Aceleciliğim üzerine, kolum güzel bir örnek

Hani yazmıştım ya şoför hastalığı diye…
Allah korusun yazmadığım, özellikle gençlerin bilgisine…
Açık cam…
Cereyan, çocuklar felce bile neden olabilir, yüz felci örneğin…
Aman dikkat!

Kadın bir iğne vurdu…
İğneyi elinde gördüğümde aklım gitti…
😊
Çok korkarım iğneden. Geçti, oh beee…
Birkaç saat sonra yine başladı, of kadını ne kalayladım…
Bu sabah…
Çok hafif bir sızı!

ZAMAN…
Rahmetliyi nasıl anmam?
“Önderrr, her şeyin bir zamanı var!”
Ah Önder ah, sen hiçbir zaman adam olmayacaksın…
Zaman, zaman, zaman!

NEDEN?

Tahminlerimde yanılıp yanılmadığımı anlamak için piyasaların açılışını bekle°

Hayat dediğin Recep Tayyip Erdoğan gibi bir orospu

Bir, iki hayat kadınına gittiğim oldu…
Kalburüstü cinslerinden…
Affedersiniz, siktirolojinin çeşitleri(!)

Ancak…
Böylesine orospu görülmedi!

BILGINIZ OLSUN DIYE YAZIYORUM, özellikle Almanya’da yaşayanlar için…
Elimde kapı gibi vekalet var, ÖLÜMDEN ÖTE…
İyi ki avukata gittim, iyi ki…
Yeminle elimde bir ORDU…
Evet, benim elimde. Mesleğimin gereği…
Birçok çok yetenekli mali müşavirin yani sıra neredeyse hukuk bilimin her dalından bir avukat var elimde, yakından tanıdığım. Kısmen müşteri.

Gittiğim…
Benim genel avukatım, Profesör Doktor…
Dedi ki varis kim, bilinmiyor…
Sana bir kâğıt gelecek mahkemeden, onunla HER ŞEYI yapabilirsin…
Bankanın dayattığı üçüncü şahıs lehine miras, ödeyemememin nedeni…
Hava cıva, ya sen elindeki vekalet ile veya mirasçının bizzat kendisi bu sözleşmeyi bile geçersiz kılabilir, iptal eder.

Allaha çok şükür…
Borç harç üstüme kalmasın da doktorda bugün…
Sanki hiçbir şey olmamış gibi, dedim OMA…
Kadın irkildi, anlaşılan o da bıkmış. Dedim faturanı ödeyemiyorum şu nedenle…
Bana on, on dört gün izin ver…
“Sorun yok” dedi…
Bir daha mı böyle bir şey, TÖVBE!

Erken seçim kararı alindi…
Hadi hayırlısı, kazanacakları…
Kesin…
Ama öyle ama böyle kesin, eline tencere, tava…
Orak, çekiç…
BALTA, sokaklara!

Sinirler iyice zayıflamış

Aslında…
Doğrusu şöyle olmalı, sinir diye bir şey kalmadı!

Benim neme?
Ben kimim ki?
Sana ne?

İçimdeki mücadele azmi söndü diyemem…
Ama korku…
Bilincindeyim dayanma gücümü yitirdim. Avukat saati yaklaştıkça kalbim…
Pir, pir…
Demin annem diyor “Oğlum ne oluyor sana? Yüzün, gözlerin kıpkırmızı. Korkuyorum bir şey olacaksın!”

Evet, gerçek olmalı…
İçimdeki sıkıntılar dışa vurmuş olmalı. Yok kardeşim…
Bu tamah niye, çekil kenara…
Sanki dünya öndersiz dönmeyecek…
Havalar ısınmaya başladı, git balığa…
Kafanı dinle!

Kadın hâkli, yaptım yapacağımı. Allaha şükür iki kuruş emeklide var…
Gelecekte…
Ulan daha ne???
Doğru diyor, “Öleceksin, başkaları oturacak üstüne”
Kime, neye güveniyorsun? Ayakta olduğun sürece kimse dize getirmedi seni AMA…
Elden ayaktan düş…
Görürsün dünyanın kaç bucak olduğunu!!!

Dur bakalım…
Bu badireleri bir atlatayım, hayatimi sil bastan düzenleyeceğim…
Allah’ın izniyle aynen öyle olacak!

Ben kaçtım…
Dökülürse dilinizden bir dua çok müteşekkir kalırım…
Dökülmese bile sağlıcakla kalın.

Bilgi nerede bitip inanç nerede başlıyor?

Bugün bildiğimiz şekliyle insan bulgularının mazisi yaklaşık 40 bin sene öncesine dayanıyor…
Yine bugün bildiğimiz bilim ve bilimsellik çalışmalarının geçmişi ise henüz birkaç yüz yıllık…
Doğa bilimleri, FEN dediğimiz…
Tayyipistanda bitmiş olup, eğitim seviyesi imam hatip düzeyine indirgenmiştir…
Ki…
Yukarıda vermiş olduğum bilgiler eşliğinde takdir edersiniz ki bilimsel verilere dayanmayan ama birtakım olayları veya olaylar zincirlerini izah etmeye yarayan, çoğu zaman batıl temellere dayanan “modernler” türeyip somut veri, bilgi yerine geçmiştir.

İnanç…
Çocuklar, iman…
Allah varlığına, kitaplarına, cennet ve cehenneme, elçilerinin öğretilerine, kader ve kısmete, nasibe inanmak, iman etmek BENCE insanlığın bilime, bilimselliğe attığı ilk adımdır.
Çünkü Allah…
İnsanları nizama, düzene davet etmekle birlikte varlığına inancı…
Sıra kadem basmayı öngörmemiş…
Beni arayın, bulun, görün, algılayın…
Düşünün, bilincine varın “diyerek” bir yol açmış, yol göstermiştir. Dini ilimlerin olsun…
Devlet eğitimi olsun…
Ezberci ve kayıtsız şartsız, sorgulamadan, düşünmeden biati öngördüğü…
Ve eğitimin bu şeklini dayattığı sürece bir yere varamayacağımız açıktır. Özellikle yüce dinimiz…
Bu öğreti dünyevi ve ruhani bir sentez içerir. Yeter ki okuyalım…
Kendimiz açıp kitaplara ilgi duyalım, okuduğumuz üzerinde düşünelim. Soralım ve yeri geldiğinde sorgulayalım.

Etrafınıza bakmanız yeterli…
Gören gözle çocuklar, gören gözle bakmanız sanırım yeterli olacaktır…
En kötü ihtimalle vicdanınıza, kalbinize sorunuz…
AKP ve zihniyeti…
Ortadoğu’ya musallat olan siyasal İslam, steril ve öjenik (eugenik) bir ortam yaratma gayretindedir…
Dinci stereotipiler, homojen ve aptal, kör cahil.

Kanına dokunuyorsa senin kanını sikeyim

Hodri meydan >>> sözde <<< Müslüman… Eninde sonunda başınızdakileri, güvendiğiniz dağları asacağız… Suçluysanız… Adil bir şekilde kul mahkemesine çıkarılacaksınız, Mevla’m sizi ne yapar bilemem!

Şoför hastalığı, banka

Şoför hastalığı olarak bilinir…
Sol kol, Allahtan sol…
Açık cam.

Banka, faturalar, hastane falan…Diyorum ya polisiye, hayatımda görmedim boyle şey. Uğraşamam, en iyisi avukata vermek.

Hüseyin, kadına yönelik ayrımcılık yapıyormuşum

Neticede sadece bir insanım, bir çeyrek…
Sabah sabah valideden bir fırça yedim…
Öfffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffff!

Yeminle…
Vallahi billahi aklımın ucundan bile geçmedi…
Ne zamandan beri istiyorum bir nevi ata albümü…
İşte dedem rahmetli, babam, ben, Metin, Burak…
Yukarıdan aşağıya bir nevi soyağacı.

Dedem rahmetli kasaptı…
Bizim orası ve küçük çekmecede dükkânları vardı…
Çekmecenin en namlı kasaplarındanmış vakti – zamanında…
Hem kasaplığı ile hem…
Çapkınlığıyla!

Çapkınlık başka bir şey kardeşim zamparalık bambaşka…
Dedem çapkınmış, çapkın…
Üç katlıymış dükkân, üste kendileri otururmuş, giriş katı kasap…
Alta…
Aşna fişne…
😊

Düşünün bak teee o zamanlar…
Bu sabah tamamladığım yazım bağlamında düşünecek olursanız…
INSAN…
Oldum olası böyle!

Annem, babaannemi anlatıyor, nereler yaparmış hem kadınlara hem dedeme…
Herhangi bir şey değişti mi kadın ve tutumunda?

Geçelim…
Babamın fotoğrafı dururdu annemin odasında, günün birinde kayboldu…
Üst, baş günlük…
Koca göbekli Kadir işte. Allah gani gani rahmet eylesin…
Anne babamı ne yaptın?
“Kaldırdım, bana bakıyordu hep, kavga ediyordum onunla. Kaldırdım!”
Çok severim o fotoğrafını…
Nereye koydun?
“Şurada”
Çıkardım koydum yerine, bir – iki gün sonra yine kayıplarda…
Bu böyle bir süre devam etti. O kaldırdı, ben koydum…
Sonunda baktım olmayacak, aldım babamın fotoğrafını koydum oturma odasına.

😊

Oradan da kaybetti iyi mi…
😊
Bu sabah dedim anneme, YEMINLE BAK aklimin ucundan geçmedi…
Anne babamın güzel bir fotoğrafını bul bana, resmi…
Burak’ın, benim, Metinin (bebe, bir buçuk yaşındaydı kaybettiğimde) hepsini Türkiye’ye götürüp güzel bir şekilde bir araya getirelim!

Dedemin, rahmetlinin…
Oturma odasında durur fotoğrafı. Atatürk bir tarafta O duvarın öbür yanında…
Babamın >>> nihaiyi <<< yeri yemek masasının üstünde. Oradan kaldırmıyor artık…
Bana AMA ÇOK SERT BIR ŞEKILDE…
“Niye hep erkeklerin?
Haydaaa…
Ya anne yapma, etme…
Olmadı babaannem, anneannem, sen, Füsun, Sevda, Suna…
Sizleri de bir araya getirtiriz, ne olacak yani?

Bilinmesi gereken…
Albümlere hala bakamam, bana tahmin bile edemeyeceğiniz kadar acı veriyor…
Durdu…
Düşündü, düşündü…
Bayağı bir sesiz kaldı ve birden patladı…
“Peki benim babam niye yok bu tabloda?”
Bak ya…
Ne alaka?
Tabii O da atam AMA ben baba tarafını düşünmüştüm, yeminle hiç aklıma gelmedi…
Çünkü…
Genelde baba tarafı yer alır böyle tablolarda VE bildiğim kadar dünyanın neresine gidersen git bu böyle!

İstinsahlar kaideyi bozmaz.

“Yakıştıramadın babamı o tabloya değil mi?”
Ya anne, kara Mustafa’nın kara kızısın…
Kara Mediha, mecbur muyum yakıştırmaya?
😊

Not: Aslında…
Haksız değil. Dur bakalım belki sağlı sollu en üste…
“Nereye gidiysiniz bakiim” ve dedem…
Allah, gidip yaptırmayı nasip kısmet ederse.

Kadınlar…
Onlara böyle bir tablo, vallahi billahi aklıma gelmedi…
Niye olmasın, gayet tabii!