George Washington deneyi ve eşcinsel olduğu iddiasıyla Alman ordusundan atılan Friedrich Wilhelm Ludolf Gerhard Augustin von Steuben (Soğuk namlu bağlamında)

Ayrıntısına girmeyeceğim…
Fena, çok fena…
ANLAYANA…
George Washington İngilizlere karşı bağımsızlık savaşı verirken salt kötü şartlar ile mücadele etmiyordu aynı zamanda hem subay sorunu HEM çiçek hastalığı (Poken) ile mücadele etmek durumunda kalıyordu.

Kendince…
Bilgi ve deneyimi olmaksızın bir deneye girişti, çiçek hastası bir askerin “iltihabini patlatarak” henüz sağlıklı olan askerlerine bu intibahı bulaştırıyor, böylelikle hastalanmalarını sağlıyordu. ANCAK hastalığın doğal süreci bozulup, bedene bu hastalığa karşı antikor üretimine zaman sağladığı için hastalık gerilemeye başlamıştı. Kısacası hastalığı böylelikle yenmiş oldu.

Eşcinsel mescinsel…
KESIN OLAN iyi bir yöneticiydi, insan sarrafı…
von Steuben’e fırsat vererek İngilizleri fena bozdu!

Bilmem ne anlatmak istediğimi anladınız mı?

Almanya 15:32 dolar 7,9381 „dünya lideri“ sen Maraş’ı açarsın ha, AL SANA! Ne oldu paşam Akdeniz’de gaz, Libya’da petrol, Suriye’de namaz falan ne oldu??? Uzaya, fezaya falan gidiyorduk ne oldu?

Sor kendine NEDEN diye. Bıçak, muşta falan NEDEN taşır gencecik bir insan böyle şeyleri yanında?

Sadece erkekler mi?
Offf…
Kaç tane kızın cebinde, elinde gördüm kesici ve delici alet.

Anlatayım sana nedenini…
Geçelim Türkiye’de geçirdiğim günleri, sağ – sol meselesini…
Delikanlılık zamanım…
Disko misko, okul vesaire…
Arkadaş “herkesin cebinde” var bir şeyler…
Ehliyeti aldım…
Kızlar…
Yok cebimde gezdirmedim bıçak…
Arabada levye mevye…
Ama…
Bagajda adam akıllı bir sopa. Zırt oraya…
Pırt buraya, devamlı yollarda, yanımda hatun matun…
Avrupa kazan ben kepçe.

Atam sözüdür:
“Elin yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanır”
Rahmetli…
Kavgası dövüşü eksik etmezdi…
Az “acı parası ödenmedi”
Alman kanunları, dayak atan dayak yiyene ödemek zorunda…
Neyse…
Kuş yuvada gördüğünü yapar meselesi…
Bir ÖZENTI, eee erkek olmak kolay mı, çocuk yaştan beri elinde tahtadan da olsa…
Plastikten…
Bıçak, kılıç, tabanca…
(Bugünlerde ÖZELLIKLE şiddeti ABARTILI oyunlar vesaire)
Güven duygusu altüst ola…
Kendini koruma gereği, nefsi müdafaa…
Eee…
Yanında hatun, nefsine yedirebilir misin yanında dayak yemeyi?
“Herkesin de” cebinde bir şeyler olunca!?
“Mecburi” istikamet yani(!)

“Herif otuzuna girdi”
Daha YENI, geçenlerde öğrettim tabanca tutmayı…
Nelere dikkat etmesi gerektiğini…
Bak DayDay, DaDa…
Baktım, istedim temel bilgiyi aktarmayı…
YOK…
İkisinde bu tarakta bezi.

Demem O ki…
Nasıl ki insan insandan beslenir…
Çevren…
Hayat – yaşam koşulların seni şekillendirir!

Ağaç…
Yaşken eğilir!

Dün ZORLA gittim, uyuşturucu yetmedi…
Üstüne Novalgin…
Ya…
Durup dururken kaptırmayalım ruhsatı meselesi…
Zaten çıkmış adım dokuza…
İnmez sekize, dedim ya…
İnsan alışkanlıklarının esiri!


Dikkatinizi çekerim milimetre farkı ile yan yana atışları. Dediğim gibi her atış arası geçiyor 1, 2 saniye

BEYIN…
İlle reflekslerin, alışkanlıkların önüne geçmeli…
Dedim ya dün bir bugün iki.

Tetiği doğru çekmeli…
El “makineli”
35 toplamda, doğru saydıysam…
Sekizi ıska…
Dokuzu hedefte…
Yediyi, sekizi sayma…
Yoruldukça!!!

Matematiksel…
Atışların %77,14’ü…
Hedefte…
OLACAK, emin ol bundan %90…
Bir, iki daha. Beyin alışkanlıkların ÖNÜNE geçecek…
Neticede elimde SADECE bir Glock var…
Ve Glock tabancaların Kalaschnikow’u desem…
BELKI…
Anlarsın beni?

Güvenli AMA…
Atışlar kesin değil (Almanca präzise)
Yok Türkçe karşılığı…
TANIMLAYICISI!

Dilimiz…
Hep eleştirdiğim durum…
Goal = gol…
Football = fotbol gibi!

Doğruya doğru, yalana YALAN

Pezevenk hâkli…
Senelerden beri eleştiririm bu durumu…
“Anne babalar kolaycılık, kendilerine zaman ayırma uğruna… çocuklar… saatlerce elektronik cihazlar karşısında…”

Ancak…
Durum gerçekten Yeşilay sorumluluk alanına mı giriyor YOKSA aile bakanlığı sorumluluğunda mi pek emin değilim.