Önder Gürbüz

Senelerden beri yazıyorum bu gerçeği…
Senelerden beri.
Satılmış kalemşorlar, yandaş ve yoldaşlar…
Ve Atatürk milliyetleri!

*

IYI…
En güzelini yapıyorsunuz, hep dedim…
Arama motorlarını “Proxy” olarak kullanın…
Kendi güvenliğiniz namına…
Bu çeyrek…
😊
Bir garip çeyrek!

*

Bu Uğur göt verenlikte Cem’i bile geçti…
Uğur Önver…
Allah’ım dolular…
DOLU!

SOKARIM Fetönüze, AK terörünüze!

*

İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri

Büyük fıkıh (hukuk) bilgini, Hanefi mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam
Ebû Hanîfe’nin (VIII. yüzyıl) ilmi faaliyetleri yanında ticaretle de meşgul
zengin bir zat olduğu malumdur. Bu büyük insan, gündüz öğleye kadar
mescitte talebelerine ders verir, öğleden sonra da ticari işleri ile
uğraşırdı. Bir gün ders verdiği sırada bir adam mescidin kapısından
seslendi:
– Ya imam, gemin battı!… (İmamın ticari mal taşıyan gemileri mevcut)
İmam-ı Azam bir anlık tereddütten sonra
– Elhamdülillah dedi.
– Bir müddet sonra aynı adam yeniden gelip haber verdi:
– Ya imam, bir yanlışlık oldu batan gemi senin değilmiş.
İmam bu yeni habere de:
– Elhamdülillah, diyerek mukabele etti. Haber getiren kişi hayrete
düştü:
– Ya imam, gemin battı diye haber getirdik „Elhamdülillah“ dedin. Batan
geminin seninki olmadığını söyledim yine „Elhamdülillah“ dedin. Bu
nasıl hamdetme böyle?
İmam-ı Azam izah etti:
– Sen gemin battı diye haber getirdiğinde iç âlemimi, kalbimi şöyle bir
yokladım. Dünya malının yok olmasından, elden çıkmasından dolayı en
küçük bir üzüntü yoktu. Bu nedenle Allah’a hamdettim. Batan geminin
benimki olmadığı haberini getirdiğinde de aynı şeyi yaptım. Dünya
malına kavuşmaktan dolayı kalbimde bir sevinç yoktu. Dünya malına
karşı bu ilgisizliği bağışladığı için de Allah’a şükrettim.

Ilgiliyseniz

İMÂM-I AZAM EBÛ HANÎFE

ve oniki imâm, hacı bektaş velî

Hacı Bektaş-ı Veli’de kur’an anlayışı

Çocuklar…
Genç kardeşlerim…
INANIN…
Çok güzel bir dinimiz var, gerçekten güzel…
MANTIKLI…
İslamiyet bu ADILERIN yaşadığı, yaşatmaya çalıştığı…
Söylediği…
Örnek olarak sizlere göstermek istedikleri Müslümanlık değildir…
Hokkabaz bular…
Birer hırsız, öte dünyayı öğrenmeye çalış, gerçek kaynaklardan faydalan…
Ama…
Rabbim bize yaşa dedi, hayatın içinde her şey var…
Bir sınav?
Ne der atalar?
Her şey biz insanlar için…
EVET…
O halde yaşa, tercümana ihtiyacın YOK…
Allah…
Kulunun anlamayacağı şeyi söylemez, beynin çelişkideyse…
Kalbine sor genç kardeşim, vicdanına…
Onlar seni yanıltmaz, oku…
Oku, oku…
Öğren…
Ve öğret.

Ve onsuz OLMAZ TABII…
Mevlana Celaleddin Rumi
Çok sevdiğim, öğretisine, anlayışına hayran olduğum bir insan.

Dîvân-ı Kebîr – Mevlânâ 5354 Sayfa

Fîhi Mâ-Fîh – Mevlana

Mevlana Celaleddin Rumi’nin Bütün Eserlerinden Seçmeler

Bir atom fizikçisi VE DAHA neler neler…
Çok severim, neredeyse hiçbir yayınını kaçırmam, dünkü “gece” sorum…
Berbattım…
AMA kısmetse tekrar döneceğim bu konuya…
Veya şöyle demiş olayım kısaca, biliyorsunuz beyne çok değinmişimdir…
BEYIN…
Bilişim, ağlar nöroloji falan…
Tip bilgim birazdan buradan…
Dikkat ile izlersen bir yerinde bir BILIM INSANI şöyle bir açıklama yapıyor:
“… özgür irademiz beynimizin ÖNCEDEN aldığı kararlar tarafından… Ama beynimiz alınmış olan bir kararı, DURUMU YENIDEN değerlendirme imkânı da veriyor…”
Hoppala yavrum hoş geldin…
NEREDE ALLAH…
NEREDE KADER, nerede yazgı?
😊

Olur muuu?
Hiç olur mu, Rabbim her yerde…
Veee…
Defalarca demişimdir ne bilim dini ne din bilimi dışlar…
Hele Müslümanlıkta…
Darwin…
Ve evrim kuramı, belki birçoğunuz bunu bilmiyor…
Böyle tahmin ettiğim için…
DIIKKAT anlatmıştım bir papazin evladıdır kendisi…
Bir din adamının yani…
VE YINE anlatmışımdır, KILISE yıllarca engelledi…
Kimi gerçeği, hayvanlarda duygu sahibi…
Galapagos adaları…
DIKKAT vurgu adaLARDA…
Birbirinden bağımsız bir adaLAR gurubu…
Ve AYNI hayvan cinsi adaLARDA değişime uğruyor…
Hayat şartlarına UYUM sağlıyor…
Gerisi…
Düşünebilen insana!

Dönelim YINE konumuza…
KORKU kardeşim korku çok güçlü bir dürtü…
TAM karşısında…
Sevgi, aşk en güzeli…
Olağanüstü güçlü iki dürtü…
Ve Rabbim…
Yaşa dedi, 300 bin sene önce mi insan dünyaya geldi?
40 bin sene öncesi miydi çağdaş insan dünyayı istila etti?

Evet öyleydi…
İnsan…
Bugünkü insan mıydı?
Hayır değildi, DIKKAT bu benim kuramım…
INAN…
Gençlik zamanıydı KENDIME sordum…
Okudum, okudum, okudum ve düşündüm…
Yani…
Şimdi yazacaklarım kendi “uydurmam” kendi kendime izahım…
O…
Bilim insanına cevabim…
Irade…
Allah mı bizi yönetiyor YOKSA insan kendi kendini mi…
Buydu kendime sorduğum soru…
EVET…
Allah’ın takdiri, kulun tedbiri…
Bakara Suresi – 99 . Ayet Tefsiri

﴾99﴿
Andolsun ki sana apaçık âyetler indirdik. Onları ancak fâsıklar inkâr eder.

Diyanet meali:
„Yüce Allah’ın Hz. Peygamber’e açık seçik âyetler indirdiği kesin bir dille ifade edilerek fâsıklardan başkasının bu âyetleri inkâr etmelerinin mümkün olmadığı belirtilmekte ve bu suretle yahudiler fâsıklıkla suçlanmaktadır. Fâsık “dinin emir ve yasaklarına aykırı davranma” anlamına gelen “fısk” kelimesinden türetilmiş bir isim olup “Allah’ın buyruklarına itaat etmeyip âsi olan mümin, münafık veya kâfir” mânalarında kullanılan bir terimdir. Genellikle büyük günahlar işleyen kimselere fâsık denmiştir. Bu günahlar içinde dinin itikad ilkelerinden biri veya birkaçı bulunursa fâsıkın aynı zamanda kâfir olduğu hususunda görüşbirliği vardır; fakat haksız yere ve kasten adam öldürmek, zina etmek, hırsızlık yapmak gibi dinin büyük günah saydığı fiilleri işlemenin de insanı dinden çıkarıp çıkarmayacağı hususunda mezhepler arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır. Ehl-i sünnet dışı bazı mezhepler bu tür günahlar işleyen fâsıkların mümin olma niteliğini kaybettiklerini ve ebedî olarak cehennemde kalacaklarını ileri sürerken bu görüşü çok sert ve aşırı bulan Ehl-i sünnet bilginleri müminlerin de büyük günah işleyebileceklerini, bu sebeple iman esaslarını kabul eden fâsıkı kâfir saymanın yanlış olduğunu, bunların –eğer affedilmezlerse– günahlarının büyüklüğüne göre bir süre cehennemde azap çektikten sonra cennete kabul buyurulacaklarını hem Kur’an ve hadislerden getirdikleri delillerle hem de aklî gerekçelerle kanıtlamaya çalışmışlardır (genişbilgi için bk. Yusuf Şevki Yavuz, “Fâsık”, DİA, XII, 202-205; Ali Şafak, “Fısk”, DİA, XIII, 37-38). Konumuz olan âyette “fâsıklar” kelimesi, İslâm’ı, Kur’an’ı ve Hz. Muhammed’in peygamberliğini inkâr eden yahudileri veya Allah’ın âyetlerini inkâr eden herkesi kapsadığı için “kâfirler” anlamında kullanılmıştır.“

Hatırlar mısınız bilmem, yazmıştım…
Ehliyet gitti…
Konuştum yetkiliyle, uzun zaman oluyor neredeyse…
Bir daha bir şey duymadım kendisinden, bu saatten sonra bir şey gelir mi bilmem?
Takdir hakki…
EVET…
Allah kuluna takdir hakki vermiştir, O…
Kaderimizi belirler, her birimiz için…
Budur samimi inancım AMAAA…
Aynı zamanda kuluna “yolunu seçme hakkını da tanımıştır”
İlk çağ insanları…
Vahşi doğada, bin bir tehlike…
Yaşam dediğin pamuk ipliğine bağlı…
Beyin…
Saliseler içinde durum değerlendirmesi yapmalı…
Alacağı karar…
Ya yaşam ya ÖLÜM demek…
Ama…
Evet ama beyinde yanılabilir…
İnsan bir daha bak…
GÖR…
Düşün, saliseler içinde…
Durumu değerlendir!

Bilmem anladınız mı, anlatabildim mi demek istediğimi?

MUTLAKA…
Luther ile ilgili AMA tavsiye ederim.

I. bölüm

II. bölüm

III. bölüm

Din, iman bahane…
İnsanları bunlar ile kandırmak şahane…
Dikkat ile izle…
Evet isyan etmekte hâkli nedenleri vardı…
Ama insana hizmet…
Hakka hizmettir bunu ise unutma!

Hz. Mevlâna…
Hacı Bektaşi Veli…
Ve daha NICELERI…
Neyin mücadelesini verdi?

Ve SONUNDA…
Geldi bir Tayyip PEZEVENGI!

Demek doğru olur mu bilmem…
İlkelerim…
Kişiliğim. Neyse pis bir konu hiç girmeyelim bu meselelere…
Ben…
Öğrenmem gerekenleri öğrendim, zaten amaçlarım farklıydı…
En son Köln mesela…
😊
Bireysel, bu çeyrek KIMSE HESABINA çalışmaz. Önümü görmeliyim…
Sevdiklerim!
KOCAMAN BIR NOKTA

„Versprechen erfüllt: China besiegt absolute Armut im gesamten Land
26.11.2020 • 06:00 Uhr

Chinas Präsident Xi Jinping hatte vor sieben Jahren den Plan verkündet, die absolute Armut im Land bis Ende 2020 zu beseitigen. Diese Kraftanstrengung hat das Land nun offenbar gemeistert. China will jetzt eine neue Dimension der Entwicklung anstreben.
Die Lokalregierung der chinesischen Provinz Guizhou hat am Montag bekannt gegeben, dass die absolute Armut in den letzten neun Landkreisen überwunden wurde, wie die Agentur Xinhua berichtete. Somit ist es China gelungen, alle Landkreise von der absoluten Armut zu befreien.

Einer Untersuchung durch unabhängige Agenturen zufolge sei der Gesamtgrad der absoluten Armut in diesen neun Landkreisen auf null Prozent gesunken, und die Zufriedenheitsrate der Einwohner betrage mehr als 99 Prozent, wie Li Jian, Direktor des Büros für Armutsbekämpfung und Entwicklung der Provinz Guizhou, auf einer Pressekonferenz erklärte.“

*

BÖL…
SADECE İstanbul’da yaşanan ölüm vakalarını yediye…
Yaklaşık, düz hesap (en son veri) 200 kişi…
Nasıl oluyor da TOPLAMDA sadece 100…
160 kişi ölüyor bu durumda, KORONA…
Korona, ya Önder kendi kendini…
VEYA zaman beni!

Ve “analizlerim” hiç iyi değil…
Haberiniz ola.
NOKTA

*

Uyuşturucu ya uyuşturucu…
ANLAMADIM…
Sabahtan, yataktan yere, yerde otururum genelde…
Veya yatarım yere…
Evden arabaya…
Allah’ım, arabadan dükkâna…
Belden aşağım, tarifsiz. Kıpırdamak mümkün değil.

Felaket bir sis, nem…
Bilmiyorum, bilmiyorum…
Bilsem önlem alırım.

—–
İstanbul’da haftalık vefat sayıları
—–

Ve badem açıklamaları!!!

😊 😉 😊

Ora Tayyipistan, kim kime dum duma…
Uludağ’ın Robinson Crosoe’su olarak bilinirmiş…
Hiçbir teknolojik aygıtı yok…
Tek başına ormanda, Koronayi bile 1, 2 ay sonra öğrenmiş.

Yeminle hayal ettiğim ama bir türlü gerçekleştiremediğim hayat.

§ 315d
Verbotene Kraftfahrzeugrennen
(1) Wer im Straßenverkehr

1. ein nicht erlaubtes Kraftfahrzeugrennen ausrichtet oder durchführt,
2. als Kraftfahrzeugführer an einem nicht erlaubten Kraftfahrzeugrennen teilnimmt oder
3. sich als Kraftfahrzeugführer mit nicht angepasster Geschwindigkeit und grob verkehrswidrig und rücksichtslos fortbewegt, um eine höchstmögliche Geschwindigkeit zu erreichen,
wird mit Freiheitsstrafe bis zu zwei Jahren oder mit Geldstrafe bestraft.
(2) Wer in den Fällen des Absatzes 1 Nummer 2 oder 3 Leib oder Leben eines anderen Menschen oder fremde Sachen von bedeutendem Wert gefährdet, wird mit Freiheitsstrafe bis zu fünf Jahren oder mit Geldstrafe bestraft.
(3) Der Versuch ist in den Fällen des Absatzes 1 Nummer 1 strafbar.
(4) Wer in den Fällen des Absatzes 2 die Gefahr fahrlässig verursacht, wird mit Freiheitsstrafe bis zu drei Jahren oder mit Geldstrafe bestraft.
(5) Verursacht der Täter in den Fällen des Absatzes 2 durch die Tat den Tod oder eine schwere Gesundheitsschädigung eines anderen Menschen oder eine Gesundheitsschädigung einer großen Zahl von Menschen, so ist die Strafe Freiheitsstrafe von einem Jahr bis zu zehn Jahren, in minder schweren Fällen Freiheitsstrafe von sechs Monaten bis zu fünf Jahren.

Derin derin düşün…
Sorunun özünde kişiliğin, bireyselliğin, kulluğun yatar…
Tabidir…
Felsefidir soru, felsefedir…
Hayatı aydınlatır…
Ben sorunun cevabına vakıfım…
Ve…
Gerçekten yoktur çocuktan farkım…
Çok yoruluyorum.

*

19453…
Ekonomi…
Bilmiyorum bu konuya ilginizi çekmeyi başardım mı?
Zamanlama…
Saniyenin önemi, özellikle ekonomide algoritmaların yer alması…
Yazmadım dün, bir başka profesör ekranlarda, dikkat çekiyor sağlık çalışanlarına…
BITTILER diyor, bittiler neredeyse…
İkisi birden diyor ki zamanlama, bu kararlar alınsaydı iki hafta öncesi…
Tabii ki siyasetçide sadece birer insan…
Ama seçilme nedenleri öngörüleri, alınması gereken kararları zamanında almaları…
INAN…
Yazıyorsam, vurguluyorsam kimi şeyi…
Kendimi övmek için değil, ben kimim ki?

ANLAMANIZI ISTIYORUM…
İnsanlar kimi şeyi öngörebilir…
Gelelim gün içinde özgür irade meselesine…
Ahahhh…
Bu hesapta yoktu, Katar Emiri geliyormuş…
Kurtardı gene GÜNÜ…
Offf…
Fransa, boku yedin Tayyip…
Dağlık Karabağ meselesi, Tayyipistan rolü…
Offf, off, of.

Fransa – Amerika çekişmesi…
BÜYÜK bir ihtimal ile Trump izin verdi, geliyor Katar Emri…
Merak ettiğim; BILMIYORUM…
Biden…
Sürdürecek mi Trump siyasetini?

Ermeni meselesi…
YENI Fransa girişimi olursa Biden destekli…
Offffffff…
Tayyip bu sefer gerçekten boku yedi.

Ve döviz…
Kurtarmaz paşam kurtarmaz…
Koyma pınar pınar olmaz…
Pınar dibinden kaynamadıkça…
Ne zamana kadar Katar kurtarabilir seni?

Müslüman kalleşliği!

Almanya konusuna hiç girmeyeyim daha iyi…
Dün diyor bir siyasetçi…
“Yeniden 30 MILYAR Euro öngördük, bunu Avrupa’da bizim dışımızda kimse yapamaz”
>>> Doğru <<
AMA ne zaman kadar, KIM ödeyecek bu borçları???
Hep derim…
AYRIM YAPMAM ha Türk ha Alman ha Kürt, Ermeni evladı…
FARK ETMEZ…
Çocuklar…
Velilerinin hata bedellerini ödememeli!
NOKTA

Affedersiniz…
BAK…
Bir tarafım çıkacak, Oma…
Borçlanmamak için, INAN komşular falan acayip acayip yüzüme bakar oldular…
Çok şeyimdeydi…
Her gün birkaç saat gücümün yettiği kadar…
Bitti bitecek…
Sana ne?

Ömrüm borç ödemekle geçti…
Evlat, en son geldiğinde oturdu dibime…
“Baba NEDEN o zamanlar BitCoin, hisse senedi falan almadın? O kadar az mi para kazanıyordun?”
Oğlum…
Ağabeyinin bezini babaannenlerden çalıyordum, portakalı, meyveyi çok severdi…
(Anne tarafından “dedesi”)
Onlardan alıyordum her seferinde birkaç tane…
Borç gırtlağımıza kadardı!

Aptal aptal baktı yüzüme, inanası gelmedi…
Bu aile bugün bu durumdaysa…
Neler geldi neler geçirdi…
ALLAH korusun, yaşatmasın…
Ama insan ille yaşayacak ki anlasın.

Almanya…
İçim çok dolu…
Yavaş yavaşta öldürebilirsin insani…
HAYAT durdu…
KIMSEYE avuç açmak istemiyorum, NEDEN zorluyorsunuz insanları…
Anlaş komşularla, kapayın insanları iki, üç hafta evlere…
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir…
Bu konunun YOK başka türlü bir çözümü!

Bak zanaatkârlar odası, orası burası…
Ha bire çağrı…
Devlet yârdim etsin, kirayı ödeyemiyoruz, geçinemiyoruz…
Gelir yok…
Devlet hangi birine yetişecek?

Ya hero ya mero…
YOK başka çözümü.

*

Ruh hastası pezevenkler…
HEPIMIZI zan altında bırakıyorlar…
TEKRAR…
Hiçbir şey tek taraflı değildir aslında…
Ama böyleleri…
Kadını zincirle dövüyormuş, tornavida falan…
Sapıklar.