Bitcoin

>>> Bir <<< Bitcoin 27.10.2017 tarihliyle…
Almanya saati 7:32 itibarıyla 5030,00 Euro…
“Yüksek güvenirlikte şifrelenmiş” sanal para(!)

On, on beş gün öncesi 4500 dolar civarındaydı…
Her resmi hüviyet fotoğraflıdır, şimdilerde biometrik özelliğe sahip fotoğrafla…
Bin bir çeşit şekillere, durumlara girerek sizden elinizde hüviyetiniz ardında yüzünüzü gösteren fotoğraf istiyorlar. Birçok şirket E-commerce de Bitcoin’ü kabul ediyor, hatta öncelik tanıyor…
Adınıza hesaplar açılıyor, milyonlarca dolar değerinde vurgun yapılıyor AMAN DIKAT!

Yazmıştım evvelsi, icadına vesile devlet denetiminden soyutlanmak.

Ben mi?
😊
Kardeşim, bilişimciyim, ömrüm bankalarda, sigortalarda geçti…
Uluslararası çalışan çok ama çok büyük şirketlerde…
Bir sene oldu olmadı, henüz ZORUNLU NEDENLERLE kredi kartı aldım…
KULLANMAMAK ÜZERE…
Electronic Banking HIÇ yapmadım!

Varsa nakidim, harcarım…
Yoksa, öyle aval aval bakarım!!!

Workaholic

Allah…
Kimseyi benim durumuma düşürmesin!

Ne yaşıyorum ne ölüyüm…
Arafta, ikisinin arasında…
Her şey çok yoruyor, her şey…
Bir Bismillah de, YOK!

Başta araba olmak üzere bir sürü iş birikmiş…
Kaçasım var, ardıma bakmadan kaçasım…
Ama nereye ve kiminle?
Yalnız? Bu halimle imkânsız!

Belki de işler gözümde büyüyor, hayatın olağan akışında olanlar, gücüm yok ki altından kalkayım.

Gelin, kaynana toprağından olurmuş

Öyle derler, yok yeminle değil…
Bir iyi tarafım varsa o da mesleğimin bir getirisi analiz yaparken tarafsızımdır…
Kara Mediha’m kötü bir kaynana, yani kaynanalığı aslında yok diyebileceğim kadar az…
Tepesi atmasın…
Ütü, tencere, tabak, bardak, oklava, terlik falan dinlemez…
Oğluymuş, kızıymış, gelini veya damat falan bakmaz, ancak kaçan kurtulur…
Birde bayramlık çenesi açılmasın, KA-PA-TA-MAZ-SIN!

Kız çocuğunu daha çok sever, kızdan yana taraftır!

Ulan arkadaş bendeki şans işte, böyle bir anneciğim var…
Bu öğlen odasını kapısını çaldım, kapıyı açtım…
Ben gidiyorum dedim, ardıma bakmadan evden çıktım. Bavulları arabaya yerleştirirken:
“Gümrükten geçer geçmez beni ara, meraklandırma beni!”

Gelin ve kaynananın korkuları sersem etti beni. Bende korkmaya başladım…
Annemin cebini ne kayıt ettim ne aklımda, hanıma telefon ettim dedim geçtim…
Kadının şükür edişini bir duymalıydınız, dedim anneme telefon et haber ver.

Anlatılacak çok şey var. Saat birden beri yoldayım, yeni geldim. Saat 22:45

İlk defa çok karışık duygularla

Ne düşüneceğimi bilmiyorum. Somut veriler, bilgiler ışığında bile bir öngörüde bulunmak mümkün değil. Yalan, yalan, yalan…
Sözde ülke yüzde yedi büyümeyi yakalayabilirmiş. Öyle ya…
Dolara, Euro’ya bakmak yeterli.
Yeminle…
Harcamak ZORUNDA kaldığım paranın hadi hesabı yok. Kim kimi, afedersiniz düdüklerse…
Duygular…
Duyular ile, yani somut değil soyut bir BOŞLUK ile ayrılmak üzereyim. Tahmin ettiğim oldu…
Geldiğimden çok daha yorgun döneceğim. İşin kötüsü Almanya’dan „felaket“ haberi geldi. Araba, elim ayağım. Anlayacağınız bitmek bilmeyen bir kabus…
Bitmek bilmiyor. Bu gözler ne zaman kapanacak?
Not: Korkarım…
Öte tarafta da bana rahat huzur yok. İşin yoksa zebanilerle uğraş. Bu dünyada zebanilerle, MANYAKLARLA uğraştığım yetmemiş gibi. 😊

#Me too

Ateşle barut yan yana durmaz!!!
Özdeyişlerimizdendir. Doğrudur!
„Erkek“ olarak en fazla iki gün, sonrasında „başıma“ vurur. Hayatımda değil kadın, insan dahi rahatsız etmekten çekinirim. Değil bir kadını cinsel olarak taciz etmek, sevdiysem, kalben ona hitap ederken bile pancar gibi kızarırım. Bir gecelik…
O başka ama yürek bağlandıysa (…)
Dizlerimin bağı çözülür. Kadın…
Sadece cinsel bir obje değildir. Hele Türkün kadını hiç değildir.
Beşiktaşta bulunan arkeolojik bulgular Türk tarihini değiştirebilecek nitelikteymiş, göreceğiz. Alman bilişimcinin yüz gün sonrasında serbest bırakılması olumlu bir gelişme. Tıpkı kültür bakanlığının Hollywood“açılımı“ gibi, böyle etkinlikler çoktan yapılmalıydı. Bir tek…
IYI
Güzel Türkçemizde onca güzel ve tanımlayıcı kelime varken…
İyi’yi tercih etmeleri, hayal güçlerinin ne denli kısıtlı olduğunun bir göstergesi olarak görülebilir. Öyle veya böyle umarım hayırlı olur.

Good manufacturing practices

Yalanım varsa yarına çıkmayayım…
Geldiğimden çok daha yorgun döneceğim. „Kırk yılın başı“ bir izin yapayım dedim. Her zamanki gibi…
Her şey beni beklemiş!

Eczane, hastane…
Merdiven altı üretim. Uluslararası ilaç Mafyası. İlaç lazım oldu…
Gerçeği yok. Çakması çok. Yanlış nerede, bende, düşüncelerimde mi yoksa çevremizde mi?
Sahtecilik ta Almanya’ya kadar uzanıyor. Yüzlerce insan sahte, çakma ilaçtan Almanya’da öldü. Türkiye’deki sayıyı hayal etmek bile istemiyorum.
İnsan hayatı ne kadar ucuz!
Good manufacturing practices…
İlaç sanayisinden de gelen bir terim. Şaşırmamak lazım…
Tayyipistan aracılığı ile sahte kanser ilaçları uluslararası piyasaya sürülmektedir. Bilmem biliyor muydunuz bunu?
Her sene yaptığım gibi insanları izledim. Erkekler…
Kahvede, kahvede değillerse kimi nasıl s.keriz peşinde. Yanlış anlaşılmasın…
Maddi ve manevi, cinsel açıdan. Kadınlar evlerinde, iş güçlerinde. Haybeye geçen ömürler…
Armut piş ağzıma düş!
Kolaycılık…
Sahtecilik…
Sözde helal lokma çoktan olmuş haram.

Suudi Arabistan

Dinciler ve Atatürk…
Veliaht karar almış. Ilımlı bir İslam’a geçeceklermişim…
Size bir şeyler hatırlatıyor mu?
İlk adım kadın araba kullanabilir…
Dincilik…
Kanser misali ölümcül bir „rahatsızlıktır“. Vücuda bir kez nüfuz etmesin. Patlamak için fırsat kollar, bir şekilde kendini belli eder. Ama öyle ama böyle.
Din, inanç, iman gerekli ve lüzumludur!
İnsanı bir yandan firenlerken ona özellikle zor zamanlarda güç verir.
Dini…
Allahın kelamını doğru değerlendirmeli, doğru anlamalı, doğru öğrenmeliyiz. DOĞRUSUNU
Dolayısıyla…
Duyda inanma!

Volksgemeinschaft

Benim bir Omam var…
Yüzüne merdiven dayadı. Anlatır durur Hitler Almanya’sını. Kadın…
Mutfakta, yatakta. Kadın…
1950’li yıllara kadar baba veya koca izni olmadan çalışamıyor veya ehliyet yapamıyordu. Volksgemeinschaft halkın birliği demek. Bizde halk iradesi. Halk…
Nazi stratejisinde değişik yöntemlerle bir yandan halkın tümü mesela çok büyük mitingler sayesinde, büyük katılımlar ile birey topyekün insan içersinde kaybolurken bireysel olarak bu büyük birliğin bir parçası olma psikolojisi içerisindeyken…
Öte yandan kilisenin maneviyatı Nazi ideolojisiyle dolduruluyordu. Bizde…
Mesela İslami değerler yerine…
Günah işleme özgürlüğü, hırsızlık haram – helal ikilemesi içersinde öğütülmektedir.
Ötekileştirmek…
Hitler Almanya’sında…
Mesela sosyal demokrat, Yahudiler, solcular şeytanlaştırılıyordu. Bizde Atatürkçüler, Aleviler, üstü kapalı diğer Hâk dinler. Kadının adı var…
Kendisi ise yok. Aynen devam edin böyle, aynen!