İlaçlara geç kaldım, dur bakalım bugünü zaten batırdım

Oma’dan geliyorum, çiçek götürdüm. Hafta da, en az bir iki gitmeye çalışıyorum…
Gördükleriniz göze batanlar, arkalarda, yanlarda daha var…
Severim tabiatı, bahçeyi düzenliyorum kaç zamandır. Daha yok ama ya şömine, soba veya şömineli soba. Dur bakalım maddi duruma bağlı.
Bundan sonrası çok dikkatli okuyun lütfen, anlatacaklarım…
Anlayana bir umut kapısı.

Ağaç kesmek dinimizce ZORUNLU nedenler olmadan >>> çevresine, tabiata <<< zarar vermek
GERÇETEN GÜNAH sayılır. Caiz değildir…
Peygamber Efendimiz ve örneğin Ebu Bekir bu konuda yeterince örnek vermektedir…
Bakınız sözde Müslüman, AK pezevenklerine(!)

Ancak…
Zorunlu haller ve mesela ağaç, bitki budamak gibi durumlarda bunun bir sakıncası yoktur…
Yoksa…
Müslüman kendine ve çevresine saygılı olmak durumunda ve zorunluluğundandır!
NOKTA

Bahçe çok ama çok bakımsız kaldı, düzenlemek, temizlemek mecburiyetinde kaldım…
Dediğim gibi niyet bir şekilde ya soba veya şömine…
KEYFIM için, sadece keyfine…
Tabii ağaç dallarını falan temizlemek zorunda kaldım, incecik dallarda olduğu gibi bileğim, kolum, bacağım kalınlığında dallarda vardı. Odunluk yoktu…
Önce odunluk yaptım…
Özel olarak, yok benzinlisi değil, çok ağır, akülü ağaç testeresi aldım…
Gücüm kadar, yok başka çaresi kardeşim YOK. Ben boşu boşuna mı kendim için çeyrek diyorum…
Sonra kesmeye başladım, kestiklerimi küçülterek odunluğa yerleştirmeye başladım…
Bakin YEMINLE…
Vallahi billahi çok şaşırdım, çok şaşırttı beni…
Fırsat buldukça gidip bir şeyler yapıyorum, geçenlerde olduğu gibi.

Gene odun kestim, küçülttüm…
Yerleştireyim derken…
Ana bir baktım >>> kestiğim dallardan reçine akıyor, ağaç reçinesi <<<
NASIL ÜZÜLDÜM BILIYOR MUSUNZ, anlatamam yani…
Ölmüş, kesilmiş HALA KENDINI tedavi etmeye, iyileştirmeye bakıyor…
Hala…
ANLAYANA!

Dur daha bitmedi…
Neden alman, alman biz ise Türk değil Krüt’üz onu anlatmadım…
Krüt…
Türk’ün tersi, bir nevi Türkiyeli….
Perşembe akşamı kulüpteyim, üçüncü uyuşturucuyu içmeme rağmen ayakta zor duruyorum, eller titriyor. Bir eğitmen var, benim yaşlarımda veya en fazla benden bir, iki büyük. Ta başından beri kanlarımız birbirine ısınmadı. Tabii o profesyonel >>> spor atıcılığı yapıyor <<<
Mektepli, eğitimini almış. Gençlere atıcılığı öğretiyor…
Bakin yalanım varsa akşama çıkmayayım, ne kadar antipatik olursa olsun…
Zaten mesleğimin bana EN BÜYÜK GETIRISI hatayı önce kendimde ararım, ben mi yanlışım?
Adam ilgili, Allah var yukarıda AMA ben onun dediklerini, istediklerini YAPAMAM…
Doğru nefes almayı O bana tekrar hatırlatmışı, Allah razı olsun…
Benim bildiğim, rakamlar muhtelif 209 (206 ile 212 arası) kemikten “en azından 200 kırıldı” ve geleneksel kaynadı, yani kırıldığı gibi. Tipi yamuklardanım yani…
Yok kardeşim duramıyorum onun dediği gibi, canim çok acıyor. Uyuşturucuya rağmen…
Havalı silahlarla eğitim yapıyoruz (200 Bar, deler geçer)
BENI IKAZ ETTI, önce kızdım ama ADAM ÇOK HAKLI. Parmağım sürekli tetikte…
Halbuki doğrusu yanda olmalı, ateş edeceğin zaman parmak gider tetiğe…
Eeeee?
Ne anlamam gerekir bundan diye sorabilirsiniz kendinize…
İşte tam da bu yüzden alman alman, dünyada sayılı devletlerden biri…
Ve biz SADECE bir g.tün kıllarıyız(!?)

Havali silah mı?
Evet!!!

GÜVENLIK, sabahtan anlattığım Tarzan’ca gibi…
“Sen” daha havalıda hep ayni hatayı yaparsan, ateşli silahtarda da yapacağın garanti!

Nasıldı O deyiş, hah hatırladım…
Şeytan ayrıntıda gizli!

İlk düzetmemi yaptım. Bırak İngiliz istihbaratını falan bir tarafa, BUNDAN SONRA aleyhimize olan her şeyi LEHIMIZE kullanmaya başlayacağım. SÖZÜM SÖZ

Bu da benim cevabımdır saygıdeğer gazeteci, yazar – çizer takımına…
O diyorsa benim askerim, benim milletim vesaire…
Bende diyorum ki Atatürk gençliği, “benim” gencim!
NOKTA

Şimdilik isim vermeden AMA ben verdiğim sözü tutarım
İleride yazanın veya düzeltenin ben olduğum görülecek!

Almancası:
oku

Tarafımdan düzeltilmiş şekli:

incele

Hakem sizler olun…
Yanlış tercüme ise yaz bunun altına yorum veya sizler Almanca “bilenler”

Çok üzmüştünüz beni çocuklar, ümitlerimi neredeyse yitirdim. Dedim onlarda pes etti

Türk üniversiteleri…
Benim için çok önemli…
Teşekkür ederim gençler. Geçenlerde valide bana ne dedi biliyor musunuz?
“Sana güçlü bir kadın gerekli!”
Çok doğru!!!

Ben gücümü, kuvvetimi sevdiklerimden alırım…
Allah belamı versin yalanım varsa, ARTIK çoğu zaman yerlerde sürünüyorum o kadar beterim…
Ağrılar kalan 2,5 gramı da götürüyor. Görürsem, ANLARSAM sevdiklerimin bana ihtiyacı var…
Gene…
Bir şekilde toparlanmaya başlıyorum, toparlamaya çalışıyorum kendimi!

Bu mücadele bitmedi, bitmeyecek…
Vakit Türkiye vakti değil, VAKIT NAKIT onların aleyhine, bizlerin lehine…
Tabii…
O oranda tahrip ettikleri de büyüyor ama inanın bana…
İnsanların BIRLIK içinde…
Sevgi ile, saygı ve güven ile üstesinden gelemeyeceği sorun yok gibi bu dünyada!

Kaç saat oldu ilaçları içeli, birazcık açıldım gibi…
Ben kaçtım en fazla hafta sonu yokum, hafta başı görüşmek üzere…
Fırsat olursa şahsıma ait küçük “ormanımın” fotoğrafını çeker yayınlarım…
😊
Toprak…
Hem öyle hem böyle beni bekler. Güzel hafta sonları çocuklar, tüm okuyucularıma…
Ve tabii sana sevdiceğim.

AES, RSA ise en az alti binlik (Tavsiyem 15400) bir anahtar gerek ama AES denince, ECB, CBC, CFB, OFB, CTR, AES – XTS (XEX) ne demek? 128 mi, 192 mi, 256 mi yoksa 384 bitlik mi? Hangisini kullanmam gerekir?

Dolar 4,58 Euro 5,35

Güvenlik…
Tarzan’ca ile olmaz!
NOKTA

Anlatmışımdır SADECE devletler için çalışan şirketleri, duruma özel geliştirdikleri çözüm önerilerini.
Ve yine harcamaya hazır olduğun vakit ve nakit oranında hiçbir sistem “yoktur ki” eninde sonunda deşifre edilemesin. Hatırlı okuyucularım belki bilirler, eskiden kendim için iki gram akıl sahibi derdim, bir yere gidip – geldim bu oranı iki buçuğa çıkardım…
İngilizceye karşı tutumum bilinir…
Yıllar oluyor ki İngilizce konuşmadım, okul ve meslek İngilizcesi. Gördüm ki gittiğim yerde siyaset bile konuşup, derdimi anlatacak, anlayacak kadar Tarzan’ca bir İngilizce bilgisine sahipmişim. Benim İngilizcem validenin Almancasına benziyor, çat – pat. Birinci nesil Türkler için kabul edilebilir bir durum AMA onlardan sonra gelenler için değil.

Bunun gibi GÜVENLIK dediğin Tarzan’ca ile olmaz. “Demode” olmuş, güvenliği çoktan çözümlenmiş bilgiler ile (https gibi) kafanızı karıştırmanın bir anlamı yok. Bu yüzden sadece kullanmanız gerekenler ile yetineceğim. Bunlar bile DIKKAT…
SADECE beli bir noktaya kadar korur, koruyabilir sizleri. Unutmayın ki muhatabınız DEVLET!

Anlatmışımdır…
ISRAIL sağ olsun, İsrailli bilim insanlarını…
Özel teşebbüsü…
>>> Cep telefonlarınız bir numaralı düşmanlarınız! <<<
Her yönden ya her yönden. Nerede çokluk orada …!

Bu durum bir taraftan kötüyken, sizler için iyi. Saklanmanız, iletişim kurmanız açısından ideal bir durum. Koskoca ormanda belli bir ağacı aramak gibi, mesela internet üzerinden iletişim(!)
Ve yine dönüp dolaşıp ayni noktaya geliyoruz, örgütlenme şeklinize. Hiyerarşik yapılanmanıza. Dediğim gibi belli başlı terör örgütlenmelerinin yapılanması faydalı olabileceği gibi yeraltı dünyası da bize bu konuda güzel birer ipucu verir. Neticede köşe kapmaca, kedi ile farenin meselesi(!)

Yazılımınıza bağlı, kullandığınız programa. Ayrıntılarına girmeyeceğim…
AES denince…
AES-CBC…
Bazen, nadiren AES-CFB…
SADECE bilginiz olsun diye, SADECE…
Streaminig şifrelemesidir, iki çeşidi vardır. ILLE bu yöntem ile şifreleyeceksiniz diğerini hiç anmayacağım kullanacağınız yöntem AES-CTR olmalıdır!
NOKTA

VE GELELIM KONUNUN BAMTELINE

Şifreleme yöntemi ne kadar yüksek olursa o kadar iyi…
AMA…
Ya bedeli?
Her şeyin bir bedeli vardır, her şeyin…
Burada en başta hız bedel olarak ödemeniz gereken olacaktır. Şifrelediğinizin büyüklüğüne göre şifreleme ve deşifre o kadar zaman alacaktır. Güvenlik söz konusu olduğunda…
Hızın ne önemi kalabilir???!

VE YINE…
Bilişimde, kendini sadece bir yönteme emanet etmek aptallıktan öte bir IHMALDIR ve burada ödenecek bedel ağır olabilir. Anlayan anladı beni. Genel olarak GÜVENLIK birçok değişik yöntemin toplamından meydana gelir!!!
KOCAMAN bir NOKTA

AES-XTS (XEX-Based Tweaked-Codebook Mode with Ciphertext Stealing) 2007 yılında uluslararası kurul tarafından kabul edildi. Yani en “yenisi”
Ve bugüne kadar deşifre edildiğine dair bir haber çıkmadı. 384 bitlik bir şifrelemedir….
Dün bir kuş vardı hani bir haber uçurdu…
O yazılım XEX yöntemini kullanmaktadır. AES – XEX, 384 bitlik kasalar oluşturur.

Ve son olarak bir hatırlatma:

http://www.usbsafeguard.com/download.html

4 GB’ye kadar flash diskler (USB) için ÜCRETSIZ. 4GB bilgi demek kardeşim, salt bilgi…
Çok büyük bir orandır benden söylemesi.

VE Microsoft sitemi kullananlar için, beleklerin veya sabit diskin XTS şifrelenmesi:

https://blogs.technet.microsoft.com/dubaisec/2016/03/04/bitlocker-aes-xts-new-encryption-type/

oku

AK Pezevenkler ile daha bir süre muhatap olmak zorunda kalacağımız için

https://www.directorandgeneral.com/download/

Garip kuşun yuvasını Allah yaparmış, tabii en son sürümü satın almak hem ahlaki hem daha akılca:

Google arama,

https://www.google.de/search?source=hp&ei=oz42W5zODMyQsAHUv7CwAg&q=steganos+safe+18+serial&oq=steganos+safe+18+&gs_l=psy-ab.1.5.0l3j0i22i30k1l7.1417.9534.0.12946.19.18.1.0.0.0.113.1733.13j5.18.0….0…1.1.64.psy-ab..0.19.1740…0i10k1j0i30k1j0i10i30k1.0.8nc2r0v-5qY

Bir kuş dedi ki arşiv diye bir link varmış, oraya bak dedi. Açacakmışsın o linki, sağ ortalarda ZIP yazıyormuş, onu farklı kayıt edecekmişsin bilgisayarına. WinZip veya WinRAR gerekli. Yükledikten sonra ücretsiz update yapıyormuş kendini, KUŞ öyle dedi…
Bekle bitsin…
Internet bağlantını kes…
Tesadüf o ya, paketin içinde seri numarası da varmış…
Onu kullan dedi…
Kim mi dedi?
Kuş dedi kuş!

Gerisi yarına, bu sınamada!


Bak çikleti gene, kızdı bana…
“İhtiyar bunak, millete archiv.org desene” dedi…
“Vallahi billahi” kuş öyle dedi!

😊

Kendim yapayım dedim AMA benim yiyeceğim bir … değil

Tabii maddi yani da var AMA aslında severim kendi işimi kendim yapmasını…
Çoğu şeyde gelir elden. Büyük dayıma çekmişim O da böyle. Rahmetli pederin iki sol eli vardı…
😊
“Hiçbir şey” gelmezdi elinden. Bu yüzden çocuk yaştan beri aslında onun yapması gerekenleri ben yaptım. Öyle öyle öğrendim. Bahçe ile uğraşıyorum…
Benim için tamamen yeni bir şey. Olmazdı çiçekle, böcekle, bahçeyle işim…
Ama toprak ile uğraşmak çok güzel bir şeymiş yeni öğrendim. Ağaç hastalanmış haberim yok hastalandığından, daha doğrusu öldüğünden. 30 – 40 senelik bir ağaç. Bir çam, rahat 15 metresi var.

Ali söyledi öldüğünü…
😊
Ne bileyim kardeşim, her şeyi bilmek zorunluluğum mu var?
Bilmiyordum bunu da yeni öğrendim. Almanya’da…
Bir ağcı bile IZINSIZ KESEMIYORSUN. Kendi bahçen kendi ağacın olsun fark etmez…
Belediye izin verecek!

Hadi bu sorunu aştın, kesecek adam sorunu var…
Çok güldüm, kardeş internet üzerinden “ihale” açtı…
Birçok teklifte geldi iyi mi. Bin küsurdan tut en ucuzu 370 Euro…
Orta halli gideyim dedim, neme lazım 700 € anlaştım birisiyle, herif gelmedi…
Ya parasıyla insan bulamıyorsun…
Bu arada geçenlerde din, iman küfür ettim çocuğa, hani Ali’nin işçisine…
Bir haftadan beri hastanede yatıyormuştur, ya bir telefon et bilelim!?
Köpek ısırmış…
Önce bir baktım, öğrendim nasıl yapılıyor diye, yokkk…
Meydanlık olsa veya ormanda AMA…
Bırak ağacın altında kalabileceğim ihtimalini bir tarafa…
Dallar orama burama girer, gözüme…
Konu – komşuya bir şey olursa nasıl kalkarım altından?
Teklif verenleri tek tek arayacağım, elbette biri gelecektir.

Sayın yazar ve çizerler, gazeteciler. Beyler atı alan Üsküdar’ı geçti gene, onu bunu anlatacağınıza NE YAPABILIRIZ ona kafa yorun

Evet, mücadele devam edecek. Pes ettiğimiz ANDA KAYBETTIK! Onların BOYUNLARINDA, sırma ucunda Damokles’ın kılıcı gibiyiz. Enselerinde bizleri his etmeye devam edecekler. Zafer sarhoşluğu
yaşasalar bile, varsın halk uyuyadursun, kansın, inansın…
İzmirlimin bugün yazdığı gibi biz buradayız!

oku

izle

Dolar 4,56 Euro 5,32

İlaç vakti, ben kaçtım!
😊

Bademler…
Arap’ın sol t.şakları istediğin kadar Eren Erdem tutukla…
Bu vatanın öz evlatları bitmez, kahpesi gibi!

Pöhhh, neden hiç şaşırmadım acaba?

İtalyanlar Yavuz Sultan Selim köprüsü hisselerini satılığa çıkarmış…
DURRRR…
Daha bekle, karılarınızın, kızlarınızın g.tündeki donlar ve daha gerisi de çıkacak satılığa!