IT dalaşı

İki çete, kırk haramiler…
Ve PKK…
Birinin başında Recep Tayyip Erdoğan…
Diğerinde F. Güllen…
Ha AKTÖ ha FETÖ…
İki irticacı, hırslı IT.

Gençler işsizmiş…
Babalar evlerine ekmek getiremiyormuş…
Çarsı – Pazar el yakıyormuş…
Tencere kaynamıyormuş, dış siyasette itibarımız yerin yedi kat dibindeymiş…
Kimin umurunda?

Yeter ki Kasımpaşalı ayı…
FETÖ aşağı, FETÖ yukarı diyebilsin…
Yandaşın, yoldaşın sürünmüyor AMA bizler sürünüyoruz bu durumda…
Tek…
Anlıyor musun tek gelir kalemin çünkü yok başkası, paytak yeni kapılar açmayı beceremedi…
Dilenmek, boyun eğmekten başka Katar’lı çocuk karşısında…
Turizme de El Fatiha!

Kasımpaşalı ayı, sen kiminle uğraştığının farkında bile değilsin

One time pad…
And…
Two way authentication!

Türkiye Gençlik Birliği…
Atatürk milliyetçileri, cumhuriyetçiler…
Dünyevi ve semavi…
Bu iki kavramı birbirinden ayırmasını bilenler…
Suç işlemiyoruz…
Hırsızlık, arsızlık yapmıyoruz…
Yalan söyleyip adam kayırmıyoruz, şantaj bizim işimiz değil…
Hele…
Hele, hele vatan -millet malını kimseye p.zevenk gibi peşkeş hiç çekmiyoruz…
Bir Tanrımız, bir dilimiz, bir bayrağımız ve biricik Türkiye’miz var!

Bu yöntemlerin ne matematiği ne teknolojisi var…
Yok, anlıyor musunuz yok…
Öngörülemez, hesaplanamaz…
Duruma göre bir saatliğine, bir günlüğüne, bir aylığına geçerli…
Sersem eder adamı, t.şaksız bırakır Arap’ı…
Sürat ve zaman bizim en büyük müttefikimiz…
Aniden ortaya çıkıp pankartlarla, sözlü korolar ile, şarkılar ile gaflet uykusunda olan halkımızı
uyarıp, halk desteğini sağlayarak, alarak halk arasına karışmak…
Kansız, vurup – kırmadan, şiddetten uzak ama yürek…
Halk ve Allah sevgisi dolu…
Atatürk milliyetçisine yakışan budur!

Bu vatanin kahramanı da, haini de çoktur unutma.

Not: nelerle uğraştığımı bir bilseniz
😊

Türkeş…
Cehennem ateşlerinde yanası vampir…
Çok gencin kanına girdi…
Bugünlere zemin hazırladı, Allah var yukarıda…
Ecevit dışında hepsi bugünleri hazırladı, Demirel dahil…
Ilımlı İslam(!)
Severim bu şarkıyı, AMA son dizeleri dışında…
Buda güzel…


oku

😊

Bu hayvanlar kafalarını çalıştırmıyor bari sen çalıştır genç…
En basit çözümler…
“Daima” en iyi olanlardır!

Yukarıda ne mi yazdım?
😊

Türk dil tarihi
477 Sayfa…
indir

Türk’üz biz ama…
Ne dilimizi biliriz ne geçmişimizi…
Ilıman Türk, Türkiyeli, liberal Türk’üz vesselam…
indir

Nelerle mi uğraşıyorum yine?
Sana ne kardeşim, sana ne?
😊

30 imam otobüste

Avrupa’yı turluyorlar, helal olsun…
Kimi “Müslüman’a” göre hain, kimisine göre bir damla…
Kin ve nefret gölünde bir damla!

Fransa’dan kaynaklanan bir hareket…
Benim dinim, bizim yüce dinimiz İslam…
Hırsızların, özellikle hırsızların, arsızların, namussuzların, kendi vatan ve milletini bırak…

Kimseye yönelik hainlik etmez, edemez yürekle iman eden Müslüman.
Katil…
Hiç olamaz, İslam adına, Müslüman adına suçsuz, günahsız kimsenin kanına girmez!

Bu hareketi tüm yüreğimle destekliyorum…
Allah…
Ki Kur’an’da yazar, Allah hoşgörülüdür, yücedir, bağışlayıcı, af edicidir…
Bu vasıflarıyla sevgi doludur, sevgi!

Aramızda hayvanlara yer vermeyelim, safları sıklaştıralım…
AK Saraylardaki hırsızların başına yıkalım saraylarını.

Tadımlık, taktik ve teknik

Tutamayacağım sözü vermem, verdiğim sözden dönmem…
Kör bir cehalet ile karşı karşıyayız arkadaşlar, kör bir cehalet…
Bakmayın kaliteli şifre, şifreleme…
Yazmadım, başlamadım bile…
Neden biliyor musunuz?
Yok, sağlığımla ilgisi yok, var ama neden O değil!

Üç tane sıkıştırma yazılımı önemiştim mesela, dedim WinRAR, Backdoor diye bir rivayet dolaşıyor…
Söylenti, ispatlanmış bir şey yok ortada…
Bitlocker dedim, standarttı yani ayarlanmamış hali 128 bit…
Yine dün örnek gösterdim dedim şirketler var SADECE devletlere çalışıyorlar diye…
Ne yapıyorlar, hangi imkanlara sahipler Allah bilir!!!

Önderin bildiği…
Emin olduğu çünkü kendisi kullanıyor bu yazılımları…
Piyasada serbest bir şekilde satın alabileceğiniz bazı yazılımlar…
Var çok var, çok ama çok, hatta iddialı…
Binde biri, evet sadece binde biri gerçekten işe yarıyor…
Cehennemin dip köşesinde, özel laboratuvarlarda yine “cehennem zebanileri” tarafından üretilmiş…
Zehir gibi kafası çalışan insanlar tarafından…
Bitlocker mesela, çok değil oluyor her halde beş – on sene İngiltere hükümeti Microsofttan yârdim istedi. Microsoft hükümete yârdim etti mi etmedi mi en azından ben bilmiyorum. Yine birçok yazılım şirketi Amerika’da, Amerikan yasalarına uymak ZORUNDA…
Devlet güvenliği dendiği anda akan sular duruyor. Bilginin, postanın, yazışmaların, konuşmaların mahremiyeti diye bir şey yok!

Ve Suudi köpekler, aslında kin gütmüyorum Suudilere, İslam’ı bozdukları, kendi sapık yorumlarını dinimize kattıkları için çok kızıyorum onlara, o kadar. Beş tane süper bilgisayara sahipler.
Suudiler ve O p.zevenk, hani var ya karı satar gibi vatan – millet satan.

Ben bana güvenen, güvenmek isteğinde ve niyetinde olanı ne satarım ne yâri yolda bırakırım…
Gençlere nasıl kıyarım…
Tayyip itinin zindanlarında çürümelerine nasıl izin veririm?

Öte yandan senin okuduğunu onlarda okuyabilir, it – kopukta, hırsız – uğursuz…
Belki PKK…
Anlıyor musunuz demek istediğimi?

Yok çaresi yok, bilişim – milişim, keyfiyet…
Kafayı çalıştıracaksın, zahmete katlanacaksın…
Ben sadece yol gösterip, yardımcı olabilirim…
1 Nibble 4 Bit, 8 bit bir Byte…
Düz hesap anlayabilmen için, bir karakter 8 bit, mesela A…
Şifren 8 karakterden oluşuyorsa ki kesinlikle yetersiz…
“64 Bitlik” bir şifren var, Asimetrik şifrelemede günümüzde 3072 Bit altında kalan her şifre GÜVENSIZ sayılıyor. WinRAR, denedim, şahsen, bizzat…
Bu yüzden hep tadımlık yazıyorum…
DENEYEREK, BILEREK, EMIN olarak yazdıklarımdan çünkü sürüm değişikliği, teknik değişiklikler, strateji ve taktik değişiklikleri.

Simetrik şifrelemede, şifre ne kadar kaliteli o kadar iyi…
WinRar 5.4…
1024 karaktere kadar şifre kabul ediyor…
Yani 1024 x 8 = 8196 Bit…
Dün size tanıttığım yazılım, hani USB bellek için, SafeGuard…
32768 karaktere kadar denedim kiiiiiiiiiiiiiiiiii…
Tamamen ütopik bir değer…
Çünkü bir rakamdan sonra en kaliteli şifre dahi tüm zinciri bozuyor…
Kriptolojinin birinci VE en önemli maddesi…
Her tekrar şifreyi bozar!

Ve ebedidir kadın için mücadele

Yürek dediğin bin bir oda arkadaş…
Varken bunca dilber, dururken bunca güzel…
Bu Önder uslanmaz, yürek acısı ise hiç dinmez!

Ah gençlik ah, değerini hiç bilemedim…
Gelirsem bir daha dünya, yeminle, nerede akşam orada sabah…
Yeter ki bu tecrübeye sahip olayım, hangi hatun bana zincir vuracakmış işte o zaman şaşarım!

Hanım’ın her tarafı mosmor…
Yokkk…
Ben dövmedim, yakışır mi?

Sallapatidir kendisi, çok kızarım ona bu yüzden…
Ya kadın, kendine dikkat et, biraz kadın ol, alımlı, zarif, ağırbaşlı, kibar…
Ne bu hız, dünyanın işini sen mi bitireceksin?
Kimmm…
Bu dünyevi işlerin, işini bitirebilmiş, altından kalkabilmiş ki?

Evvelsi gün oturma odasında bir kaydı…
Yeminle havada, ondan sonra çok fena yere çakıldı, aklım gitti boynunu kıracak diye…
Hep diyorum Ona, ya kadın dikkat et, ikici hatunsun…
Başıma masraf açma, bir üçüncüyü aldırma…
Yok kadın dinlemiyor…
Kafasına göre devam, tamam, uyuşuk Ayten bende sevmem…
Hani…
Bana göre kadın dediğin eline, beline ve en önemlisi beynine…
Haliyle Osmanlı katırı kadar dayanıklı, Anadolu kadını gibi dirayetli…
Bir ceylan kadar alımlı ve ince olmalı!

Neyse…
Canlılar aleminde bile…
Dişi için bitmez bir mücadele…
Bu sabah bir hayvan belgeseli izledim, maymunlar…
Maymun deyip geçme…
Gerçekten çok ilginçti.

Erkeklerin şebekliği…
Sanki bizler farklıyız onlardan?
Gaye, hedef dişinin yüreği!

Neticede çiftleşmek, üremek için gelmişiz bu dünyaya…
AMA…
İnsansın arkadaş, insan…
Yüce Mevla’m…
O bilgeliği ile bilmişte yaratmış bize, evet bize bu züllümü…
Bu işkenceyi, bu bitmek bilmez özlem ve hasreti.
Ceylan kadar narin, bir çiçek kadar güzel kokulu, kış gününde harıl harıl, çıtır çıtır yanan bir ateş kadar sıcak varlığı, kadını!

Arkadaş…
Sen…
Kadına salt bir cinsel obje olarak bakmadan…
Kadını kadın, kadını insan, kadını bir dost, bir yoldaş vefakâr arkadaş, bir sırdaş olarak keşif ettin mi hiç?

Etmediysen…
Tesviye ederim birde bu gözle bak kadına…
Arap’ın sol t.şagı gibi olma…
Kadın üzerinden, din üzerinden siyaset yapma…
Kadına bir kadınmış gibi yaklaş, nadide ve narin bir çiçekmiş gibi…
Öp, okşa…
Sev ve kokla…
Gerisini ona bırak, bak nasıl açacak…
Verdiğini misliyle iade edecek…
Saray balkonundan alemin namusuna dil uzatma…
Bir damla paçavra ayıp örter AMA…
Ne insana ahlak ne namus ne sadakat sağlamaz…
Yürektir, beyindir bu değerlerin yeri…
Bilgidir, görgüdür kaynağı, vicdan, sende olmayan, kinden, nefretten başka bir şey bilmeyen ve tanımayan hayvan.

Nosferantu, Bir dehşet senfonisi

1922 yılında Almanya’da çekilen bir korku filimi. Korku sinemasının klasiklerinden…
Artık bizde de gelenekten sayılmaya başlandı, adetten sayılır oldu korku…
Dehşet…
Ülkenin yarısından fazlası (kim ne derse desin, siyasal İslam destekçilerin oranı bana göre %30 ile %40 arsını, en fazla %40, bakma sen %50 ve fazlası dediklerine, seçim sistemi, biliniyor ama değiştirmeye kalkan var mı? Muhalefet dahil, aslında muhalefet değil, köstek değil destek, destekçi)
Korku ve dehşet içinde!

Evlatlar, yavuklular, kocalar, babalar bir bir toprağa düşerken…
Senfoninin, dehşetin melodisi kulaklarda çınlarken…
İnsanlarımız gaflet içinde.

Niccoló Machiavelliye göre, “zafere” götüren her yol mubahtır…
Cinayet bile…
Devlet için, vatan için kalmadıysa başka çare Tiranlar öldürülmeli(!)
Böyle der Machiavelli, ne yalan söyleyeyim bu düşünce bana çok sempatik geldi!

Hadi bu siteyi ele geçirdin

Sonra ne olacak?
Beni susturabilecek misin?
Hadi beni susturdun, ya yetiştirdiğim onca genç…
Hangi birini susturacaksın?
Evet kâbusunuz bizler senin, kâbusun…
Tıpkı senin bizim kâbusumuz olduğun gibi!