Sabahtan beri alışverişteyim, oraya koştur buraya koştur…
Kazaen…
Fare düse buzdolabına hayvanin kafası yarılacak, tam takır, bomboş…
“Fuzuli işler müdürü” sıfatlarımdan, bana takılan lakaplardan biri…
Annemdir mucidi…
Ya neler neler yakıştırıyorlar bana, hayretler içeresinde kalıyorum…
Ama bak “Fuzuli işler müdürü” yokken, ev boşalmış(!)
Yolda…
Ormanlarda tomurcuklar açmış, taze taze yeşilin filizi…
İçim şenlendi…
Beklerim baharı, SON BAHARIMI…
Beni güldüren virgülümü, NOKTA
Umarım, Allahtan temennim yarım elma, gönül alma eline geçmiştir. Hoşuna gider ve kullanırsın.
Not:
Sokak şoparlarına döndüm, saç – sakal birbirinde…
Önce gideyim bir güzel köfte kızartayım sonrasında cup banyoya…
Ah o antika, ah gülüm ah. Ben nerden bileyim adamların cuma öğleden sonra kapatıp ta cumartesi akşam açacaklarını, Pazar sabahın köründe yoldaydık. AMA…
Yeminle, Allah inandırsın…
Hani Müslümanız diye geçiniyoruz ya, Cuma falan, namazdan sonra herkes işinde gücünde…
Bu insanlar…
Gerçekten dinlerini, inançlarını yaşıyorlar, yaşıyor ve yaşatıyorlar. Sokaklar var ya…
Cuma öğlenden sonra, Cumartesi aksama kadar bomboş, yeminle bomboş. Sadece turistler ve turistlere hizmet veren yerler, askerler, polisler ve hastaneler açık, yolda – sokaktalar.