Biliyor musun, sen bana hatırlatıyorsun ama NE FAYDA

Neler anlatıyorum insanlara…
>>> bin bir dereden su getiriyorum <<<
Öyle inanıyorum ki çok az insan vardır benim gibi neredeyse her telden çalıp…
Bunları birbiriyle bağlayan…
AMA…
Aması var AMASI!

Hem benim yönümden hem insanlar yine bildiklerini yapıyor, bildiklerini…
Anlatsan, ikaz etsen ne fayda?

Ve sen…
Bunu neden böyle yapma, yazma ihtiyacı his ettiğimi biliyorsun…
Öğrenmelerini istiyorum, öğrenmelerini…
Ama sözde Müslüman özde dinci…
Kendi kitabını dahi okumuyor ki!

Bana değil…
Daisy…
Hatırlatacaksan insanlara hatırlat!


Biliyorum neden yaptığını merak etme
😊

Diyeceksin ki; Ne alaka?!!!

Ey anam ey…
Öyle bir bağlantı var ki arada…
Anlayana.

Ve Allah kuluna seslenir, üç Hak dini günümüze gelebilen…
Ya bilinmeyenler ya kaybolanlar?

Ve insan…
Allah’a şirk koşan, kendini…
Tövbeler tövbesi ona benzeten, Onunla kıyaslayan…
Okudunuz mu bilmem 1924 Anayasasını, sizlerden rica ettiğim gibi?

Nisa Sureyi 48. Ayet der ki;

Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını dilediği kimse hakkında bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah işleyerek iftira etmiş olur.

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Nisâ-suresi/541/48-ayet-tefsiri

Ne anlamlı değil mi?
Atatürkçülüğü Katletme Partisi…
Ve…
Müslümanlığın A Keee Peee yorumu(!)

Bir nevi cemaat görünümünde…
Ve Şeyh’i adi bir hırsız sadece!

Partili cumhur başkanı…
Yok henüz anlatmayacağım anlatmak istediklerimi…
Sabır…
İnsanoğlunun, evladının süsü…
Henüz hazırlık aşamasındayız, hazırlıyorum sizleri!

RUM Suresini bilir misiniz?
Allah…
Bizzat-i uyarıyor bizleri!!!

Daha ne yapsın ne yapabilir…
Laf söz anlamayana cezalandırmaktan başka?

Bunlar…
Online “sürümü”, PDF olarak hazırlayacağım çok daha fazla bilgi, belge içerir!?
Türkçülük misali…
Allah, öndere nefes, güç verirse…
Eninde sonunda!

Otuzuncu Ayetten sonrasını bir daha başka şevk ile çok farklı bir huşu içinde oku, VE…
Anla!

Açıklamaları, vakti gelince. Rum Suresi:

Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre adını, ikinci âyette geçen

1. Elif Lâm Mîm.
2, 3, 4, 5. Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. Önce de, sonra da emir Allah’ındır. O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü’minler sevinecektir. Allah dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.
6. Allah (onlara zafer konusunda) bir vaadde bulunmuştur. Allah vaadinden dönmez. Fakat insanların çoğu bilmezler.
7. Onlar dünya hayatının ancak dış yönünü bilirler. Ahiret konusunda ise tamamen gaflettedirler.
8. Onlar, kendi nefisleri(nin yaratılış incelikleri) hakkında hiç düşünmediler mi? Hem Allah gökler ile yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ve hikmete uygun olarak ve belirli bir süre için yaratmıştır. Şüphesiz insanların birçoğu Rablerine kavuşacaklarını inkar ediyorlar.
9. (Yine) onlar, yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler. Yeryüzünü sürüp işlemişler ve orayı kendilerinin imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi. Onlara da peygamberleri apaçık deliller getirmişlerdi. Allah onlara asla zulmediyor değildi. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı.
10. Sonra, Allah’ın âyetlerini yalanladıkları ve onlarla alay etmekte oldukları için, kötülük işleyenin sonu daha da kötü oldu.
11. Allah, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder. Sonra da yalnız ona döndürüleceksiniz.
12. Kıyametin kopacağı günde suçlular hayal kırıklığı içinde ümitsizliğe düşeceklerdir.
13. Onların, Allah’a koştukları ortaklardan kendileri için şefaatçılar da olmayacaktır. Artık onlar ortak koştukları şeyleri de inkar ederler.
14. Kıyametin kopacağı gün, işte o gün mü’minler ve kâfirler birbirinden ayrılacaklardır.
15. İman edip salih ameller işleyenlere gelince, işte onlar cennet bahçelerinde sevindirilirler
16. İnkar edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır.
17. Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah’ı tespih edin.
18. Göklerde ve yerde hamd O’na mahsustur. Gündüzün sonunda ve öğle vaktine girdiğinizde Allah’ı tespih edin.
19. Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız.
20. Sizi topraktan yaratması, O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra bir de gördünüz ki siz beşer olmuş (çoğalıp) yayılıyorsunuz.
21. Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.
22. Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır
23. Geceleyin uyumanız ve gündüzün onun lütfundan istemeniz de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda işiten bir toplum için ibretler vardır.
24. Korku ve ümit kaynağı olarak şimşeği size göstermesi, gökten yağmur indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltmesi, onun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
25. Emriyle göğün ve yerin (kendi düzenlerinde) durması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra sizi yerden (kalkmaya) bir çağırdı mı, bir de bakarsınız ki (dirilmiş olarak) çıkıyorsunuz.
26. Göklerde ve yerde kim varsa yalnızca O’na âittir. Hepsi O’na boyun eğmektedirler.
27. O, başlangıçta yaratmayı yapan, sonra onu tekrarlayacak olandır. Bu O’na göre (ilk yaratmadan) daha kolaydır. Göklerde ve yerde en yüce ve eşsiz sıfatlar O’nundur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
28. Allah size kendinizden şöyle bir örnek getirdi: Kölelerinizden, verdiğimiz rızıklarda sizinle eşit haklara sahip olan ve birbirinizden çekindiğiniz gibi kendilerinden çekindiğiniz ortaklarınız var mı? Düşünen bir topluluk için âyetleri böyle ayrı ayrı açıklıyoruz.
29. Fakat, zulmedenler bilgisizce nefislerinin arzularına uydular. Allah’ın (bu şekilde) saptırdığı kimseleri kim doğru yola iletir? Onların hiçbir yardımcıları yoktur.
30. Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata5 sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur.6 İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
31, 32. Allah’a yönelmiş kimseler olarak yüzünüzü hak dine çevirin, O’na karşı gelmekten sakının, namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden; dinlerini darmadağınık edip grup grup olan kimselerden olmayın. (Ki onlardan) her bir grup kendi katındaki (dinî anlayış) ile sevinip böbürlenmektedir.
33. İnsanlara bir zarar dokunduğu zaman, Rablerine yönelerek ona dua ederler. Sonra Allah onlara kendinden bir rahmet tattırınca da, bir bakarsın ki içlerinden bir grup, Rablerine ortak koşuyorlar.
34. Kendilerine verdiğimiz nimetleri inkar etsinler bakalım! Haydi (şimdilik) yararlanın, ama yakında bileceksiniz.
35. Yoksa biz kendilerine bir delil mi indirdik de o, Allah’a ortak koşmaları konusunda (isabetli olduklarını) söylüyor?
36. İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler. Eğer kendi işledikleri şeyler sebebiyle başlarına bir kötülük gelirse, bir de bakarsın ki ümitsizliğe düşerler.
37. Allah’ın, rızkı dilediğine bol verdiğini ve (dilediğine) kıstığını görmediler mi? Bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.
38. Öyle ise akrabaya, yoksula, ve yolcuya hakkını ver. Bu, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak isteyenler için daha hayırlıdır. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
39. İnsanların malları içinde artsın diye faizle her ne verirseniz, Allah katında artmaz. Ama Allah’ın hoşnutluğunu isteyerek her ne zekat verirseniz; işte bunu yapanlar sevaplarını kat kat arttıranlardır.
40. Allah, sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra sizi öldürecek ve daha sonra da diriltecek olandır. Allah’a koştuğunuz ortaklardan, bunlardan herhangi bir şeyi yapabilen var mı? O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.
41. İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.
42. De ki: „Yeryüzünde dolaşın da önceki milletlerin sonlarının nasıl olduğuna bakın.“ Onların çoğu Allah’a ortak koşan kimselerdi.
43. Allah tarafından, geri çevrilmesi olmayan bir gün gelmeden önce yüzünü dosdoğru dine çevir. O gün insanlar bölük bölük ayrılacaklardır.
44. Kim inkâr ederse, inkarı kendi aleyhinedir. Kimler de salih amel işlerse, ancak kendileri için (cennette yer) hazırlarlar.
45. Bu hazırlığı Allah’ın; iman edip salih amel işleyenleri kendi lütfundan mükafatlandırması için yaparlar. Şüphesiz o inkâr edenleri sevmez.
46. Rüzgarları, yağmurun müjdecileri olarak göndermesi, Allah’ın (varlık ve kudretinin) delillerindendir. O bunu, size rahmetinden tattırmak, emriyle gemilerin yol alması, onun lütfundan rızkınızı aramanız ve şükretmeniz için yapar.
47. Andolsun, senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler. Biz de suç işleyenlerden intikam aldık. Mü’minlere yardım etmek ise üzerimizde bir haktır.
48. Allah rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah onları dilediği gibi, (bazen) yayar ve (bazen) yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler.
49. Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı.
50. Allah’ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor. Şüphe yok ki, o ölüleri de elbette diriltecektir. O her şeye hakkıyla gücü yetendir.
51. Andolsun, eğer (ekinlerine zararlı) bir rüzgar göndersek de o ekini sararmış görseler, ardından mutlaka nankörlük etmeye başlarlar.
52. Şüphesiz, sen ölülere işittiremezsin. Dönüp gittikleri zaman çağrıyı sağırlara da işittiremezsin.
53. Sen körleri sapkınlıklarından çıkarıp doğru yola iletemezsin. Sen çağrını ancak, âyetlerimize inanıp müslüman olan kimselere işittirebilirsin.
54. Allah, sizi güçsüz olarak yaratan, sonra güçsüzlüğün ardından bir güç veren, sonra gücün ardından bir güçsüzlük ve yaşlılık verendir. O dilediğini yaratır. O hakkıyla bilendir, hakkıyla kudret sahibidir.
55. Kıyametin kopacağı gün suçlular, (dünyada) bir andan fazla kalmadıklarına yemin ederler. Onlar (dünyada haktan) işte böyle döndürülüyorlardı.
56. Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: „Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz.“
57. O gün zulmedenlere mazeretleri fayda sağlamaz, Allah’ı razı edecek amelleri işleme istekleri de kabul edilmez.
58. Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlara her türlü misali verdik. Andolsun, eğer sen onlara bir âyet getirsen, inkâr edenler mutlaka, „Siz ancak asılsız şeyler uyduranlarsınız“ derler.
59. Allah, bilmeyenlerin kalplerini işte böyle mühürler.
60. Sabret. Şüphesiz, Allah’ın va’di gerçektir. Kesin imana sahip olmayanlar sakın seni gevşekliğe (ve tedirginliğe) sürüklemesinler.

http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=1&sid=30

### Dikkat Dikkat Dikkat ### Tüm bilgisayar kullanıcılarına; Emotet

Phishing ware…
Email gibi yollar ile yayılıyor, tanımadığın, bilmediğine bakma, eMaili açma…
Sosyal Medya…
Ta anasının … 😊 nikâhına!!!

Aslında eski bir virüs olmakla birlikte, EVRILEN cinsten…
Bu yüzden çok tehlikeli. Online Banking, Kredi kartları HEP DIYORUM ama dinletemiyorum!

https://support.malwarebytes.com/docs/DOC-2295

https://us.norton.com/support/tools/npe.html?lcid=1033

Ya ben kullanmıyorum, ben kul-lan-mı-yor-um…
ANLA!

oku ### Ne yazık ki Almanca ve benim tercüme etmeye vaktim yok

Bitmez Önderin çilesi bitmez!!!

Çocuklar okul gezisindeymiş bugün, bilmiyordum…
Yani…
Jack bende, bebekten beter…
Dikkat istiyor, ilgi…
HER SANIYE!

Ancak…
Konu önemli…
Cumhurbaşkanlığı makamı, hak, görev ve yetkileri…
Tabii gerçek demokrasi…
VE…
Bizim gibi az gelişmiş toplumlarda…
Cumhurbaşkanlığı görevini üstenen bir soytarının anlayışı!

Ve evet…
Bizlerin kefene bile ihtiyacı yoktur, nerde vurulursak orada düşeriz toprağa!

Hak uğuna, ararız hakkımızı. HAK…
Allah…
Ve yine kulun, kullar arasında kullar tarafından tayin edilen görev, sorumluluk gibi…
Adalet içeresinde adil bir şekilde…
Yaşama, yaşayabilmesini sağlayan kavramdır. Bu uğurda, gerekli hallerde…
Canda alırız, canda veririz!

Hazırlık anlamında, dedim ya Jack…
Lütfen 1924 anayasasını inceleyiniz…
Bu…
Bir önkoşuldur anlamanız için beni…
Açın sayfayı, strg (ctrl) VE > f < tuşuna ayni anda basın…
Cumhurbaşkanı yazın, OKUYUN…
Gerisi vakit bulduğumda!

incele

Ulan amcık ağızlı, duydunuz mu Bahçelinin dediğini?

Sen bizi, bizleri…
Senin ülkücülerin mi sandın?
Bizlerin kefene bile ihtiyacı yoktur, nerde vurulursak orada düşeriz toprağa!

“Sarı yelekleri giyenler, çıplak yatacaklar!”

ilgili haber

Erdogans Türkei – Von der Demokratie zur Diktatur?

Die Verschleppten – Kidnapping im Auftrag Erdogans

Not:
Çok yoruldum, kısmetse yarına sorduğum soruyu cevaplarım…
Çok özür dilerim, yürektendir özrüm…
Ama, gel de küfür etme!

Korkmaya başladılar, biliyorlar başlarına gelecekleri…
Benim istihbaratım sağlamdır, istihbaratçıyım…
Forenzik’er…
Bir analist, bir anarşist…
Altın fiyatlarına dikkat ediyor musunuz hiç?

Biliyor musunuz?
Dün buradan MIT’e açık mektup yazacaktım. Hala aklımda Hakan Fidan ve Amerikalı senatörler…
Vaz geçtim, değmez…
Onlar kim oluyor ya onlar kim oluyor “benim” istihbarat başkanım…
Sorgu sualde…
Duydunuz mu ADIYI bugün, harekât yapacağız ama hedefimizde Amerikan askerleri yok gibi bir cümle geveledi(!)

SIKERIM…
Amerikan askerini de Trump’i da…
Bassınlar ayağıma, gör bak neler oluyor!

PARTILI g.t ve g.t kılları hakkında

Sizlere bir mantık sorusu…
Sizce…
Demokratik sistemler içeresinde ki biliyorsunuz değişik şekilleri var…
NEDEN…
Toplumlar, demokratik sistem içerisinde bir devlet başkanı seçme gereği duymuşlardır?

Hadi bakalım sıra sizde…
Ben…
Didezoz, gelince bu soruyu cevaplamak üzere!

Gerçek şu ki

Belki acı gelecek sözlerim, belki yanlış dahi anlayacaksınız…
Bil ki birileri çok fazla haberlerde öne çıkıyorsa, örneğin ölümü ile O…
O mahallenin evladı…
O zihniyetin bir temsilcisi, pis günahı boynuna bilemeyiz ki…
Öyle veya böyle…
Fark etmez yani, söz konusu bir insan canı ve can söz konusu olduğunda…
Taziye, edep ve terbiye bağlamında her türlü anlaşmazlık, zıt görüş son bulmalıdır o anda…
Buna rağmen VEYA bu yüzden bir gerçek tüm çıplaklığı ile ortada…
Ne şehittir ne gazi, b.k yoluna gitti Niyazi…
Pisipisine…
Bir oldu bitti ye!

Nice canlar böyle gidiyor, pisipisine…
Boş yere, bak…
Can feda etmekten durmayacaklar geriye…
Sadece iktidarda kalsınlar diye…
Yollayacaklar evlatlarımızı, evladını ölüme!

Bu…
Ne nefsi müdafaadır ne savunma-i vataniye…
Bu düpedüz ölümü göze almaktır oy uğruna…
Senin, benim, onun evladı kimin umurunda!?

Olsa vatanın savunması, can feda…
Bir değil, bin değil milyonu kurban vatan ve senin uğrunda, a Huda…
Olmadığını biliyoruz…
Kendileri terk etti, kendileri besledi, kendileri sesiz kaldı bölücüye…
Ve dini kendi amaçlarına kullananlara!

O halde…
Neden aksın namert uğruna evlatların tertemiz kanı…
Değsin ak pak alınları kara toprağa?
Bu kadar mı ucuz can, bu kadar mı değersiz anasının kuzusu…
Babasının gururu…
Ediyorsunuz onun bunun çocukları uğruna feda?

Değilse…
Ne duruyordun, dur, buraya kadar deyip karşı dursana…
Hesap sorsana!

### >>> DIKKAT DIKKAT DIKKAT <<< ###

Almanya’da ikamet eden ve dizel sahiplerinin dikkatine…
Tabii ki hukuk danışmanı değilim, öyle bir yetkim, salahiyetimde yok…
ANCAK…
Birçok konuda olduğu gibi bir şekilde, pisliğin tam içinde veya ortasındayım…
Geçenlerde Bundeskraftfahrtamt’dan bir mektup geçmiş olması lazım elinize…
Tavsiye niteliğindedir ve hiç bir hukuki bağlayıcılığı yoktur…
BIR!

İkincisi, DIKKAT…
>>> Burayı çok iyi anlamanız gerekir <<<
Şu an için kentlerde genel bir dizel kullanım yasağı yoktur…
Ya bölgesel ve sokak, cadde bağlamında sınırlandırılmış yasaklar söz konusudur…
Hatırlı okuyucularımın bileceği üzere…
Ağır engeli bir insanım…
Ve…
Bir şekilde yine esnaflıkla, manavlıkla ilgiliyim…
Zaruret kardeşim zaruret, istediğimden değil!

Birçok YETKILI yer ile irtibata geçtim…
Yani bilgiler BIRINCI ELDEN…
Tüzeller, yani esnaf erbabından olanlar için, yazar kasa örneğinde olduğu gibi…
Bir geçiş süreci vardır…
Bu süre sizlere biraz daha nefes alma imkânı sağlayacaktır, bilmez miyim…
Ekmek kavgasını!

Ancak kaçış yok, eninde sonunda değiştirmek zorunda kalacaksınız minibüs vesaire gibi araçları…
Kasaları yenilemek zorunda kaldığımız gibi…
Gelelim genele ve engelli, özürlülere…
KIMSENIN EKMEGI ILE OYNAMAK ADETIM DEGILDIR!!!

İnsanların korkuları, endişeleri ile para kazanmaya, nüfus sahibi olmayan çalışanlar…
Din istismarcılarıyladır KAVGAM…
Ben ekmekten KORKARIM, Allahtan korktuğum gibi…
Oynamam, oynayamam…
AMA…
Korkuyu, cehalet demeyelim bilgisizliği bahane ederek insan sömürenin karşısındayım!

Gelelim sadette:

Dediğim gibi yasaklar sınırlıdır VE birçok istisna vardır…
YANI…
Ki benim değil, yetkili kişilerin tavsiyesidir…
Yaşadığınız kentin ilgilileri ile irtibata geçmeniz gerekir…
Onlar…
Size yine…
>>> yaşadığınız kent ile ilgili yasal düzenlemeleri anlatacaklardır <<<
TEKRAR…
Buna engellilerde dahil olmak üzere birçok istisna vardır…
Bilmeli…
Ve bu yasal hakları kullanmalı!

Kardeşim bir sokak yasaksa sana…
Bilmiyor musun Almanya’yı?
Paraleli…
Bak…
Tayyipistana, paralel paralel öyle güzel s.ktiler ki birlikte milleti!

Not: Mektuplar almış olmanız lazım kimi avukattan…
KANMA…
Musterfeststellungsklage
SADECE VW için geçerli O DA sadece ve sadece beli bir şasi ve motor numarası için geçerli!

ADAC otomobil kulübü üyesiysen:

https://www.adac.de/infotestrat/umwelt-und-innovation/abgas/abgas_newsticker/default.aspx

https://www.adac.de/rund-ums-fahrzeug/abgas-diesel-fahrverbote/abgasskandal-rechte/faq-musterfeststellungsklage/