Bilir misiniz “bitli piyadeyi?”

İşte O bitli piyadelerin ta ezelden beri vardır bir stratejisi…
Dedim ya herkes olamaz yönetici, palavracı çoktur dünyada…
Tehdit eder kendinden güçsüzü ama palavracı olamaz bir yönetici…
Kurmayda…
İlk öğretilenlerden biridir bu strateji…
Ateş et ortaya, yanlara…
Yaylım ateşi…
Sonra saldır kanatlara, düşman böyle alt edilir!

Y-CHP’lilere sadece bir hatırlatma…
İngiliz’i, İngiliz eden gelenekleri, buna olan bağları;
Atadan kalma…
Siyaset kardeşim, siyasi yönetici sivil bir kumandandır kendisi…
Hâkim olacak stratejilere, öngörü elzemse…
Satranç bilgisi, kabiliyeti bir o kadar önemli!

Kapkara kaşlar, sarışındır saçlar

Çıkmış ekranlara…
Kadın olmasan mübarek, iyi bir küfrü hak etmiştin ya…
Şükür et, kadınsın…
SAHTE…
Sarışın olsan, kaşlar kapkara olmaz…
Tabiata aykırı(!)

Partili pezevenk, pardon Bay Pezevenk dün ne etti?
Tehdit…
Seçimlerden sonra çok ağır hesap soracağız dedi…
Yukarıdaki ne dedi?
Altının onsunda 1400 doları bekliyorum, bir kenara yazdım dedi…
Peki…
Ben tüm bunları ta ne zamanlar yazmıştım?

Bu sene sonları, bir daha sene başlarında…
En geç ortası ons’da 2000 dolar beklenmekte…
Ya bunların piyasadan haberi yok veya bilerek gizliyorlar ki kârları daha çok olsun…
Öyle güzel s.kiyorlar ki milleti…
Eşek s.kicileri ne olacak hayatlarında gerçek kadın görmemişler ki!

Sanıyor pezevengin teki…
Tehdit ile, korkutarak gidecek bu düzen ebedi…
BDDK…
Hani davet ediyor ya tarih bilincine, cahilin teki…
EVET…
Tabiata aykırıdır, doğaya…
Ekonomik ve sosyal kuralara…
Eninde sonunda patlar bomba, eder kendini ilah ilan edenleri al aşağıya!

Ben kaçtım…
Benden…
Ne kendime ne sana YOK bir fayda…
Dün gece cin kesildim, bu sabah anladım sebebini…
Sabahın ilaçlarını gece içmişim…
Önder işi!

Acayip bir soğuk…
3 derece ama his edilen sanki eksi 13 derece gibi

Everybody’s darling x

Olmaya hiçbir zaman çalışmadım, ne düşünüyorsam onu yazıyorum…
Ve evet…
Yer, gök ağlıyor. Yüreklerde hüzün…
Dillerde…
Sessiz çığlıklar kulakları sağır eden ama…

Bende bakıyorum bebeğim nerede diye…
Ama (…)
Özledim büyük kentlerin caddelerini, ışıl ışıl…
Her gördüğün tebessüm riya…
Onca insan yığınları arasında…
Yalnızlık…
Yürek feryat eder duymaz kimse…
Yer, gök ağlıyor. Yüreklerde hüzün…
Dillerde…
Sessiz çığlıklar(!)

Özledim gece kulüplerini…
Dost sohbetini…
Otursam bir masada, bebeğim yanımda…
Unutsak dünyayı, dertleri, kimi zaman anlamsız tasaları…
Dalsak derin, dipsiz hülyalara!

Dans etsek yanak yanağa…
Sabahlara…
Gitsek sonrasında ruhsuz sabahçı kahvelerinden birine…
Acı bir kahveye, gelsek kendimize…
Dalsak yine…
Bitmek bilmez hayat mücadelesine…
Sevgi…
Dayanışma, paylaşma…
Iki ruh, iki beden bir olsa!

Biliyor musun, HER ŞEY BOŞUNA

Yarına…
Piyasaların tepkisini bekle…
Yaz, çiz, anlat boşuna…
Yalvar – yakar boşuna…
Bundan sonra Oma…

Biliyorsun mecburum.

https://t24.com.tr/basin/2019/03/22/sozcu

Söz vermiştim ya, unutmadım…
Bu arkadaştan hep ayni nakaratlar…
UNUTMA…
13 milyon oy pusula fazlası, kediler…
G.t ve kılları, bunu unutma emi…
Oku ama esas Bekir Bey’i oku…
Görsem…
Öyle bir selam çakarım ki, topuk selamı…
Fiyakalı…
Yer gök inler!

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/necati-dogru/ankara-yavas-yavas-istanbul-usul-usul-4094866/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

Bekir Coşkun

oku

Sahi unuttum, ya bana anlatan okudu bana anlattı veya benzer gözlemler, bilgiler. Yeminle…
Gazeteleri hep gecikmeli okur oldum, bugün okudum ancak.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/emin-colasan/madalyonun-iki-yuzu-2-4094950/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

İleri demokrasi; özgür insanların sistemini kullanarak özgürlüğün yok sayıldığı, yok edildiği bir yönetim şekli

Brexit süreci ile, bitmez bir hikâye…
İngiliz siyaseti ve tarihleri ile yetinmeyip, sosyal analize gerek duydum…
Tanıdıkça, kimi şeylerin perde arkasını öğrendikçe…
Kimi…
Önyargım uçtu gitti.

Bu demek değil ki siyasetlerini tasvip ediyorum…
Hayır…
Ancak onları daha iyi anlıyorum.

Herr Gott im Himmel und auf Erden
laß mich dein Friedenswerkzeug werden.
Wo Haß, da laß mich Liebe spenden
Streit laß mich durch verzeihen enden.
Wo Zwietracht, laß mich Eintracht bringen,
laß Irrtum mich durch Wahrheit zwingen.
Wo Zweifel herrscht laß Glaub erstehen,
laß Finsternis im Licht zergehen;
daß, wie man es auch dreh‘ und wende,
die Traurigkeit in Freude ende.

Franz von Assisi

Yer ve gökyüzünün tanrısı,
İzin ver insanlar arasında senin huzurunun aracısı olayım…
Nefretin hüküm sürdüğü yerde senin sevgini insanlara bağışlayayım…
Kavga hallerinde bağışlamayı öğreteyim…
İkilik hallerinde birliği getireyim…
Delaleti (yanılgıları); gerçeğe mecbur bırakayım…
Şüphelerin, kaygıların yerini inanç, iman alsın…
Karanlıklar aydınlık içinde erisin…
Ki…
Hüzün ne olursa olsun sevince dönsün.

Assisili Francesco bir Hristiyan Azizi

😊

Çok yoruldum, geldim dükkâna kâğıtlar ile boğuşuyorum…
FABRIKA!

Bir veri geçti elime, çok enteresan SÖZÜM SANA coğrafyamda yaşayan insana

Keşke yayınlayabilsem…
Bu bilgi, bu > değerlendirme < hani yazıyorum ya hep, kimi bilgi ölümcüldür diye…
O cinsten…
Kısadan keseceğim, yazdıkça ele verebilirim kendimi!

Sözün özü…
Hala acı tecrübeler ile anlamadıysan…
Kürt kardeşim, Araplar ki Iran, biliyorum Arap’tan saymıyorsunuz kendinizi…
Persler…
Hele hele Türkler AMA Türkiyelilerde…
Kürtleri örnek alalım, Arapları…
Vaat edilen özgürlük, özyönetim bahane…
Bende önce sandım özyönetim Kürtlere, Akdeniz’e doğrudan bir yol…
KULANDILAR, kullanılmaya müsait olanları…
Israil’de kardeşim, bu coğrafyanın insani AMA siyaseti, İngiliz benzeri…
Bak Kıbrıs’a, bak kurulacak olan radar istasyonuna…
NEDEN…
Ve daha da önemlisi, kimler için?

Bak İngiliz’e neler vaat etti Arap’a, bıçakladı kimisi Türkü ve Arap’ı sırtından
Bunu ben söylemiyorum, tarih yazıyor, tarih…
Güvenilmez ne İngilize Fransız’a, Almana…
Hele Amerikalıya…
Sen…
Karşındakini kardeş olarak görmeyebilirsin AMA hepimizin, HEPIMIZIN derdi aynı…
Coğrafyanın…
Dil ayrı olabilir, kültümüz, görüşlerimiz, hayat anlayışımız birbirinin benzeri…
Vakit…
Birlik vakti, zaman bir olma zamanı…
Harcıyorlar bizi, birbirimize düşürerek, çoğu zaman içimizdeki piçler vasıtasıyla…
Bozuk para gibi…
Yazık değil mi sana, bana…
Evlatlarımıza?