler vardır ki, olmalısın cephede…
Olmalısın en önlerde.

Kimi zaman provokatördürler, bunların ayriyeten bir eğitimi gerekir…
İnsan psikolojisinde olduğu kadar ve üstlendikleri görevlerin gereklerini yerine getirebilmek için donanımlı, bilgili, sosyolojikte eğitim gerekir. Birden fazla insanların toplandığı yerlerde görevlerini icra ederler.

Örneğin statlarda…
Futbol sahalarında…
Hatırlı okuyucularım bilir, devlet ve sağ gözü….
Kör gibidir, kullanırlar maşaları, bunların ipleri uzundur VE insan…
İpe sapa gelmez insan elbette kullanacaktır böyle yetkileri, denetimsizliği kendi menfaatlerine…
Binlercesi vardır bunlardan, on binlerce…
Devlet…
Göz yumar işledikleri suçları görmezden gelir, neticede kimi yönetimlerde…
Demokrasinin kendisi veya ilerisi hakkimken…
Erkler ağrılığı karışır birbirine, söz konusu devlet menfaatleriyse…
Yasma, yürütme, yargının…
Sözü mü olur iktidarın geleceği ve veya devletin bekası söz konusuysa…
“Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” sözünü Atatürk savaş zamanı söylemiştir…
İlkesi, düşünceleri bundan ibaret olsaydı…
Zafer sonrası demokratik kurum ve kuruluşları hayata geçirmezdi!
NOKTA

Bir asker olarak, emir – komuta zinciri, boyunduruğu altında ömrünü geçirmiş bir insan…
Türk milletine parlamenter sistemi, laik ve demokratik bir sistemi reva görmezdi.

>>> Kendi toplumuna karşı, topluma diyorum cici hanımlar ve beyler toplumuna <<<
Karşı gizli ajanlar, muhbirler ve hatta milleti birbirini gammazlamaya Sevk ve Teşvik eden yönetimlerden ne kadar hayır bekleyebileceğini herkesin kendi takdirine bırakıyorum…
Tabii ki devlet yönetiminde bulunanlar…
Toplumun, devletin huzur ve güvenliğini tehdit eden oluşumlara karşı böyle insanları kullanır ama…
Kendi toplumunun büyük bir kesimini…
Düşünceleri kontrol altında tutmak için böyle yöntemlere başvurmaz.

İleri demokrasi gençler, ileri demokrasi…
Nomen est omen Z kuşağı, Nomen est omen.

YOK denedim, OLMUYOR…
Daha açık yazamam, böyle durumlarda kimin eli kimin cebinde bilemezsin…
11.09.2001…
Güzel bir örnektir buna.